Betonarme prefabrike elemanlarla gerçekleştirilen projede öncelikli amaç, “sürdürülebilir” ve “insan odaklı” tasarım çözümleri olmuş.
ING Bank Kahramanmaraş IT&Operasyon Merkezi, Organize Sanayi Bölgesi içinde yer alan yaklaşık 7.400 m2 inşaat alanlı bir projedir. Proje 2 bloktan oluşmaktadır: Çalışma Bloğu olarak da adlandırılan A Bloğu 2 katlı ve toplam 2.600 m2 olarak inşa edilmiştir. Bu bölümde Veri Merkezi (Data Centre), Çağrı Merkezi (Call Centre) ve Operasyon merkezinin yanısıra toplantı odaları bulunmaktadır. “Operasyon” ve “Çağrı Merkezi” olmak üzere iki bölüm halinde yaklaşık 600 kişi çalışmaktadır. Giriş Bloğu olarak yapılan 2.200 m2’lik saydam B Bloğunda yer alan yemekhane, dinlenme ve eğlenme alanları ile spor merkezinin yanısıra servis bölümleri 3 kata yayılmıştır. Projenin gelişmesi 2.600 m2 alanlı, 3’üncü bir blokla olacaktır. Bu blok da projelendirilmiş olup ikinci etap kapsamında yakında inşa edilecektir. Strüktür, betonarme prefabrike elemanlarla gerçekleştirilmiştir. İdeal bir çağrı merkezi, bir yandan serbest plan düzeninde, teknolojik olarak bütün katmanları çözerken, öte yandan çalışanların kendilerini mutlu hissedecekleri bir ortam sağlamalıdır. Genelde bu tür yapılarda ağırlıklı olarak teknoloji ön planda tutulur ve çoğu kez yapı, “Fabrika” mantığıyla planlanır. Çalışanlar âdeta bir üretim bandının parçaları gibi ele alınır. Proje, bu anlayışın dışına çıkılarak, öncelikle “insan” etkeni gözetilerek tasarlandı. HAS Mimarlık’ın çok uzmanlıklı projelerdeki çalışma deneyimi, teknolojik altyapının çözümünün yanısıra “insan”a dönük planlamayı da kolaylaştırdı.
Motivasyon
Çalışanların yaşamının büyük bölümü işyerinde geçiyor. Özellikle çağrı merkezleri gibi stresin yoğun olduğu ortamların doğru tasarlanması çalışanların motivasyonu açısından daha da önem kazanıyor. Günlük yaşamın akışında hissedilemese de çalışanların beş duyusu da motivasyonlarını etkiliyor. Çalışma mekânları, çalışanları rahatlatacak, dışarıdan gelebilecek olumsuz uyarıları örtebilecek biçimde tasarlandı.
Akustik, ısıtma-havalandırma-soğutma sistemleri, aydınlatma düzeni ve bunlara ek olarak, sosyal alanlar çalışanların huzuru açısından eşdeğer önem taşıyor. Bu sistemlerden birinde dahi olabilecek aksama, iş verimini düşürebiliyor. Tasarımda bütün bu özellikler göz önünde tutuldu.
Teknolojik Altyapı
Ayrıca, teknolojik altyapının ileriye dönük olarak tasarlanması, gelişme olanaklarının dikkate alınması önemli. Mekanik, elektrik, elektronik sistemlerle birlikte, aydınlatma, akustik, güvenlik gibi alt sistemlerin uyumlu çalışması ve inşaata başlanmadan önce tümünün koordine edilmiş olması projenin başarısını getirir. HAS Mimarlık, her zaman olduğu gibi burada da mühendislik sistemlerinin yanısıra, özel uzmanlıklar gerektiren akustik, aydınlatma, güvenlik gibi konuları da, projelerin “vazgeçilmezleri” olarak kabul eden bir anlayışla projeyi uzmanların tümünün etkin katkılarıyla ve ortak akılla oluşturdu. Öncelikli amaç, “sürdürülebilir” ve “insan odaklı” tasarım çözümleri oldu.
Günışığı
Çalışanların olabildiğince çok günışığı alabilmesine özel bir önem verildi. Günışığının insan sağlığı üzerindeki olumlu etkileri bilinen bir gerçektir. Yapılan son araştırmalar, günışığı eksikliğinin, depresyona, D vitamini yetersizliğine, uyku düzensizliğine ve hattâ kansere yol açtığını belirliyor. Ayrıca, iç mekândan dünyayı görebilmenin ve doğayı algılayabilmenin psikolojik yararları da artık “yeşil bina” ölçütleri arasında sayılıyor.
Çalışanların günışığı alabilmesi, hattâ dışarıdaki yaşamı algılayabilmesi, çalışan morali açısından önem taşıyor. Günışığı olmayan saatlerde ve yerlerde de göz sağlığına uygun bir yapay aydınlatma tasarımı ağırlık kazanıyor. Projede, kamaşmaya yol açmayacak, gözü rahatsız etmeyecek şekilde kullanıcının gereksinimine göre aydınlatma kontrolunun tasarlanması amaçlandı.
Güneşkırıcılar
Güneş, her zaman gülen yüzünü göstermeyebiliyor. Batı yönünün kızgın ışınlarından korunabilmek güçtür; zorunlu yerlerde, pencerelerde güneşkırıcılar ya da ışınları yönlendirici mimari öğeler kullanıldı. Böylece, günışığından olabildiğince çok yararlanılırken güneş ışığı da kullanıcı denetiminde, istenilen ölçüde içeri alınmış oldu.
Günışığı Sayesinde Yapay Aydınlatmadan Tasarruf
Binaların elektrik tüketiminin yarıya yakın bölümü aydınlatma kaynaklıdır. Projede mekânlara en üst düzeyde günışığı sağlanması ve yapay aydınlatma kullanımının en aza indirilmesiyle, elektrik tüketiminde ciddi bir tasarruf sağlanabilecektir.
Tasarruflu Armatürler ve Algılayıcılar
Seçilen düşük tüketimli aydınlatma armatürleri ile enerji verimliliğine katkı sağlandı. Aydınlatma otomasyonu yoluyla, merkezi bir bilgisayardan, aydınlatmanın tümünün kontrol edilmesiyle, kullanılmayan bölümler bilgisayar üzerinden kapatılabiliyor ve çalışma saatlerine göre programlanabiliyor. Az kullanılan alanlar ise hareket algılayıcıları ile kontrol ediliyor.
Beş Duyuya Seslenen Tasarım
Tasarımın, çalışanların beş duyusundan hiçbirini rahatsız etmeyecek şekilde gerçekleştirilmesi esastır. Çağrı merkezlerindeki birincil sorun yaygın gürültüdür. Bu bakımdan akustik için özel önlemler alındı.
İnsan Odaklı Mimari
Yalnızca teknolojik sistemlerin “insan odaklı” çalışması değil, mimari mekânların da “insan odaklı” düzenlenmesi gerekir. Çalışanlar arası etkileşimi pekiştirecek dinlenme alanları ve sosyal mekânlar oluşturulması; bu mekânların dinlendirici olmakla birlikte, yer yer canlı ve yaratıcı unsurlarla renklendirilmesi de projede göz önünde tutulmuştur. Genelde, çağrı merkezi, doğası gereği öteki birimlerden
farklı gereksinimler göstermektedir. Bu nedenle, büro alanının da bu farklılıklara göre tasarlanması gerekmiştir. Çağrı merkezi için konfor alanlarına yapılacak ekstra yatırımlar, verimlilik ve çalışan bağlılığı olarak kuruma kesinlikle geri döneceği ilkeleri, tasarımda göz önünde tutulmuştur.
Bazı Öteki Özellikler
BREEAM’in lisanslı değerlendirici kurumu olan HAS Mimarlık, bu projeyi de “Yeşil Bina” ilkeleriyle tasarladı.
Enerji Kazancı: Havalandırma sisteminde, ısı geri kazanım cihazları kullanılarak, iç ortamda cihazların yaydığı ısı enerjisinin, ortama geri verilmesiyle de ısıtmada enerji tasarrufu yoluna gidildi. Yine enerji tasarrufu amacıyla yerleştirilen güneş kolektörleri ile, kullanma suyunun da ısıtılması olanağı sağlandı. Işık Kirliliğine Geçit Yok: Çevre aydınlatması, güvenliğin sağlanabileceği en az düzeyde tutuldu ve çevrede dış aydınlatmanın oluşturabileceği ışık kirliliği önlenmiş oldu.
Her Sistem Ayrı Ölçülüyor: Binanın elektrik ve mekanik sistemleri için ayrı ayrı güç ölçerler kullanıldı. Bu sayede, birimlerde kullanılan enerji sürekli olarak ölçülecek ve hangi sistemlerde tasarrufa gidilmesi gerektiği değerlendirilebilecektir.
Yeşil Alanlar: Yerleşimde arazi verimli şekilde kullanılarak çalışanlar için yeşil alanlar düzenlendi.
*Bu proje YAPI Dergisi'nin 391. sayısında yayımlanmıştır.