İç mekan duvarları, karavan ve sörf tahtaları gibi farklı yüzeylerde farklı teknikler deneyerek duvar resimleri yapan İç Mimar Hilal Arabacıgil İş Dışı'na konuk oldu.
Çocukluğundan beri kalemi elinden hiç bırakmayan Hilal, duvar ressamlığı yaparak hem geziyor, hem de iç mekan duvarlarına, karavanlara, hatta sörf tahtalarına yaptığı resimlerle yeni hikayeler yazıyor. Daha önce gitmiş ya da sosyal medya paylaşımlarında görmüş olabileceğiniz birçok mekanın duvar ressamlığını yapmış olan Hilal Arabacıgil ile işleri hakkında keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Kısaca seni tanıyabilir miyiz? Hangi okuldan mezun oldun ve mesleğin nedir?
Babam o sıralar askerde olduğu için Bursa’da doğdum; fakat İzmirli olan annem gibi ben de İzmir’de büyüdüm ve üniversite zamanına kadar orada kaldım. Aslında liseye gitmeden turizm okumak istiyordum; hatta Anadolu Lisesi Sınavı’nda tüm tercihlerim turizm üzerineydi ve İzmir Cumhuriyet Anadolu Meslek Lisesi Turizm Bölümü’nü kazandım ve hemen ön kayıt yaptırdım. Sonrasında tatile gittik; ancak döndüğümüzde kontenjan dolmuştu ve sadece 3 bölüme girebileceğimi söylediler: Gastronomi, Tekstil ve İç Mekan Tasarımı. Aslında tüm hikaye orada başladı. İç mekan tasarımını seçtim. Okul bitince de güzel sanatlara hazırlandım ve Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde İç Mimarlık okudum.
Duvar resmi yapmak nasıl hayatına girdi?
2011 yılından 2018’e kadar bilfiil mimarlık ofislerinde çalıştım; fakat ofislerin içindeki yapı bana uygun gelmedi ve beklentilerimi karşılamadı. Ben de bu sebeplerden dolayı serbest çalışmaya başladım. 2018’de Beşiktaş’ta küçük bir dilim pizzacının şantiyesini yürütürken, işverenlerim “Duvar resmi yaptırsak mı?” diye danıştılar ve ben de "Ben yaparım" dedim. Önce iyi bir iş çıkartabileceğime çok inanmayıp “Kötü olursa boyatırız” dediler; fakat yapınca durum pek de öyle olmadı ve çok beğenildi. Ben zaten çocukluğumdan beri kalemi elimden bırakmadığımdan dolayı bu ilk deneme benim için çok zor olmadı; ama ilk başta tedirgin oldum açıkçası. Sonraki işimi artık profesyonel olarak belirli bir bütçe karşılığında yapmaya başladım ve bunlar güzel bir başlangıç oldu benim için. Açıkçası hayatım biraz rastlantısal ilerliyor bu konularda.
İç mimarlığa da eş zamanlı olarak devam ediyor musun?
Yılda 1-2 tane proje alıyorum hala; ama daha çok tanıdıklarımdan oluyor açıkçası.
Bildiğim kadarıyla sadece duvar değil, karavan, sörf tahtası gibi farklı yüzeylere de resim yapıyorsun. Biraz yaptığın farklı işleri anlatır mısın?
Evet, talep oldukça karavan, sörf tahtası ve kaykay gibi yüzeyler de boyadım. 2018’den beri bu işi yaptığım için insanlar benim duvar boyadığımı biliyor artık ve “Hilal şöyle bir şeyimiz var, boyar mıyız” diye soruyorlar, ben de eğer daha önce yapmadıysam yapılabilirliğine ve kullanabileceğim malzemeye bakıp, birkaç deneme yaptıktan sonra yapıyorum. Kapadokya’daki çok sevdiğim bir arkadaşımın otelinin restoranının dekoratif boya duvarı ve vitray bunlardan sadece birkaçı. Eskiden ofiste çalışırken de ofise numune olarak gelen duvar kağıdı ve boyaların üzerlerine boş zamanlarımda çizim yapardım. Şimdi de “Sgraffito”* diye bir tekniğe merak sardım. Rölyeften farkı duvarı kazıyarak yapılması. Sürekli farklı yüzeylerde farklı teknikler denemeyi seviyorum açıkçası.
Sana iş teklifi geldiğinde nasıl bir ön hazırlık yapıyorsun? Konsept ve yaratım sürecinden biraz bahseder misin?
Öncelikle müşteriden olabildiğince ne istediğini ve bütçesini öğrenmeye çalışıyorum. Sürecin en zor kısmı benim için bu sanırım. Sonrasında, onların isteklerini göz önünde bulundurarak bir eskiz çalışması yapıyorum; bir de kendi hayal ettiğimi çiziyorum. Photoshop programında resim yapılacak yüzeye görseli giydirip kendilerine sunuyorum ve toplantı sonrası varsa revizyonları yapıp, uygulamaya geçiyorum.
Müşterilerin genelde mimar/iç mimar ağırlıklı mı yoksa işletme sahipleri mi? Müşterilerin seni tamamen özgür bırakıyor mu yoksa ne istediklerini detayları ile ifade edip ortaya tam olarak onu mu çıkartmanı bekliyorlar?
Benim müşterilerim çok çeşitli aslında. Bazen mimar ve iç mimarlarla ortak çalışıyorum, bazen de müşterim bir anne oluyor ve çocuğunun odasını yaptırıyor oluyor. Kimi zaman ise bir kafe veya restoranın sahibi benimle direkt iletişime geçebiliyor duvar resmi yaptırmak için. Bu çeşitlilikle beraber tabii ki zorlukları da değişiyor. Müşterilerim beni her zaman özgür bırakmıyorlar, ama bunu oldukça haklı buluyorum. Sonuçta, çocuğunun odasını yaptıran bir annenin veya babanın kendi görmek istediklerini çizdirmeyi istemeleri çok normal. Bir de bazen direkt çizimle geliyorlar “Ben bunu istiyorum” diye. Bu şekilde gelen işleri de kabul ediyorum.
Resmettiğin her şeyi önceden kurguluyor musun, yoksa rastlantısallığa ya da doğaçlamaya yer veriyor musun? Genellikle önceden kurguluyorum ama çizim sırasında illa ki bir miktar doğaçlama oluyor. Zaten genel olarak müşteri de önceden görmek istiyor.
Çizmek senin için ne ifade ediyor? Duvar resmi yapmanın bir kazanç sağlamaktan öte hayatındaki önemi nedir? Çizim yaparken oldukça keyif alıyorum. Ne yazık ki, bu devirde keyif aldığın şeyi yapıp para kazanıyor olmak az bulunan bir şey. Bunu başardığıma inanıyorum. Bir de gittiğim yerlerde yaptığım çizimleri görmek ya da insanların sosyal medya paylaşımlarında denk gelmek beni mutlu ediyor. Bir de uzun süreler kendi kendine kalarak çalışmak içinde bir çok şeyi çözmeni de sağlıyor; terapi gibi bir bakıma.
Boya dışında ne tür malzemeler kullanıyorsun?
Kabartma yapacağım işlerde alçı kullanıyorum. Bazı işlerde ise gaz beton gibi şekil vermesi kolay bir malzeme tercih ediyorum. “Sgraffito” yöntemini kullanabilmem için taş oyma aletim var; ama bazen ucu kırıldığında zor anlar yaşatabiliyor. Ayrıca gaz betonu ve alçıyı kazımak için kullandığım çeşitli el aletlerim var.
Her şeyin dijitalleşmeye başladığı, resimlerin/eserlerin bile dijitalinin tercih edildiği bir dünyada, kalıcı bir iz bırakmak ve duvarlara resim yapmak senin için ne ifade ediyor?
Açıkçası bunu kendi kafamda çok romantikleştirmiyorum; çünkü her yaptığınız o kadar da kalıcı olamıyor çoğunlukla ve bu durum beni üzmüyor. Zaten işin kaynağı benim ve her yaptığım diğerinden daha iyi oluyor diye düşünüyorum.
Peki senin de dijital olarak ürettiğin işlerin de var mı? Hangisi daha keyifli senin için, dijital sanat mı yoksa duvar ressamlığı mı?
Evet, dijital platform olarak Foundation’da bir sayfam var, orada kendi düşüncelerimi daha rahat çizebiliyorum. Dijital sanat da, duvar resmi yapmak da farklı tatmin ediyor açıkçası. Duvar resminde birebir oradasın, dokunabildiğin ve insanların dokunabildikleri bir alan var. Diğeri de kendini özgürce ifade edebildiğin bir alan.
İşinle ilgili sana en çok keyif veren ne? Yeni yerler/insanlar keşfetmene aracı olan bir işin var, bu senin için önemli bir faktör mü?
Yeni yerler, yeni insanlar ve bu vesileyle yeni yemekler/ içecekler deneyimlemek işimin çok güzel bir tarafı. Bir de yeni insan tanımayı ve onları hayatıma dahil etmeyi seviyorum. Her yeni insan size yeni bir şey katıyor. Duvar resmi yapmaya gidip, orada çalışan insanlarla arkadaş olduğum çok fazla iş oldu. Bu kısmı benim için gerçekten çok keyifli, hatta en keyifli kısmı sanırım.
Çizim dışında seni heyecanlandıran başka hobilerin neler?
Yemek yapmaktan çok keyif alıyorum; hatta içkimi alıp, müziğimi açıp dans ederek yemek yapmayı çok seviyorum. Yemek yaparken de genelde duvar ressamlığında olduğu gibi, yeni şeyleri denemeyi ve bilgi dağarcığıma yeni bir şey eklemek beni çok mutlu ediyor. Bir de evde kendi kendime, ufak tefek mobilyalar yapıyorum.
Son zamanlarda senin için ufuk açıcı olan bir keşfin var mı?
“Sgraffito” tekniği benim için biraz ufuk açıcı yeni bir keşif oldu. Biraz zorlayıcı, ama zorlayıcı olması daha keyifli.
Mutlaka resmetmek istediğin bir konsept ya da duvarını boyamak istediğin bir yapı/mekan var mı?
“Steampunk”** konseptinde resimler yapmak istiyorum bir yere mutlaka. Ne yazık ki daha herhangi bir müşteriyi ikna edemedim.
Şu sıralar nasıl projeler var gündeminde? Yaz aylarında gezerek yapmayı planladığın işler var mı mesela?
Moda Brekkie’nin hem iç mimarisini hem de duvarlarını yapıyorum, ay sonu gibi bitmiş olacak. Sonrasında Urla ve Kapadokya’da bekleyen bazı işler var.
Son olarak seninle iş ortaklığı yapmak isteyenler nasıl iletişime geçebilirler?
hilalarabacigil@gmail.com adresime posta göndererek ya da instagram hesabım @hllarbcgl üzerinden mesaj atarak iletişime geçebilirler.
Teşekkürler...
*Sgraffito: Nemli bir yüzeye zıt renklerde boyanmış sıva katmanları uygulanarak üretilen ve kazıma yöntemi ile katmanları ortaya çıkaran bir duvar dekoru tekniği.
**Steampunk: Gelişmiş teknolojiden ziyade buharla çalışan makinaların değişik yorumlamalarını içeren bir bilim-kurgu türü