Hekimköy

Gelişmekte olan ülke koşullarını yaşayan Türkiye’de 1960’larda başlayarak 1990’larda mekanda iyice belirginleşen temel bir özellik vardır: Kıyısallaşma, yani ikinci konut gelişmeleri. Kıyısallaşmanın ilk çarpıcı örneklerini İstanbul Metropolü’nün Tekirdağ yönünde Kumburgaz, Celaliye, Kamiloba örneklerinde izledik. Yasadışı metropolün yasadışı uzantısı olan, ölçek dışı olduğu kadar akıl dışı da olan bu gelişmeler metropolün birinci kademede gereksinimi olan geniş rekreasyon potansiyelinin hoyratça tüketilmesinin dramatik görüntüsünü sergilemiştir. Doğal eşikler dışında, yağ lekesi gibi sürekli bir doku kazanan ikinci konut olgusunun Marmara çevresinden Ege’ye oradan Akdeniz’e indiğini izledik. Ege’de Bodrum Yarımadası bu dramatik serüveni en belirgin şekilde yaşayan örneklerden birisi oldu.

Vaziyet Planı

Hekimköy projesi de Bodrum yarımadasının hassas ve özenle ele alınması gereken coğrafyasında yer almaktadır. Öyle ki taşa, doğaya nasıl dikkat edilir, evin temelini yaparken oradaki kayayı korumak için temel nasıl iki metre öteye kaydırılır; rüzgar nereden esiyor, güneş nereden doğuyor gibi hassasiyetleri bilmek bunları projeye yansıtmak gerekir. Çünkü Bodrum için, Bodrum’a özgü bir tasarım, basit görünen güç bir hizmettir. Tarihten gelen misyonu Bodrum kentine, aynı işlevde gelişme sürecini yaşayan diğer kentlerden farklı bir kimlik kazandırmıştır. Bu misyonu incitme duygusu, duyarlı bir plancının hayal gücünü daha baştan olumsuz olarak koşullandırır.

Çalışmada Bodrum imar koşullarının genel kurgusu olan ayrık nizam, düz dam, dar pencereli beyaz yapılar ve bilinen yoğunluk koşullarını temel aldıktan sonra, Yarımada silüetine sınırlı bir özgünlük kazandırma hevesine kapıldık. Proje alanının özelinde detay ölçeğinde morfolojiye özen gösterdik ve sonuç olarak proje Ege’nin engin ufuklarına yönelen birbirinden farklı yaklaşık 20 plan tipinin yer aldığı mahalleler ile coğrafyayla bütünleşti.

Silüet

Eskizler