"Hiperarkaik Tektonik" sergisine geri dönecek olursak, 2. İstanbul Tasarım Bienali'nin paralel etkinliği olarak bienal ile nasıl bir ilişki kurduğunu öğrenebilir miyiz?
İstanbul Tasarım Bienali Direktörü Deniz Ova ve küratör Zoë Ryan ile bu konuda konuştuk. Bienalin temasından çok farklı bir konu olduğu için bu sergiyi paralel etkinlik olarak yapmaya karar verdik. Bu ilişkiyi daha görünür kılmak için de Galata Rum Okulu'nun (bienalin ana mekanı) hemen arkasındaki 311 artworks adlı galeriyi seçtik.
"Kuramcıyım, çok yazı yazdım ama bunların büyük kısmını kimse okumuyor!"
Şu ana kadar aldığımız tepkiler, Türkiye'nin yerel tasarım kültüründen yola çıkan ve bu kültürün çeşitliliğini gösteren bir sergi olduğu yönünde. Ben kuramcıyım, çok yazı yazdım ama bu yazıların büyük kısmını kimse okumuyor, çünkü zor oluyor. Dolayısıyla kuramı artık bir objeye dökmem gerektiğini gördüm. Sergi fikri de oradan çıktı. Şu anda bu bizim için ciddi bir manifesto, bir teori. Yerel kültürümüzden, Ortaçağ İslami mimarisindeki matematik formüllerinden ve hesaplamalı tasarımdan yola çıkarak bir denge ve sentez oluşturmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla İstanbul Tasarım Bienali 'nde, tasarım kültürümüzden çıkan bir öğe olarak bu tasarım objelerini göstermek istedik.
Son olarak şunu söylemek istiyorum. Türkiye'de çoğu arkadaş bilgisayarı eline aldı, sazları çalıyor, Grasshopper ile binbir şekil çıkartıyor. Bunu daha disiplinli bir şekilde yapmalı ve desen üzerine gitmeliyiz. Bu desenleri, bu dokuları da bu coğrafyadan çıkan dinamiklerden biri olarak dünyaya yaymamız lazım. Ana konularımızdan biri bu olmalı. Örneğin Ebru Ulu, İTÜ'de bunun doktorasını yapıp bu alanda ilerlemiştir. Diğer arkadaşlarımıza da yerel dinamiklerimiz ile hesaplamalı tasarım arasında dijital üretim imkânı sağlayan taş sistemlerle bir tez üretebileceğimizi söylüyorum. Şu an revaçta olan standart dışı (non-standard) formları, standart 3 boyutlu karolardan bloklar oluşturarak çok daha kolay elde edebilirsiniz. Çünkü çıkış noktanız standart parçalar ama bunları nasıl biraraya getireceğiniz tamamen size bağlı...
"Batıdaki modaları takip etmek yerine bu hesaplara girersek, tasarım ve mimarlık anlamında karşımıza farklı imkanlar çıkacaktır"
Çat Kapı bölümümüze konuk olan Michael Sorkin, parametrik tasarıma dair şu ilginç tespitte bulunmuştu: "Bugünlerde herkes parametrik tasarımdan bahsediyor. Açıkçası her tasarım parametriktir." Sizin bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?
Bizim üretimimiz daha çok hesaplamalı tasarıma dayanıyor. Parametrik tasarımın ötesinde matematiğe, geometriye, aperiyodik sistemlere desen olarak bakmamız ve oraya işlememiz lazım. Parametrik tasarım aslında bunun en temeli, onun üzerine hesaplamalı tasarımı ekleyerek, hesaplamalı mimarlığa yol açabileceğimizi düşünüyorum. Nilüfer Kozikoğlu, Salih Küçüktuna, Ebru Ulu, Alper Derinboğaz ile ufak bir grup olarak aramızda bunları konuşuyoruz. Çünkü bu çağımızın bir gerekliliği ve ilerisi için önemli olduğunu düşünüyoruz. Geçen sene hesaplamalı tasarımla ilgili bir konferans düzenlemiştik mesela.
Bu grubu belli bir çatı altında toplamayı düşünüyor musunuz?
Henüz öyle bir oluşum yaratılmadı, şu anda kolektif çalışıyoruz. Arada gruba başka arkadaşlar da katılıyor; Emir Uras, Durmuş Dilekçi, Gökhan Avcıoğlu, Şebnem Yalınay Çinici ... Onlar da tartışmalarımızın parçası ama 4-5 kişilik çekirdek kadro olarak birbirimize daha yakınız. Tabi bunu daha geniş bir çevreye, özellikle de genç arkadaşlara yaymak istiyoruz. Gençler batıdaki modaları takip etmek yerine bu hesaplara girerlerse, tasarım ve mimarlık anlamında karşılarına farklı imkanların çıkacağını düşünüyorum. Önümüzde taş gibi bir ürünümüz, bir objemiz var. Taş; mimarlığın temeli, başlangıcı...
İhracat anlamında da güçlü olduğumuz bir sektör...
Ticaret, bilim, mimarlık, tasarım ve marka çok ilginç ve net bir şekilde birleşti bu konuda; Seramik Tanıtım Fonu, Turquality, Silkar Madencilik - Akdo...
Paylaştığımız evrensel değerler doğrultusunda farklı mimar arkadaşlarla bu yolda ilerlemek istiyoruz. Şu anda bize sağlanan imkanlarla bu tasarım objelerini ürettik ve insanlar ilginç bir şekilde bunları satın almak istiyor. Çünkü çok güzel objeler.