Dört istasyondan oluşan Bursa teleferik hattının tasarım ve uygulama projesini üstlenen Yamaç Korfalı, projenin tamamlanan ilk binası ve Korfalı Mimarlık'ın 'İlk Yapı'sı Teferrüç İstasyonu'nun hikayesini paylaşıyor...
Londra’dan dönmeden önce 2012 Olimpiyatları yüzme havuzu projesinin tasarım ve uygulama safhalarında çalışmıştım. Form, strüktür ve program açısından bu denli karmaşık bir projede çalışmak, Korfalı Mimarlık’ın ilk uygulanan projesi Teferrüç İstasyonu öncesinde çok önemli bir tecrübe ve birikim oldu.
1963 yılında açılan ve 2012’ye kadar hizmet veren Türkiye’nin ilk teleferiği Bursa Teleferik'in, teknolojisinin eskimesi ve binaların artan yolcu kapasitesine hizmet vermekte zorlanmaya başlaması nedeniyle yenilenmesine karar verildi. Ayrıca Sarıalan bölgesinde sonlanan eski hat, yeni proje ile birlikte Uludağ Oteller Bölgesi'ne kadar uzatıldı.
Tasarım ve uygulama projesini üstlendiğimiz, uzunluğu 8,8 km olan ve 4 istasyondan oluşan teleferik hattının toplam inşaat alanı 15.000 m2'dir. İki aşamada yapılan ve inşaatı yaklaşık 4 sene süren projenin tamamlanan ilk binası, Bursa şehri içindeki Teferrüç İstasyonu'dur.
Korfalı Mimarlık projeye dahil olmadan önce, inşaatına başlanmış, sadece betonarme strüktürü tamamlanmış bir yapı iskeleti vardı. Bizden istenen, bu iskeletin cephe ve teleferik makinası üzerine kapalı bir yüzey tasarlamamızdı. Çeşitli öneriler geliştirmeye başladığımız ilk süreçte, mevcut strüktür üzerinden ihtiyaçlara cevap verilemeyeceğinin anlaşılması üzerine, yapılan strüktürün yıkılıp, yerine yeni, daha kapsamlı ve özgün bir projenin yapılmasına karar verildi.
Teferrüç İstasyonu, yıkılan bina
Burada işverenin bize güvenip bu kararı almasını ve cesaretini takdir ediyorum. Çünkü Bursa ve yakın çevresinde tasarladığımız yapıya benzer formda referans olarak göstereceğimiz bir bina olmadığı gibi, inşaatı yapmak veya teklif vermek isteyen çelik ya da cephe imalat firmalarının sayısı da oldukça azdı. Ayrıca yeni inşaatla birlikte maliyetin artacak ve inşaat süresinin uzayacak olması da ayrı bir sorundu. Teleferiğin açılacağı gün çok önceden açıklanmıştı.
Temel atılmasından itibaren imalatların, siparişlerin verilip de son panel ya da kaplama montajı yapılana kadar, bütün çizimlerin, detayların 2 ve 3 boyutlu hazırlanmasından tutun da, 50 metre ilerideki taksi durağındaki taksi şoförüne, inşaat çalışanlarından danışmanlara kadar herkese, yapılanların sonunda her şeye değeceğini anlatmak da bir hayli yorucu oldu.
Şantiyeden görüntüler
Etrafta birbirine benzeyen kutu formlu yapılardan farklı olarak , kavisli kalıplar hazırlanarak inşa edilen betonarme perde duvarlar, eğrisel formlu çelik çatı ve yüzeyi, her açısı birbirinden farklı ve hareketli dinamik cephe panelleri ile kaplı binanın inşaatına başlamak, muhtemelen ‘İlk Yapı’nın zorlayıcı ve heyecan verici kısmıydı.
Tasarıma, yapının üst örtüsünden yani çatısından başladık. Dağdan esen şiddetli rüzgarlara direnmeyip, aerodinamik özellik taşıyan, ön tarafı dar, arkaya doğru genişleyen, topografya ve çevresinde yükselen ağaçlar ile uyumlu, kavisli ve yassı bir çatı formu tasarlamayı hedefledik. Teferrüç en alt istasyon olduğundan, ziyaretçiler kabinlere bindikten sonra hat boyunca binanın üzerinden yükselerek seyahat edecekleri için çatı ön plana çıkıyordu.
Bina programı ve iç planlama, referans alabileceğimiz teleferik planı standardı olmadığı için, biraz deneysel ilerledi. Geniş sahanlıklı merdivenler ile binaya ulaşılırken, gene geniş bir saçak altında, gişe ve danışma bölümü bulunuyor. Zemin katta ayrıca, satış birimleri, yönetim ofisleri, tuvaletler yer alıyor. Ziyaretçiler kabinlere bir üst katta bulunan iniş biniş platformlarından biniyorlar. Burada bekleme alanları, kafe ve teras alanları bulunuyor.
Ortogonal planlı zemin kat duvarları betonarme perdedir. Batı cephesi arazi eğiminden dolayı toprak ile örtülüdür. Buradan doğal ışığın girdiği şeffaf cam cepheli teleferik, iniş biniş platformlarının bulunduğu birinci kata yürüyen merdiven ile çıkılır. Bu katta ayrıca, bekleme, kafe ve teras alanları bulunur. Birinci kat cephesi, zeminde lineer çizgi ile eğrisel yay şeklinde çatı formu arasında kalan, solungaçları andıran alüminyum cam cephe sistemi ile kaplıdır. Bu modüller 1’er metre genişliğinde olup, her biri farklı yükseklik ve açı ile kutu çelik profillere ankrajlarla sabitlenmiş, farklı eğimle, yelpaze şeklinde açılarak çatıyı farklı kotlarda yakalar. Dışa doğru eğimli şeffaf ve geçirgen cephe sayesinde, ziyaretçiler binayı çevreleyen ağaçlar ve Bursa Ovası ile daha sıkı etkileşim kurar.
İstasyondan Bursa Ovası'na bakış
Yaklaşık 1.000 m2 çelik konstrüksiyon üzeri titanyum çinko çatı yüzeyi, eğrisel formu ile mekan içinden ve kabinlere binip bina üzerinden yükselirken, ağaçların üzerinden algılanır. Yukarıdan bakıldığında, geniş bir alanda tek yeşil kalmış bu arazide, binanın çelik çatı örtüsü 2 yönde kavisli formu ile ağaçların üzerinde adeta duraksamaktadır.
İlk istasyonun inşaatından kısa bir süre sonra tasarım olarak tamamen farklı Kadıyayla ve Sarıalan istasyonları tamamlandı ve teleferik hattı Sarıalan bölgesine kadar hizmet vermeye başladı. 2016 yılında da son etap olan Uludağ hattı ve istasyonu tamamlandı.
Uludağ’a, otomobil ile yol açık olduğu zaman yaklaşık 45 dakika süren seyahat, elektrik ile çalışan karbon emisyonu düşük teleferik hattı ile 25 dakika sürüyor. Bu yüzden sadece konforlu ve kısa bir seyahat olduğu için değil, çevreci özelliğiyle de teleferik, asfalt yerine tercih edilen bir ulaşım oldu. Manzaraya hakim teras, oturma ve kafe alanları sayesinde ziyaretçiler, kabinle seyahat dışında da binaların içinde vakit geçiriyorlar.
Proje Künyesi
Tasarım: Korfalı Mimarlık | Yamaç Korfalı
Yardımcılar: Sevde Boztepe, Elif Ayar, Özge Kurnaz , Seda Tabanlı
İşveren: Bursa Teleferik
Statik: Kemal Keser, Oğuz Üner
Cephe: Esteknikel
Çatı: Kros Yapı
Çelik: Güler Demir
Proje Başlangıç Yılı: 2012
İnşaat Bitiş Yılı: 2014
Toplam İnşaat Alanı: 1.800 m2