'Vision 2020' New York Sahilini Baştan Yaratabilecek mi?

Amber EROYAN / 10 Kasım 2010


"Vision 2020" ütopik bir girişim mi?

İnşai faaliyetler her ne kadar ekonomik durum ile bağlantılı olsa da, projeler konusunda şimdiden hareketlilik yaşanıyor. Kimi geliştiriciler onay aşamasını geçmişken birçoğu da bir an evvel işe başlanması için kuruldan izin çıkmasını bekliyor.

Geçmişte mali sıkıntılarla karşılaştıkları zaman projeleri ertelemek zorunda kaldıklarını ifade eden New York Kenti Ekonomik Kalkınma Kurumu Genel Müdürü Seth W. Pinsky, "Bu kez tüm büyük projelerimizde ilerleme kaydedebildik ve birkaç ay içinde de öne çıkan projelerde temel atılmasını ümit ediyoruz" diyor.

Tüm bilgiler göz önünde bulundurulduğunda, önümüzdeki on yıl içinde New York emlak pazarında, gerek lüks gerekse sosyal konut anlamında, onbinlerce daha fazla kiralık daire olacağı ifade ediliyor.

Büyük vizyon projelerinin kısa sürede gerçekleşebilirliğini yitirdiği kentte, hem yerel yönetim hem de gayrimenkul şirketleri, emlak pazarındaki mevcut durgunluk akıllı bir biçimde değerlendirildiği takdirde bunun sahil kesiminin dönüşümünde kritik bir rol oynayacağı konusunda hemfikir. New York sahilindeki parseller atıl endüstriyel alanlar içerdiğinden oldukça büyük yüzölçümlerine sahip. Bu da geliştiriciye, kent merkezindeki sıkışık arsalarda gerçekleştirilmesi mümkün olmayan iddialı projeler üretme fırsatı sunuyor.

Geçtiğimiz ay 250 New Yorklunun katılımıyla gerçekleşen Vision 2020 toplantısında, planlanan projelerin çevreye etkisi ve yönetimin geliştiricilere fazlasıyla imtiyaz tanıması sıkça dile getirilen endişeler arasında başı çekti. Hükümet yetkilileri ise amaçlarının, imar düzenlemelerinde yer alan özel hükümlere dayanarak gayrimenkul geliştiricilerinin desteğini almak ve bunu, kamusal alanların iyileştirilmesine kaynak sağlayacak yönde gerçekleştirmek olduğunu savundu.

Öte yandan bu strateji geliştiricilerin, park, okul, iskele gibi kamusal gereksinimlere milyonlarca dolar harcamaları anlamına geliyor ve pek çok gayrimenkul şirketi de bu anlamda oldukça tepkili.


Hudson Nehri boyunca uzanan, yukarı batı yakasında, 59. ve 61. caddeler arasında yer alan Riverside Center (sağdaki beyaz kuleler) projesi. Görsel: Atelier Christian de Portzamparc

Manhattan'da yapılacak en büyük projelerden birisi de Extell Development Corporation'ın Riverside Center'ı. Hudson Nehri boyunca üç caddeyi kapsayan proje geçtiğimiz günlerde kent yönetimince onaylandı. Yaklaşık 3000 konut birimini içeren proje, çevre okulların kapasitesini zorlayacağı, bölgeyi zenginlerin yerleşim bölgesi haline getireceği ve ticari alan bakımından yetersiz olacağı nedeniyle eleştiriliyor.

Extell Genel Müdürü Gary Barnett, hükümetin taleplerini abartılı bulan geliştiriciler atasında yer alıyor. Tüm bu talepler nedeniyle pek çok projenin hayata geçirilmesinin tehlikeye düştüğünü vurgulayan Barnett, kendilerinden istenenleri şöyle sıralıyor: Yeni yapılacak okulun bir bölümünün karşılanması; yönetimin tercih ettiği maliyetli mimari planın gerçekleştirilmesi; Con-Edison fabrikasının çevreye verdiği zararın hafifletilmesi; proje alanının yüzde 35'inin açık alanlara ayrılması ve 500.000 metrekarelik ekonomik konut yaratılması.

Brooklyn'de, East River boyunca yapılmakta olan lüks kondominium projesi Edge, 360 lüks daireden oluşan 30 katlı bir kule, 205 konut birimi içeren 15 katlı bir kule ve az katlı binalardan oluşan 360 birimlik ekonomik konutlardan meydana geliyor. New York siluetine nazır inşa edilen lüks kondominium projesi Edge'i hayata geçiren Levine Builders'ın yönetim kurulu başkanı Jeffrey E. Levine, Brooklyn sahilinden arazi satın alıp, proje geliştirmek üzere bunu bir kenarda saklamanın müthiş bir fırsat olduğunu ifade ediyor.


T.F. Cornerstone şirketi tarafından  Long Island sahil şeridi için geliştirilen proje önerisi

Diğer büyük bir kondominium projesinin de T. F. Cornerstone şirketi tarafından Queens'in Long Island semtinde yapılması planlanıyor. Üçte biri lüks kondolardan, geri kalanı kiralık birimlerden oluşan projeye, kiralanabilir daireleri içeren dört binanın eşlik etmesi düşünülüyor. Böyelikle semte 2600 dairelik küçük bir "şehir" eklenmiş olacak.

Kent yönetimi, sahil şeridinde yapılacak çoğu projenin en az  % 20 oranında ekonomik konut içermesini şart koşuyor. Ancak tüm bu yeni birimlere rağmen, ekonomik konut ihtiyacı ezici gücünü koruyor. Bloomberg hükümeti bu çıkmazı, Hunters Point semtindeki büyük konut projesi ile aşmayı ümit ediyor. 

Bu haber, nytimes.com'dan derlenmiştir.


Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :