Çektiği fotoğraflardan biri NASA tarafından "Günün Astronomi Fotoğrafı" olarak da seçilen, mimar ve astrofotoğrafçı Betül Türksoy İş Dışı konuğumuz oldu.
Profesyonel mesleği mimarlık olan Betül Türksoy, eş zamanlı olarak astrofotoğrafçılıkla ilgileniyor ve çekmiş olduğu fotoğraflarla gökyüzünün tüm güzelliğini sizlere sunuyor. NASA tarafından "Günün Astronomi Fotoğrafı" seçilen bir eseri de olan Türksoy ile hem mimarlık yönünü hem de gökyüzü ve astronomiye olan ilgisiyle başlayan astrofotoğrafçılığı hakkında konuştuk:
Betül Türksoy kimdir, kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
Erciyes Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi mezunuyum. Kayseri’de yaşıyorum. Burada mimarlık yapmaktayım. Okul yıllarımdan itibaren çeşitli sanat dalları ile ve 2016 yılından bu yana fotoğrafçılık ile ilgilenmekteyim.
Öncelikle mimarlık yönünüzü ele alalım; mesleki geçmişiniz, şu anda daha çok hangi alanda çalışmalar yaptığınızdan bahsedebilir misiniz?
Mimarlık benim hayalimdeki meslek idi. Üniversite için ilk tercihim ve şu anda da bir meslek seçsem yine seçeceğim bir meslek diyebilirim. Genellikle iç mekan tasarımları üzerinde çalışıyorum. Son 5 yıldır kendisi de mimar olan eşimle birlikte konut inşaatı da yapmaktayız. İnsan yaşamını kolaylaştıracak, ruhuna huzur verecek tasarımlar yapmak ve yaşadığı mekanlarda insan hayatına yön veren dokunuşlarda bulunmak, mimarlığın en güzel taraflarından birisi benim için.
Dolunay'a yaklaşan ay.
Astrofotoğrafçılığa ilginiz ne zaman başladı ve nasıl gelişti?
Ben esasen “astrofotoğrafçı olacağım” diye düşünmemiştim hiç. Küçük yaşlardan itibaren gökyüzü ve astronomiye olan ilgim 2016’dan itibaren fotoğrafçılık ile buluşunca ben de yavaş yavaş gökyüzü fotoğrafları çekmeye başladım. Televizyonda Ay üzerine bir program izlediğim bir an, “Ben de fotoğrafını çeksem acaba bu detayları görür müyüm?” düşüncesi ile, Ay’ı merak edip fotoğrafını çekmeye çalıştım. Ay fotoğrafı çekmeyi öğrenmem birkaç haftamı aldı ama bu sırada fotoğraf makinesi ve fotoğrafçılık üzerine birçok temel bilgiyi de öğrenmiş oldum. Çektiğim fotoğrafları sosyal medyada paylaştıkça Ay fotoğrafı çeken insanlarla tanıştım ve bu sayede Samanyolu’nun da fotoğrafının çekilebildiğini gördüm. En son çocukluğumda köyde gördüğüm Samanyolu’nun fotoğraflanması beni çok şaşırtmıştı. Bir akşam Samanyolu çekmek üzere Kayseri’de, Erkilet’e gittim. Yüksek olduğu için, şehirle birlikte güzel bir manzara yakalarım, diye düşünerek heyecanla gittiğim halde şehrin ışıklarının yoğunluğu sebebiyle neredeyse tek bir yıldız dahi görünmüyordu. Ama o gece pes etmedim ve orada şehrin diğer ucundaki Erciyes Dağı’na geçtim. Yol aydınlatmaları bitince uygun bir park yerinde durup araçtan indim. Milyonlarca yıldız tek tek parlıyordu ve Samanyolu tüm ihtişamı ile gökyüzünde ışıldıyordu. Yıllar sonra Samanyolu’nu gördüğüm ilk andı. Bu muhteşem görüntü, çektiğim tüm Samanyolu fotoğraflarının ilk ilham kaynağı idi. O gece çektiğim bu fotoğrafın ardından, "Bir sonraki Samanyolu fotoğrafını nasıl çekerim?” planları yapmaya başladım. Fotoğrafını çekmekten de öte gökyüzünün o pırıltılı görüntüsünü görmeyi özlüyordum. Şehrin her bir yanındaki karanlık noktaları bulup, buralarda fotoğraflar çekmeye devam ettim. Bu sırada da hemen hemen günlük olarak gökyüzünde görünen Ay’ı da çekmeye devam ettim.
2016’da çektiğim ilk Ay fotoğraflarından biri (140 mm lens ile)
Astrofotoğrafçılık dışında fotoğraf çalışmalarınız var mı?
Elbette. Fotoğrafın birçok alanı ile ilgileniyorum. Manzara, doğa ve çiçek fotoğrafları, ayrıca nadir görülen gökyüzü olaylarının fotoğrafları genellikle çektiğim konular. Önceleri mimari fotoğraflar pek ilgi alanımda değildi. Daha çok tarihi yapılar ve Kayseri’nin eski mahallelerinde fotoğraf çekimleri yapıyordum ama son zamanlarda farklı mimari fotoğraflar üzerinde de çalışmalar yapmaktayım.
Germir’de tarihi kilise
Kayseri’de yılkı atları
Ay ve gökyüzü fotoğraflarınız çok özel. NASA tarafından "Günün Astronomi Fotoğrafı" seçilen bir eseriniz de var. Peki, ay fotoğrafı nasıl çekilir, diğer fotoğraflardan farkı nedir? Hangi farklı ekipmanlar gerekir? Bu konuda destek/eğitim aldınız mı?
Ay ve Samanyolu fotoğraflarının nasıl çekileceğini tamamen kendi kendime öğrendim. Hava açık ise o geceki gökyüzünün nasıl görüneceğine, Stellarium vb. yazılımlardan mutlaka bakar, çekebileceğim kareleri önceden planlarım. 2019’da o fotoğrafı çektiğim akşam, Ay ve Jüpiter çok yakın konumdaydı. Fotoğraf çekmek için balkona çıktığımda gökyüzü biraz da bulutluydu. Birkaç kare çektim ve bu sırada ince bulutların filtre gibi Ay ışığını azalttığını farkettim. Normalde Jüpiter’in uydularını çekmek için uzun süreli pozlama, Ay’ın kraterlerini çekmek için ise kısa süreli pozlama yapmak gerekir. Bulutları kullanarak, ortalama bir pozlama süresi ile hepsini, yani Ay, Jüpiter ve Jüpiter’in üç uydusunu tek karede çektim. Fotoğrafı sosyal medyada paylaştıktan sonra APOD sayfasına da gönderdim. Birkaç gün sonra yayınladılar. Çok sevdiğim Ay’ın çektiğim fotoğraflarından birinin böyle uluslararası bir platformda yayınlanmış olması beni oldukça mutlu etti. (https://apod.nasa.gov/apod/ap190523.html)
Günün Astronomi Fotoğrafı
Erciyes ve Samanyolu
Ay fotoğrafı çekmek için elimizde, öncelikle zoom özelliği olan bir fotoğraf makinesi veya zoom lens olmalı. En azından minimum 300 mm odak uzaklığı Ay’ın detaylarını fotoğrafa daha net yansıtacaktır. Ay günün her saatinde, gökyüzünde farklı evrelerde bulunabileceği için tek bir ayarla çekmek mümkün değil.
Zaman dilimi, Ay evresi, çekmek istediğimiz kareye göre pozlama süresi, diyafram ve iso değerlerini ayarlamak gerekir. Bu konu ile ilgili bilgi almak isteyenler, internet sitemde “Ay ve Samanyolu fotoğrafları nasıl çekilir” konularında yazdığım yazıları okuyabilirler.
Sanatın her dalı birbirini besler. Birçok mimarın da fotoğrafçılığa yakın ilgi gösterdiğini biliyoruz. Ama özellikle astrofotoğrafçılığın size mesleki anlamda ne gibi katkıları olduğunu düşünüyorsunuz?
Dediklerinize katılıyorum. Mimarlık, sanatın her dalı ile iç içe ve destekleyen bir meslek. Astrofotoğrafçılık mesleki bakış açımdan ziyade insan ve Evren’e bakışımı daha da güçlendirdi. Özellikle Samanyolu çekimi yaparken Evren’in büyüklüğünü hissetmek, farklı dünyalarda yaşam olup olmadığı üzerine düşüncelere sevkeder insanı. Mimar olunca da bu düşünceler ister istemez “farklı gezegenlerde yaşam nasıldır, mimarlık nasıl olmalıdır?” konuları üzerinde de düşünmeyi beraberinde getiriyor.
Fotoğraf çekerken bazen doğru bir anı yakalamak için saatlerce beklemek gerekir. Astrofotoğrafçılıkta bu sabrın daha fazla sınandığını tahmin ediyorum. Astrofotoğrafçılığa ne kadar vakit ayırıyorsunuz? Uykusuz kaldığınız oluyor mu?
Astrofotoğrafçılık, ışığın fotoğrafını çekebilmek için doğru zamanı kollama ve bu zamanı doğru kullanmayı gerektirir. Ay fotoğraflarında doğuş ve batış anları benim için çok özeldir. Ay ufka yakın olduğu için yeryüzündeki objelerle birlikte, göze daha büyük görünür. Eğer Ay doğuşu veya batışı çekeceksem tam saatinde çekim noktasında olmam gerekir, ben de işlerimi buna göre ayarlarım. Samanyolu çekimi için günler öncesinden planlama yapmak gerekir. Ama son anda hava durumu vb. bir değişken sebebiyle çekim iptal de olabilir. Samanyolu için çekime gitmek, uzun saatler boyunca bazen üşüyerek, bazen etraftan gelebilecek çeşitli tehlikelerle birlikte hafif bir tedirginliği de beraberinde getiriyor. Uykusuz kaldığım çok olmuştur bu süreçte. Özellikle Ay tutulması, kuyruklu yıldız geçişi gibi nadir olaylarda neredeyse tüm gece ayakta çekim yaparak geçmiştir. Ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, o zaman öyle çabuk geçer ki, uykusuzluk o an aklıma bile gelmez. Mimarlık öğrencisi olan herkes astrofotoğraf çekmekten kaynaklanan uykusuzluğa dayanabilir bence. Her alanda olduğu gibi, astrofotoğrafçılığı severek yapıyorsanız uykusuzluk veya yorgunluk yerini, çekimini yaptığınız astronomi olayını görebilmenin mutluluğuna bırakır.
Fotoğrafçılık dışında resim, ebru gibi sanat dallarına da ilginiz olduğunu biliyoruz.
Resim yapmaya halen devam ediyorum. Ama ebru yapmak nispeten zor olduğu için uzun yıllardır ebru sanatı ile ilgilenemedim. En son 2010 yılında babamla birlikte ebru ve kaatı çalışmaları yapmıştık. Şu anda ağırlıklı olarak fotoğraf ve biraz da resme zaman ayırabiliyorum.
Fütürolojik mimarlık konusunda bir kitap çalışmanız var sanıyorum.
Astrofotoğraf ile ilgilendikçe astronomiye olan ilgim yukarıda da bahsettiğim gibi beni, "Farklı dünyalarda, farklı koşullarda yaşam nasıl olabilir?", konusunda düşünmeye sevk etti. Bir süre sonra unutmamak için bu düşünceleri not almaya başladım. Sonrasında ise bunları, oluşturduğum bir kurgu içinde kitaba çevirmeye karar verdim. Pandemi sürecinde biraz ara vermek zorunda kaldım ama yavaş yavaş yazma çalışmalarına devam ediyorum.
Eklemek istedikleriniz...
Platformunuzda, mimarlık dışında farklı alanlarda yayınların olması gerçekten mutluluk verici. Meslektaşlarımın çoğunun güzel sanatlar ve fotoğrafçılığa ilgisi var ve bu mimarlığı besleyen bir kaynak. Umuyorum bu konuda ilgisi olan arkadaşlara bir nebze de olsa fikir verebilmişimdir. İlginiz için teşekkür ediyorum.