"Türkiye'de kamusal projelerin kime, nasıl verildiği bir muamma"

06 Mart 2017

TTŞ: Ofisin yakın dönemdeki hedefleri neler? 

ŞEG: Şu anda Erbil’de 500 bin metrekarelik inşaat alanı olan karma kullanımlı bir proje üzerinde çalışıyoruz. Mahalle ölçeğindeki bu kompleks, bir kentsel tasarım projesi aslında. Bu projeden çok heyecan duyduk. 

Erbil Projesi 

İB: Projede Erbil’in genelinde pek de bulunmayan, kentle ilişki kuran ve ortasından yeşil koridor geçen bir proje önerdik. İçinde konutla birlikte kültür, spor ve alışveriş merkezi gibi kompleksleri barındırıyor. Savaş sonrasında yaşayış tarzı tümüyle değişmiş. İnsanlar açık alanda vakit geçirmiyorlar. Çocuklar için yeşil park alanları yok. Güvenlik ve mahremiyet onlar için çok önemli. Biz tüm bu eksiklikleri giderecek son derece yeşil bir proje sunduk ve kabul edildi. Bu projenin ilerletilmesi yakın zamandaki hedeflerimizden biri. 

Erbil Projesi 

TTŞ: Ofisin tanınırlığını arttıran en önemli proje hangisi size göre? 

ŞEG: İlk göz ağrımız olan 38° 30° Çiftliği galiba. 

38° 30° Çiftliği

TTŞ: Türkiye’de mimarların yaşadığı en büyük zorluk nedir? 

ŞEG: Yurtdışında 3 yılını geçirmiş biri olarak, hem maddi hem de manevi anlamda burada verilen emeğin tam karşılığını bulamadığını düşünüyorum. Yurtdışındaki sistem buradakiyle çok farklı. Burada projelerin, özellikle de kamusal projelerin kime ve nasıl verildiği bir muamma. Yurtdışındaki gibi yarışmaya açılmıyor. Bence bu çok üzücü bir konu.

TTŞ: Sistem yeterince demokratik işlemiyor. 

ŞEG: Özellikle büyük ölçekli projelerde, kendimizi bir anda uzmanlık alanımız dışındaki bir konuda danışmanlık hizmeti verirken buluyoruz. Mimardan çok fazla şey bekleniyor. Mimar sadece tasarım yapmakla kalmıyor, bir finansal analist gibi projenin olası potansiyeliyle ilgili bilgilendirmede de bulunuyor.  

İB: Bunu akademisyenlerden, hocalarımızdan destek alarak yapıyoruz. Ama çok büyük bir emek ve çalışma söz konusu. 

TTŞ: Proje tasarımı sürecinde kendinizi nasıl besliyorsunuz? 

İB: Çok geziyoruz. Farklı yerler görüp tanımak en büyük motivasyonlarımızdan biri. Bazen birlikte tatile de çıkıyoruz. Onun dışında sürekli analiz halindeyiz. Yurt dışında neler yapılıyor, takip etmeye çalışıyoruz.

TTŞ: Son olarak mimar olmasaydınız hangi mesleği seçmek isterdiniz? 

ŞEG: Diş hekimi olmak istiyordum ama bir sürü diş kliniği tasarladıktan sonra iyi ki olmamışım diyorum.

İB: Bilgisayar mühendisliği okumak benim için hep gündemdeydi ama daha sosyal ve fiziksel bir üretimin söz konusu olduğu bir alanda çok daha verimli olacağımı düşünüyordum. Bunun dışında Genetik Mühendisliği ve Tıp dallarına da çok ilgim vardı. 


Slash Architects Kurucuları ile
Slash Architects Ekibiyle
İlgili İçerikler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :