Studio Vertebra imzalı Ataşehir Belediyesi Kent Parkı, toplam 61 bin m²’lik bir alanda barındırdığı sergi alanları, performans merkezi, gastronomi merkezi ve çocuklar için etkinlik alanları gibi fonksiyonlarıyla, tamamlandığında Ataşehir için bir çekim merkezi oluşturmayı ve bölgenin sosyal hayatına nitelikli bir kamusal alan kazandırmayı hedefliyor.
Mimari, iç mimari ve restorasyon alanlarında ulusal ve uluslararası ölçekte ‘çok disiplinli’ çalışmalar yürüten, Baş Mimar Gencer Yalçın, Y. Mimar Dilşad Öktem Aslaner, Y. Mimar Bahar Yücel ve İç Mimar Efe Kağan Hızar’ın ortaklığındaki İstanbul merkezli tasarım ofisi Studio Vertebra tarafından, İstanbul Ataşehir’de 61 bin m²’lik bir alanda tasarlanan Ataşehir Belediyesi Kent Parkı, birçok fonksiyonu içinde barındırıyor. Bulunduğu bölgeyi canlandırıp bir çekim merkezi oluşturması hedeflenerek tasarlanan projede, bölgenin sosyal hayatına nitelikli bir zemin kazandırmak amacıyla sergi alanları, performans merkezi, gastronomi merkezi, şef restoranları, kitap kafe ve çocuklar için etkinlik alanları gibi fonksiyonlar planlanmış. Kendine has niteliklere sahip olan her kütle, cephe ve form hissi olarak bir bütünlük oluşturuyor. Yerleştirilen tüm işlevlerin kendi başlarına çekim oluşturması ve armonik olarak birbirlerini desteklemesi, Studio Vertebra’nın “tümel proje anlayışı”nı yansıtıyor.
Nitelikli, büyük bir park olarak tanımlanabilecek projenin yaklaşık %85’ini yeşil alanlar oluşturuyor ve yapılaşma belirli bir noktada toplanarak yeşil alan bütünlüğü sağlanıyor. Arazide yer alan mevcut eğim, yapıların kademeli olarak yerleşmesine imkân sağlamış. Projenin ana odağı olan meydan ve etrafındaki birimler bodrum katta bütünleştirilerek bölgenin otopark ihtiyacını karşılamış. Endüstriyel bir yaklaşım ile tasarlanan yapılarda geniş saçaklara, taş duvarlara ve çelik kolonlara yer verilmiş.
Proje bir park olması bakımından; yürüyüş parkurları, bisiklet yolları gibi uzamsal düzenlemeler barındırıyor. Parkurlarda, noktasal sosyal bileşke noktaları oluşturmak ve hat boyunca dinamik bir tecrübe yaşatmak için “seyyar”, küçük ölçekli yeme - içme birimlerine yer verilerek, küçük avlular da oluşturulmuş.
5 bin kişilik açık aktivite alanı, yeşil zemine sahip olarak tasarlanmış ve ses izolasyonu doğal bitkilerle sağlanacak şekilde düzenlenmiş. Bu alan çok amaçlı düşünülerek toplu spor aktiviteleri, festivaller, konserler gibi aktivitelere imkân verecek şekilde planlanmış.
Ayrıca çocuklar için düşünülen yaklaşık 4 bin m²’lik açık oyun-aktivite alanı, projenin diğer majör fonksiyonlarından biri olarak tasarlanmış. Çocukların açık alanda rahatça ve sıkılmadan vakit geçirmeleri için özel peyzaj unsurlarıyla şekillendirilen bu aktivite alanının hemen yanında konumlandırılan “Çocuk Bilim Müzesi” de çocukları eğlendirirken bilgilendirecek çeşitli sergilere ev sahipliği yapacak.
Projenin yaklaşık %15’ini oluşturan sert zeminli alanlar, sosyalleşmenin yoğunlaştığı, merkezi bir çekim noktası olarak düşünülmüş. Parkın merkezine yerleştirilen meydan; açık aktivite alanı ile yan yana konumlandırılarak iki merkez nokta (yeşil açık aktivite ve sosyal meydan) birbirini besleyecek şekilde düşünülmüş.