Balıkesir Uluslararası Yörük ve Türkmen Şöleni Organizasyon Alanı Kentsel Tasarım ve Mimari Avan Projesi

mimarizm.com / 07 Mart 2017
Balıkesir Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğretim üyeleri Doç. Dr. Gaye Birol Özerk, Doç. Dr. Berrin Akgün Yüksekli, mimarlar Çiğdem Eşim ve İdil Baloğlu’ndan oluşan tasarım ekibi, Balıkesir Uluslararası Yörük ve Türkmen Şöleni Organizasyon Alanı Kentsel Tasarım projesinin temel bileşeni olan amfi ve çevresinin tasarımında doğal topografyaya uyum sağlamayı amaçlayan, arazinin doğal yapısına en az müdahale öneren bir tasarım çalışması gerçekleştirmiştir. Projeyi Balıkesir Üniversitesi Mimarlık Bölümü'nden Arş. Gör. Dr. Sibel Macit kaleme almıştır.

“Genius loci, yankılanan bir sesleniş armağan eder bir yere.
Genius loci yaşamdır.
Canlılıktır, nabız atışıdır, yürek vuruşudur.
Genius loci çağıldayan erktir.
O nedenle, görünür kılınamaz Genius loci.
Rüzgâr gibidir, görünmez.
Su gibidir, ele avuca sığmaz.” 
                            Tadao Ando (1) 

Balıkesir Yörük ve Türkmen Şöleni Organizasyon Alanı Kentsel Tasarım ve Mimari Avan Projesi, Balıkesir kentinin kuzeybatısındaki bir Yörük yerleşmesi olan Ayvatlar köyünde (Resim 1) konumlanacak 3500 kişilik bir amfitiyatro ve bağlı tesislerinin tasarımını kapsamaktadır. Köyün kuzeyindeki alan, köy yerleşmesinin bulunduğu kotun 28 metre kadar üzerinde, köyü taçlandıran, kendine özgü bir topografyaya sahiptir. Tasarım alanı, 12 yıldır Balıkesir Altıeylül Belediyesi tarafından her yıl mayıs ayı içerisinde düzenlenmekte olan “Yörük ve Türkmen Şöleni”ne evsahipliği yapmaktadır. Belediye, bu yere hem kalıcı bir şölen alanı, hem de köy sakinlerinin sosyalleşmelerini sağlayacak çokamaçlı bir rekreasyon alanı tasarlanmasını Balıkesir Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden talep etmiştir. Bu talep üzerine öğretim üyeleri Doç. Dr. Gaye Birol Özerk, Doç. Dr. Berrin Akgün Yüksekli, mimarlar Çiğdem Eşim ve İdil Baloğlu’ndan oluşan tasarım ekibi, Balıkesir Uluslararası Yörük ve Türkmen Şöleni Organizasyon Alanı Kentsel Tasarım projesinin temel bileşeni olan amfi ve çevresinin tasarımında doğal topografyaya uyum sağlamayı amaçlayan, arazinin doğal yapısına en az müdahale öneren bir tasarım çalışması gerçekleştirmiştir.

21.283 m2’lik arazide tasarlanan Balıkesir Uluslararası Yörük ve Türkmen Şöleni Organizasyon Alanı Kentsel Tasarım Projesi, 3.500 kişilik bir amfitiyatro, 1.677 m2 büyüklüğünde bir sahne (gösteri alanı), 194 kişilik bir protokol bölümü ve 240 m2 büyüklüğünde asma germe mambran sistem üst örtü, amfinin altına yerleştirilmiş toplam 340 m2’lik iki katlı kapalı mekânda sanatçı hazırlık birimleri ve 705 m2’lik bir alanda yemek dağıtım bürosu, mutfak, servis alanları, depolama alanları ve genel tuvaletler, iki adet otopark (206 araç ve iki turist otobüsüne park etme olanağı sağlayan) yöresel yiyecek ve hediyelik eşya satışı için kullanılabilecek her biri 35 m2 olan 5 adet satış biriminden oluşmaktadır (Resim 2, Resim 3). Ayrıca, şölen sırasında kurulup daha sonra kaldırılacak çadırlar için geçici yörük yerleşim alanı bırakılmıştır.

Amfi ve çevresinde bulunan bütün alanlara ulaşımda arazinin eğimli yapısına uyum sağlayan yaya rampaları düzenlenmiş, tekerlekli sandalye, bisiklet, bebek arabası gibi tekerlekli araçların kullanımına uygun, her kesimden yaya kullanıcıya dost bir tasarım yaklaşımı benimsenmiştir. Amfiyi iki ayrı kota ayıran yaya dolaşım alanı, arazinin tamamını kat eden bir yaya aksına dönüşmektedir. Bu yaya aksına her iki otoparktan da ulaşılabilmektedir. Amfinin oturma elemanlarında ve amfi istinat duvarlarında yerel malzeme olan Ayvatlar taşı, döşeme kaplaması olarak yaya yollarında kilitli beton parke, sahne alanında beton parke kullanılması ve amfinin araziye doğrudan oturduğu bölümlerde yığma tekniğinin kullanılması öngörülmüştür (Birol Özerk, Akgün Yüksekli ve diğ.; 2015).

Balıkesir Uluslararası Yörük ve Türkmen Şöleni Organizasyon Alanı Kentsel Tasarım Projesi’nin düşünsel temellerini oluşturan varoluşsal durum (being-in-the world), Heidegger’e göre (1971), yerleşmek-mesken tutmak (dwelling) ile ilişkilidir. Mesken tutmak, yeryüzünün üstünde, gökyüzünün altında insanın varoluşsal durumunu gerçekleştirmesi anlamına gelir. Bu nedenle yer, varoluşun içsel bir parçasıdır. İnsan, dünyada belirgin özelliklere sahip bir “yer”e ait olarak “mesken tutar”. Ancak burada yer kavramı, herhangi bir yere işaret etmez; yer, insanların zaman içinde paylaştıkları deneyimlerin yoğunlaştığı, gelenek, davranış ve düşüncelerin kök saldığı bir mekândır. Yer, köktür (Relph; 1985); mesken tutmak ise bir insan topluluğu arasındaki armonik bütünselliğin parçası olmakla sağlanır (Ojalvo; 2012).
Mimari açıdan yer, bir yapının köklerinin daldırıldığı topraktır, herhangi bir yapının kaçınılmaz ilk malzemesidir ve üstüne mimari düşüncelerimizi yansıtabileceğimiz temel taş ve çerçevedir (Moneo; 1998). Yer ile onun üstündeki inşa edimi arasındaki kaçınılmaz diyalog, yeri dönüştüren mimarlığın ortaya çıkışıyla sonuçlanır ve bir binanın mevcudiyetiyle yerin üstünde yeni bir gerçeklik doğar (Moneo; 1998).
Bu tasarımın varoluşsal amacı, çevreyi bütüncül olarak görünür kılmak, yerin ruhunu (genius loci) (Norberg-Schulz; 1980) somutlaştırmak, yani verilen araziyi yer yapmak, verili çevrede potansiyel olarak bulunan anlamları ortaya çıkarmak olmuştur (Resim 4).

Ayvatlar köyünde yapılan tasarımda, şölen alanının düzenlenmesi için seçilmiş olan arazinin doku, renk, bitki örtüsü ve yönlenme gibi özgün niteliklerinin bir araya gelerek oluşturduğu yeryüzü deseninin, tasarım için temel çıkış noktası olarak yorumlandığı görülür. Doğal çevrede adeta görünmez hale gelen amfi ile doğal yapının pekiştirilmeye çalışıldığı görülmektedir. Arazideki hafif eğimli sırtın yeryüzü deseniyle, bu sırtın aşağı kotlarına yerleşmiş olan Ayvatlar köyünün ve köyü meydana getiren unsurların ölçeğinin bütünselliği, farklı ışık değerleriyle hacim etkisi değişen gökyüzü ile yeryüzü deseninin uyumlu bir denge kurmasını sağlamaktadır. Norberg-Schulz’un “gökyüzü ile yeryüzünün mutlu evliliği” olarak tanımladığı klasik peyzaj, bütün boyutların insani olduğu uyumlu bir bütünlük ve eşitlik kurar. Aynı zamanda amfi ve bağlı tesisleri ile Ayvatlar köyü arasındaki deneyimsel ilişki; klasik peyzajın en önemli öğelerinden biri olarak mekânı dolduran ve varlıkların plastik niteliklerini ön plana çıkaran parlak ve güçlü ışık aracılığıyla açığa çıkar. Karşılıklı konumlanan amfi ve köy dokusu somut varlıklarını kaybetmeksizin heykelsi nitelikler kazanarak yeri simgeleştirir (Resim 5).


Projede tasarlanan amfi, gerçekte bir dış mekânın parçası olduğu halde sanki bir iç mekânmış gibi gökyüzü, ufuk çizgisi, basamaklanmış topografya ve Ayvatlar köyünün oluşturduğu çerçevenin varlığıyla sınırlanır. Amfi basamaklarının doğrultularındaki değişimler sonucu yer yer dağılma ve yığılmaları, klasik düzende tasarlandığında ağır bir kütlesel etkiye sahip olabilecek amfinin, şölen alanının yeryüzü deseniyle bütünleşen bir yapılı peyzaj öğesine dönüşmesini sağlar (Resim 6). 

Tasarımda Yörük kültürü imgesini çağrıştıracak temsili yerel ya da bağlamsal ilişkiler kurmaktan kaçınıldığı, dünya üzerinde varoluşun (evrensel) temel özelliklerini yere ve topografyaya yerel malzeme ve teknoloji yoluyla bağlamanın, yerel olanı görünür kılmanın amaçladığı görülür. Çünkü bu yerin fenomenolojisi inşa etmenin en temel biçimini, “yüzyıllardır süregelmiş olan” yığma inşa tekniğini açığa çıkarmayı gerektirmektedir.

Bu tasarımda doğa, köy ve şölen alanının bütünleşmesinin yalnızca bir peyzaj görüntüsü olarak ele alınmadığı; arazinin, yeryüzü üzerinde, gökyüzü altında, orada bulunulan zamanda gerçekleşen bir ikâmet etme deneyimi sunmak üzere düzenlenmiş olduğu görülür. Bu ikâmet etme deneyimi, kullanıcıların doğa, köy ve şölen alanı ile özdeşleşmelerini, oraya “yer”leşmelerini, yörük olma (konar-göçer olma) varoluşsal durumunu deneyimlemelerini, gelenek, görenek ve kültürün burada kök salmasını sağlar.
Heidegger’e göre (1982) varlık, yerleşme (ikâmet etme) çabasındaki bir göçebedir. Balıkesir Uluslararası Yörük ve Türkmen Şöleni Organizasyon Alanı Kentsel Tasarım Projesi, Ayvatlar’da konar-göçer yaşam için anlık bir ikâmet etme deneyimi sağlamayı amaçlar. Bu varoluşsal durumda Ayvatlar köyü, amfinin inşa edildiği yer ve Yörük kültürü birbiriyle bütünleşir, bu yer Yörük kimliğinin ve kültürünün varlığının başladığı, kendisini açtığı, dünyadan geçerken durduğu noktadır.

Not 1. Ando, T.; “Genius Loci”, any seçmeler, der. Haluk Pamir, Mimarlar Derneği Yayınları, Ankara, 1998.

Kaynaklar
• Ando, T.; “Genius Loci”, any seçmeler, der. Haluk Pamir, Mimarlar Derneği Yayınları, Ankara, ss. 10-19, 1998.
• Birol, Ö. G.; Akgün, Y. B.; “Balıkesir Yörük ve Türkmen Şöleni Organizasyon Alanı Kentsel Tasarım ve Mimari Avan Projesi Açıklama Raporu”, 2015.
• Heidegger, M.; “Language in the Poem”, On the Way to Language, trans. By Peter D. Hertz, Harper&Row Publishers, San Fransisco, s.163, 1982.
• Heidegger, M.; “Bauen Wohnen Denken” (“Building, Dwelling, Thinking”), in Poetry, Language, Thought, NY: Harper&Row, s.145-61, 1971.
• Moneo, R.; “Yerin Fısıltısı”, any seçmeler, der. Haluk Pamir, Mimarlar Derneği Yayınları, s.2-9, 1998.
• Norberg-Schulz, C.; “Genius Loci: Towards a Phenomenology of Architecture”, Rizzoli, New York, 1980.
• Ojalvo, R.; “Modernitenin İki Yüzü Arasında Mimarlık: “Mesken Tutmak”tan Göçebeliğe”, skopdergi, S.2, 2012. (url: http://www.e-skop.com/skopdergi/modernitenin-iki-yuzu-arasinda-mimarlik-%E2%80%9Cmesken-tutmak%E2%80%9Dtan-gocebelige/584)
• Relph, E.; “Geographical Experiences and Being-in-the-world: The Phenomenological Origins of Geography” Dwelling, Place and Environment, der. D. Seamon, R. Mugerauer, Columbia University Press, U.S.A, 1985.


Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :