Manço Mimarlık tarafından tasarlanan projenin, büro ve konut bölümleri, bitişik iki ayrı yapı izlenimi verecek şekilde kaydırıldı. Böylelikle paralelkenar biçimli parsele izin verilen en büyük cephe genişliği içinde en uygun yerleşim sağlandı.
ALİ MANÇO*
» Daha önce Karadeniz Ereğli’de iki farklı ölçekte projeyi birlikte tasarladığımız meslektaş ve yakın dost Mimar Fırat Eroğlu, ilçenin yeni adliye ve hastane yapıları ile gelişen Süleymanlar semtinde yer alan, ailesine ait arsa üzerinde bir proje geliştirme konusunu 2009 yılında büromuzun gündemine getirdi. Ortaklaşa duyulan büyük heyecana karşın gerek kendisinin yurtdışında süren meslek yaşamı gerekse de komşu parselleri de katarak projeyi büyütme isteği nedeniyle süreç başta oldukça yavaş ilerledi. 4 farklı şahsa ait 5 bitişik arsanın birleştirilerek üzerinde gelir paylaşımı yolu ile bir proje geliştirilmesine karar verilmesi 2013 yılını buldu. Benzer işlerin hemen hepsinde bütün tasarım işlerinin doğrudan geliştirici/yüklenici firmanın çözüm ortaklarınca yürütülmesine karşın Fırat Eroğlu’nun aracılığı ile mimari projeyi büromuz üstlendi.
En başta karşılaştığımız zorluk, o günlerde Karadeniz Ereğli’de uygulanan İstanbul’dan oldukça farklı yapılaşma koşulları oldu. Daha önce karşılaşmamış olduğumuz maksimum cephe genişliği kısıtlamasını kendi yaklaşımımız ile yorumlayarak getirdiğimiz yerleşim planı önerileri başta ilçe belediyesi tarafından reddedildi. Birçok farklı şemayı etüt ettikten sonra yapının arsaya yerleşimine ön onay alınabildi. Aynı zamanda arsa üzerinden geçen enerji nakil hattına yaklaşma uzaklıkları da yapı kütlesi tasarımında aşmamız gereken bir başka alışılmadık kısıtlama oldu.
Ön tasarım aşamasında arsa malikleri ve yüklenici firma görüş ayrılığına düşerek aralarındaki sözleşmeyi feshetti, ancak kısa sürede daha genç yöneticileri olan farklı bir firma ile anlaşıldı. Ortada üzerinde uzlaşılmış bir yapı işlevi olmaması nedeniyle proje konut ve büro olarak defalarca baştan etüt edilip paydaşların görüşüne sunuldu. Hararetli tartışmaların sonucunda yapının mağaza, büro ve konut işlevlerinin tümünü içermesine karar verildi.
Mağaza olarak planlanan zemin ve asma katın üzerinde yer alan konutlar ve büroların bulundukları bölümler ve dolaşım alanları ayrıştırıldı. Avukatlarca kullanılacağı öngörülen büro bölümüne giriş ana yol tarafından, yeni adliye binasının tam karşısından, konut bölümünün girişi ise daha mahrem arka cepheden verildi.
Büro ve konut bölümleri, bitişik iki ayrı yapı izlenimi verecek şekilde kaydırıldı. Böylelikle paralelkenar biçimli parsele izin verilen en büyük cephe genişliği içinde en uygun yerleşim sağlandı. Gerek mağaza katlarında, gerekse de normal katlarda hisse oranlarına uygun farklı boyutlarda 15 adet bağımsız bölüm oluşturuldu.
Kısıtlı bir alan içine üç farklı işlev ve iki farklı düşey dolaşımın başarıyla yerleştirilebilmesine karşın bağımsız bölümlerin katlara dağılımı ve paylaşımı paydaşlar arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle içinden çıkılması son derece zor bir sorun halini aldı. Proje koordinatörlüğünü üstlenen Fırat Eroğlu’nun arabuluculuğu doğrultusunda yapılan sayısız revizyon sonucunda herkesi tatmin eden bir çözüme ulaşıldı.
Kütledeki hareket ile yansıtılan işlev ayrımı farklı cephe malzemeleri ile daha da vurgulandı. Ticari işlevler olan mağaza ve bürolar koyu ve açık gri renkte fiber çimento, konutlar ise ahşap dokulu kompakt laminat paneller ile kaplandı. Ürünlerin seçiminde bakım istememeleri ve dokularını çok uzun süre korumaları etkili oldu. Bağımsız bölümlerdeki çeşitlilik normal katlarda farklı noktalarda ve genişliklerde açılan pencere boşlukları ile ifade edildi. Aynı genişlikteki büro pencerelerine ahşap dokulu, kayan güneş kırıcılar ile hareket katıldı. Bütün konut ve büro birimlerinde balkon alanları yaratıldı, ısıtma-soğutma cihazı dış üniteleri buralarda yer alan nişlere gizlendi. Çatı kaplaması için mağaza cepheleri ve doğramalar ile uyumlu koyu gri renk kiremit tercih edildi. İlçenin o dönem geçerli plan notları teras alanları oluşturulmasına izin vermediği için çatı arası mahallere doğal ışık çatı pencereleri yoluyla alındı.
Gerek benzer hassasiyetleri paylaştığımız meslektaşımız Fırat Eroğlu’nun başarılı koordinatörlüğü ve yapım denetimi, gerekse de sonradan işi devralan Arma İnşaat’ın mimari projeyi ve malzeme seçimlerini uygulamaya gösterdiği büyük özen sayesinde yapı tasarlandığı haline neredeyse tümüyle uygun olarak tamamlandı. Bazı maliklerin mimariyi zedeleyecek biçimdeki tabela ve balkon kullanımları yine proje yöneticisi ve yüklenicinin korumacı tavrı ile belli ölçüde önlendi.
Yapıyı Karadeniz Ereğli’de öne çıkaran farklı ve çağdaş mimari tasarım, bütün birimlerin rayicin üzerinde bedellerle satılması ya da kiralanmasını sağladı.