Ne Var Ne Yok

İstanbul'un yerel seçimler öncesinde bir vaat denizine döndüğünü söylemek yanlış olmaz. Türkiye'nin en çok sayıda ilçesine, dolayısıyla da en çok belediye başkan adayına sahip bu metropol hakkında söylenenler, söylenecekler ise aynı çoğulluğu ve çeşitliliği içermiyor gibi gözüküyor.

Koca bir muammaya ve hatta yap-boz tahtasına dönen üst-alt ölçekli planlar, 2-B arazilerinin akıbeti, üçüncü köprü-ikinci Marmaray projeleri ya da "tepeden inmecilik"leri gibi büyük hacimli kentsel planlama ve işletme sorunsalları halen İstanbul için kritik önemlerini koruyor. Diğer yandan daha küçük ölçekli gibi durmakla beraber Tarlabaşı veya Sulukule gibi kentsel dönüşüm projeleri, Ataşehir'in finans merkezi olması tahayyüleri ya da Haydarpaşa, Sütlüce örneklerindeki kentsel "miras" değerlendirme stratejileri de güncelliğini yitirmiyor. Belediye başkan adaylarına ait aşağıda özetlenmiş vaatlerin içeriğinin, sözü geçen kentsel üretim ve yönetim sorunsallarına -tabiri caizse- noktasal anlamda dahi değmemesi ise, İstanbul üzerinden Türkiye'nin kentsel politika üretim ortamının yetersizliğine ve hatta yokluğuna işaret ediyor olabilir.

İşte, sonuç ne olursa olsun, 29 Mart 2009 Türkiye yerel seçimlerinin İstanbul özelinde çıkarabileceği sonuçlara ait kısa ama çok anlamlı bir panaroma...