Binanın yeniden kurulan işlev şemasında özellikle üzerinde durulan ve projeye yön veren konsept, mekân akışkanlığı içinde işlevlerin geçirgenliğinin ve sosyal paylaşımın kurgulanmasıydı.
Proje, İstanbul Ayazağa, Cendere mevkisinde var olan birbetonarme yapının strüktür müdahaleleri dahil, kontur gabarisi korunarak kütlesel revizyonu, iç işlevlerinin organizasyonu ile iç mekân ve cephe tasarımından oluşan bir yenilemedir. Binanın yeniden kurulan işlev şemasında özellikle üzerinde durulan ve projeye yön veren konsept açık plan büro sistemi aracılığıyla elde edilen mekân akışkanlığı içinde işlevlerin geçirgenliğinin ve sosyal paylaşımın kurgulanmasıydı.
Binanın bugün ve bir süre daha şehir merkezinden ve şehrin sosyal mekânlarından uzak olması bu tür işlevlerin içeride yoğunlaşmasına neden oldu. 2 katlı bir yapı (B) ile buna bitişik 5 katlı ikinci bir yapının (A) tek bir bina kabulü ile ilerleyen tasarım fikri yüksek yapının ilk iki katı ile alçak yapının (iç mekân ve bina kurgusu dahilinde) bütünleştirilmesiyle somutlaştı. Bu yaklaşım yatay dolaşımı ve yatay geçirgenliği sağladı. İki farklı kota oturan yapı grubunun kotları, rampaların oluşturduğu iç sokaklar ile birbirine bağlandı. Bir yönetim genel merkezi olarak işlevlendirilmesi talep edilen yapı, cephe verdiği Maslak Ayazağa Caddesi üzerinde A ve B kısmının eklemlediği noktadan geri çekilerek binaya ana giriş sağlandı. Personel girişine öncelik veren bir başka kapı ise yapının güneyinde yer alan otopark ve servis kısmında yer aldı. B blok yapının kapalı rekreasyon alanı olarak tasarlandı; ara tabliye alınarak yüksekliği artırıldı. Kafeterya, kütüphane, dinlenme, kısa toplantı, yemek salonu, seminer salonu gibi işlevler bu alan dahilinde kurgulandı. Ana girişten açılan bu hacim otopark ve A blok büro binasına bağlanan sokakların da kesiştiği bir artikülasyondur. Kotlamalar ile iç mekân kullanım alanları tanımlanarak, görsel genişlik ve harekete dayalı bir hacim yaratılmaya çalışıldı. Geçicilik ve geçirgenlik içermesi hedeflendi.
Bir iç bahçenin de yer aldığı bu mekânda yüksek tavanlar ve metal yüzeyler koyulaştırıldı. Böylece, dışarıdan hemen nüfuz edilen bu hacimde, iç mekâna dahil olma hissini kuvvetlendiren görece bir loşluk ve bununla tanımlı bütün hacme egemen olmayan bir aydınlatma kurgulandı. B blokta bu ortak kullanım hacmi içerisinde yer alan kırmızı ahşap kaplı salon ayrı bir tektonik yapı olarak yer aldı. Uyarıcı rengi ve masif kütlesi ile farklı mekânlardan görülmesi, yüzeylerinin koridor, sokak, yemek alanı mekânlarınca da paylaşılması (oryantasyon anlamında) yönlendirici oldu. Yapı güney batı tarafında dik, kayaç bir yamaca yaslanıyor. Yamaç ile arada kalan peyzaj B blok kotlamaları dahilinde bir terasa açılıyor. Revir, kütüphane, seminer alanı gibi programlar bu sakin tarafta projelendirildi.
Yapının yönetim girişi A Blok kuzeybatı tarafından verildi ve bir giriş lobisi ile bürolar düşey dolaşıma bağlandı. Bürolar merkezi çekirdek tipolojisi dahilinde açık/kapalı karma sistem olarak bölündü. Trafiği ağır olan caddeye yakınlığı nedeniyle büro cephesinin iç cidarı bir miktar içeri çekildi ve cephe panelleri ile perdelendi. A bloğun alt iki katı ile B blok sürekli bir baza oluşturuyor; A bloğun bu bazadan malzeme, cephe karakteri, renk ile bir yapısal fuga oluşturarak kopması sağlandı. B blok teras çatısı binaya ait bir çatı parkı olarak projelendirildi, büro katları ve B blok ortak alanı ile ilişkilendirildi. Yapının bütün çevre duvarları ve metal korkulukları, çevre ekipmanı, büro çalışma grupları dışındaki bütün mobilyaları, kapı, tavan, duvar panel gibi iç mekân yapı elemanları proje kapsamında özel olarak tasarlandı ve ayrıntılandırıldı.
*Bu proje YAPI Dergisi'nin 381. sayısında yayımlanmıştır.