Tan Oral'ın Elinden Karikatür gibi Binalar

Peki, tersi bir durum söz konusu oldu mu? Sizin yaşamınızda karikatürün mimarlığınıza etkisinden bahsedebilir miyiz?

Öncelikle mimarlık yaptığım söylenemez. Başlangıçta girişimlerim olsa da o günlerin ekonomik koşulları nedeniyle projeler sonuçlanmadıydı. Çok sonraları Nesin Vakfı'nın ilk binasını Aziz Bey'in istekleri doğrultusunda projelendirmiştim. Fakat son birkaç yıl içinde tarihi binalar yaptım. (Gülüyor)  Çok iyi restore edilmiş Osmanlı evlerini andıran yapılardı bunlar.

Bu iş için de beni şöyle buldular;  döküntü bir yeri olan bir mal sahibi çevresindekilere yapmak istediğini anlatmaya çalışırken en son "karikatür gibi bir bina istiyorum" deyince, dinleyenlerin aklına benim adım geliyor. Sonradan anladık ki adam karikatürlerde gördüğü gibi bir Osmanlı evi istiyormuş, karikatürle falan ilgisi yokmuş olayın. Fakat ben yine de ilgilendim ve semtin tarihi dokusuna uygun ve semtin geneline bakıldığı zaman yadırganmayacak yeni bir tasarım yaptım. Hoş bir bina oldu.

Sonra yaptığımız evin bir sokak ötesindeki bir yıkıntıyı satın alan biri yine beni buldu. Orada da yine istek üzerine kesinlikle çevresi ile uyumlu ama yine yeni bir tasarım yapıldı. Daha sonraları  aynı sokaktan geçerken  şaşkınlığa uğradıydım. Çünkü yaptığımız binanın bitişiğinde ona baka baka tıpkı bir eşi yapılmıştı! Aslında bu az önce söylediklerimi de doğrulayan bir örnekti. Tabii iki yapı karşılaştırdığında tek fark, taklit olanın detaylarındaki duyarsızlıktı ve bu hemen göze çarpıyordu.  Dolayısıyla karikatür çizmenin mimariye etkisi ne olur sorunuzun yanıtı, işte çizgi ancak estetik duyarlılığı arttırıyor, olabilir.