Kayabaşı Yeni Konut Yerleşmesi

30 Ekim 2015
Proje, büyük konut yerleşmelerine yönelik ilkesel plan ya da imar planı çalışmalarının da bir tasarım konusu olarak, yerleşme formu ile birlikte ele alınmasının önemine işaret ediyor.

TC Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından 2009 yılında ilan edilen “İstanbul - Kayabaşı Bölgesi İçin Konut Tasarımı Ulusal Mimari Fikir Proje Yarışması”, kurumun tip projeler ile ürettiği sosyal konut stoğunun alternatiflerinin araştırılması hedefiyle gerçekleştirilmişti. Yarışma süreci ertesinde dereceye giren ekipler arasından seçilen ilk grup ile uygulamaya yönelik projelendirme sürecine geçilmişti. Uygulanması düşünülen ilk projeler, kurumun tip proje uygulamaları ile aynı birim maliyetlere ve yapım sürelerine sahip olması koşuluyla yerleşmenin en yüksek yoğunluklu alanlarında sınanmıştı. Çalışmaları tamamlanan ilk proje Kayabaşı Toplu Konut Alanı’nda 17. Bölge’de hayata geçirildi (1).  2012 yılının sonunda kurumun daveti üzerine, yarışma sürecinde önerilen ancak uygulama sürecinde hayata geçirilememiş konu başlıklarının değerlendirilmesi ve uygulanan yerleşmede kullanılan ilkelerin geliştirilerek sürdürülmesi amacıyla Kayabaşı Toplu Konut Alanı’nın kuzey bölümünde yer alan daha büyük bir alanda yeni ve kapsamlı bir çalışma gündeme gelmiştir. Yeni çalışma sürecinde, mimari tasarımının öncesinde ilk olarak var olan imar planı üzerinde etütler gerçekleştirilmiştir. Özellikle topografya ile imar planındaki yol ağlarının ilişkisi irdelenmiş ve arazi eğimleri ile ilişkili yeni bir yol tasarımı önerilmiştir. Aksi takdirde uygulama sürecinde ortaya çıkacak yüksek istinat duvarlı karayolu üretimlerinin yerleşmelerin çevreleri ile görsel-fiziksel ilişkilerini koparacağı ve yaya açısından erişilebilirliği büyük ölçüde zedeleyeceği çok açıktı. Alanın yakın çevresinde benzer olumsuz uygulamalar zaten görülmekteydi. Yapılı çevrelerin birbirleri ile bütünleşmesi açısından bu konunun ele alınması çalışmanın ilk aşamasını oluşturmuştur. İmar planı ile ilgili öteki tartışma konusu ise ticaret işlevinin ayrı bir parselde tanımlanmış olmasıydı.

Ticaret işlevinin, yerleşme içindeki konumu da etraflıca irdelenmeden konut alanlarından bu şekilde ayrıştırılması sonucunda, zemin katları dışındaki alanlarının verimli bir şekilde kullanılmadığı ve üst katlarının zamanla köhne mekânlara dönüştüğü küçük alış-veriş merkezleri ya da çarşılar ortaya çıkmaktaydı. Dolayısıyla bu tür ticari düzenlemelerin işlevleri aracılığıyla konut yerleşmelerine sağlamaları öngörülen mekânsal nitelikleri kazandırmakta yetersiz kaldıkları ifade edilebilirdi. Bu noktadan hareketle proje alanı içerisinde yer alan ticaret parseli kaldırılarak, yerleşme planı içerisinde belirlenecek uygun noktalarda konut bloklarının zemin katlarında perakende ticaret işlevinin yer alması fikri idareye sunulmuştur. Kabul gören bu değişiklikler çerçevesinde yapılaşma oranları da yeniden değerlendirilerek yeni bir imar planı önerisi geliştirilmiş ve ertesinde yerleşme tasarımı sürecine geçilmiştir. Proje alanı topografik olarak kuzey-güney doğrultusunda uzanan iki ana vadi arasında yer almaktadır. İçerisinde 3 alt vadi sistemi bulunmaktadır. Bütün bu vadi sistemleri çalışmada yeşil alanlar olarak değerlendirilmiştir. Söz konusu vadiler yerleşmenin baktığı önemli doğal boşluklar ve manzara noktalarıdır. Çalışma öncelikle, proje alanının özellikleri ve kapasite ile ilgili veriler bağlamında bir konut yerleşimi planlamasından Perakende ticaret aksı kısmi siluet. Outline of the retail trade axis. Yeni proje alanı ve yakın çevresi. New project area and surrounding environment. öte “bir kent parçası üretilmesi” olarak ele alınmıştır. Ayrıca konu tekil yapılar ve bu yapıların konumlandığı vaziyet planı tasarımından çok, kontrollü bir farklılaşmayı ve çeşitlenmeyi içeren, hem birim konut hem de yerleşme formu bağlamında süreçteki birtakım değişikliklere adapte olma kabiliyetine sahip, olasılıkları basitçe üreten “bir sistem tasarımı” olarak değerlendirilmiştir. Proje alanında kentsel bir strüktüre sahip, topografya ile ilişkili ve örüntü oluşturacak şekilde konumlandırılan farklı konut tipolojilerinden meydana gelen orta yoğunluklu bir yerleşim önerilmiştir. Yerleşmenin salt bir barınma alanı olmanın ötesine geçerek nitelikli bir kentsel çevre oluşturması ve yeşil alan - kamusal mekân dizgeleri barındırması hedeflenmiştir. Yerleşmenin kapalı konut yerleşmelerinden oluşan parçacıl yapılaşma tarzına alternatif olması öngörülmüştür.  Yerleşme tasarımında ortak açık yaşam alanları yaratılması hedeflenmiştir. Bu bağlamda önerilen meydan, iç bahçe, sokak, yeşil alan ve parkların dışında yeni imar planı ile düz bir kotta konumlandırılan ve yerleşmenin omurgası olarak tanımlanabilecek bir ana cadde tasarlanmıştır. Söz konusu cadde üzerinde her iki kolda konumlanan konut bloklarının zemin katlarında perakende ticaret birimleri yer almaktadır. Caddenin iki yakasının birbiriyle yayalar açısından ilişkisinin kopmaması için trafik akışı tek yönlü olarak düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerin alanın yaşayan bir yerleşme olması yönünde önemli katkıda bulunacağı varsayılmıştır.  Proje kapsamında, farklı yerleşme biçimleri alanda bir arada kullanılmıştır. İç bahçe ve meydan gibi kamusal açık mekân tanımlayan bloklar, istikamet tanımlayan dizi bloklar, nirengi noktası olarak az sayıda önerilen yüksek nokta bloklar ve vadi tabanına yakın müstakil sıra evler ile yerleşme düzeni kurulmuştur.



Bloklarca tanımlanan meydanların ve iç bahçelerin altlarında tek katlı kapalı otoparklar düzenlenmiştir. Açık otoparkların yanısıra eğimden yararlanılarak tek katlı yarı-açık otoparklar da uygun noktalarda planlanmıştır. Yerleşmede farklı kat adetlerinde tasarlanan bloklar aracılığı ile hacimsel anlamda 3. boyutta çeşitliliğin sağlanması ve silüet etkisi yaratılması amaçlanmıştır. Bloklarda kendi içlerinde gruplanmış şekilde 2 odalı ve 3 odalı konutlar yer almaktadır. 1 odalı konutlar kot farkından dolayı blokların açığa çıkan katlarında yer almaktadır. 4 odalı konutlar ise ön ve arka bahçeli müstakil sıra evler olarak planlanmıştır. Plan ve cephe düzleminde hedeflenen farklılaşma ve çeşitlenme basit ve ekonomik çözümlere dayalı olarak geliştirilmiştir.  TOKİ’nin toplumun alt ve orta gelir grubuna yönelik kendi konut uygulamalarında söz konusu olan sınırlı olanaklar gözetilerek gerçekleştirilen projelendirme sürecinde, yerleşme formu, konut birimlerinin bir araya getirilmesi, birim konutun iç mekân çözümleri, açık alan düzenlemeleri, malzeme seçimi ve detaylandırma konularında bir önceki 17. Bölge deneyimi ciddi rol oynamıştır. Ayrıca parsel ve hattâ ada ölçeğini çoktan aşmış benzer girişimlerde yapılaşmanın yalnızca geleneksel anlamda hazırlanan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planları ile tanımlanma ve üretilme çabası uygulama ertesinde farklı düzlemlerde ciddi olumsuzluklara neden olmaktadır. Bu bağlamda söz konusu proje, büyük konut yerleşmelerine yönelik ilkesel plan ya da imar planı çalışmalarının da bir tasarım konusu olarak, yerleşme formu ile birlikte ele alınmasının önemine işaret etmektedir. 

Not 1. Yarışma süreci ve ertesinde uygulanan 17. Bölge Yerleşmesi ile ilgili süreç, Kasım 2012 tarihinde YAPI Dergisi’nin 372. sayısında yayımlanan “TOKİ ve Sosyal Konut Üretimi Üzerine Genel Bir Değerlendirme: İstanbul Kayabaşı Yarışması ve 17. Bölge Konut Yerleşmesi Örneği” başlıklı yazıda kaleme alınmıştır. 

*Bu proje YAPI Dergisi'nin 398. sayısında yayımlanmıştır.


Kayabaşı Yeni Konut Yerleşmesi - Resim Galerisi

Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :