Müze ve sergi tasarımı do[x]architecture'a ait, Çamlıca İstanbul'da yer alan İslam Medeniyetleri Müzesi, Nisan 2022'de ziyarete açıldı.
do[x]architecture tasarım ekibi projeyi anlatıyor:
İslam Medeniyetleri bağlamında daha önce teşhir edilmemiş eserlerin sergilenmesi amacıyla oluşturulan İslam Medeniyetleri Müzesi, Çamlıca’da ve 11.000 metrekarelik iki katlı alanda yer almaktadır. Projelendirme ve uygulama süreci 2017’de başlayan müze, 2022 yılında tamamlanarak 8 Nisan’da ziyarete açıldı.
Müzede, 8000 metrekare sergi alanının yanı sıra karşılama/biletleme alanı, kafe/restoran, müze mağaza, geçici sergi alanı, atölyeler, koruma ve restorasyon laboratuvarları ve depo yer almaktadır. Sergi alanında ise 7. yy’dan 19. yy’a kadar İslam medeniyetinin sanatsal ve tarihi açıdan gelişimini anlatan 800 eser ve 14 tematik bölüm yer alır. Sergi tasarımında, farklı dönemlere ait eserlerin bir senaryo ve hikaye bağlamında bir araya getirilmesi ve mimari biçimlenmeyi oluşturması hedeflenir. Her bir vitrin, sergilenen eserlerin gerekliliklerine ve sergi bölümündeki mekânsal kurguya göre boyutlandırılmıştır. Sergileme tasarımında, eserlerin sergi senaryosuna göre yerleşimleri, her bir eserin kendi bağlamı ile sergilenmesi, sergi kaidelerinin eserleri ön plana çıkaracak şekilde tasarlanması ve yerleştirilmesi, renk seçimlerinde eserlerin renkleri ile uyum göz önünde bulundurulmuştur.
Müze, İslam medeniyeti, kültürü ve mimarisi bağlamında kapsamlı bir hikaye anlatımı ve deneyim alanı sunmayı amaçlar. Müzede sergilenen eserler mimari ile bütünleşik görsel/işitsel/sanatsal yerleştirmeler ve geniş grafik anlatımlar ile desteklenerek izleyiciye etkileşimli bir deneyim alanı yaratmaktadır.
Giriş holü, ziyaretçileri sergi alanına dahil olmadan önce İslam mimarisi ile tanıştıran dingin bir karşılama mekanı olarak kurgulanmıştır. Mekanın ortasına düşen kolon, İslam dininin evrenselliği ve birliğinin mimari yansıması olarak ve ‘Mukarnas’ bezemesinin bir yorumu şeklinde ele alınmış, mekanın tavan ve zeminine yayılarak İslam’ın bütün insanlığı kucaklayan bir din olmasına gönderme yapması sağlanmıştır. Bu bölüm aynı zamanda karşılama, bilgilendirme ve dinlenme bölümlerini içermektedir.
‘İlk Mabed’ bölümünde ilk mescid olan Mescid-i Nebevi ile İslam coğrafyasındaki farklı ibadet mekanlarından, cami ve mescitlerden bilgiler ve eserler yer alır. Vitrinlerle çevrili bölümün orta alanında ise bu ibadet mekanlarına referans ile kubbe temsili yerleştirilmiştir. Selimiye Camisi, Süleymaniye Cami, Bursa Ulu Cami gibi 8 adet önemli ibadet mekanı/caminin kubbe görüntülerinin görsel bir yorum olarak bu temsili kubbeye yansıtılması ile ziyaretçiler için bir deneyim alanı oluşturulmuştur.
Suyun İslam Medeniyeti için önemi Ab-ı Hayat bölümünde bir çeşme temsili ile sağlanmıştır. Bu müze için ve bu alana özel olarak tasarlanan Ab-ı Hayat çeşmesinin etrafındaki alan görsel-işitsel yerleştirme ile deneyim mekanına dönüşür ve bu deneyim çeşmeden akan suyun sesi ile başlar ve tamamlanır.
İslam Medeniyetinde müziğin önemi ve ses ile tedavi geleneğine atıfta bulunan bölüm için ses tüpleri tasarlanmıştır. Bu alanda, zeminde belirlenen noktalarda duran ziyaretçi her bir tüpte farklı makamlarda kaydedilen müzikleri dinlerken, müziğin önemi konusunda bilgilenmektedir.
Kesit @kadiruyanık
Kesit @kadiruyanık