Çağlayan Architects tarafından Johnson and Johnson Türkiye Kenvue Ofisi'nin tasarım sürecinde gözetilen unsurlar hem eğlenceli hem de modern bir atmosfer yaratılmasında etkili olmuş.
Çağlayan Architects'in tasarımını üstlendiği Kenvue Ofisi projesinde mekanı nasıl tasarladıklarını paylaşıyor:
Şehrin en yüksek noktalarından biri olan Emaar Square’de yer alan proje alanı, yaklaşık 450 metrekare içerisinde açık ofisler, toplantı odaları, genel müdür odası ve sosyal alanlar gibi mekânların birlikteliğinden oluşuyor.
Ofisin giriş merkezinde bulunan lobiden aynı aksta devam eden koridorlar, farklı departmanların bulunduğu mekânlara giriş olanağı sağlamaktadır. İnovasyon ve müdür odası için ayrıştırılan bölüm, koridor boyunca o alanı özelleştirecek slogan ve akustik paneller ile farklılaştırılmıştır. Takım çalışmasına uygun olacak şekilde tasarlanan açık ofis birimleri, tüm ekibin maksimum gün ışığı alabileceği şekilde konumlandırılmıştır. Açık ofis alanlarında yer alan yönetici çalışma birimleri, ahşap ve bitki birlikteliğinden oluşan separatör modülleriyle genel mekân algısını bölmeyecek şekilde ayrıştırılarak izole edilmiştir. Her birimin kullanabileceği toplantı odaları farklı kapasitelerde planlanıp, genel mekân içerisine dağıtılmıştır.
Ofis alanı içerisinde kullanıcıların keyifli anlar geçirebileceği, mola verdiğinde sosyalleşebileceği ya da kısa görüşmeler yapabileceği yüksek oturumlu masa ve manzarayı doğrudan gören puf oturumların olduğu alanlar, açık ofis alanı içerisinde değerlendirilmiştir. Özel görüşmeler için kullanılması planlanan, genel konsepte uygun olacak şekilde tasarlanan phone booth'lar ile kullanıcı mahremiyeti sağlanmıştır. Kullanıcıların konforlu bir şekilde sosyalleşmesi hedeflenen kafeterya alanında farklı oturma birimleri kullanılmıştır. Neon aydınlatma ve yapay bitkilerle dinamizm katılan kafeterya duvarıyla, çalışanların vakit geçirmekten keyif aldıkları eğlenceli bir mekân yaratılmıştır.
Çağlayan Architects, tasarım sürecinde mevcut yapının ana bileşenlerinin beton görünümlü yüzeylerini koruyarak, dikey derzleri olan dekoratif ahşap panel ve marka algısını kuvvetlendirecek görsellerle endüstriyel etkiyi dengelemiştir. Bitki kullanımıyla projenin doğa vurgusu kuvvetlendirilerek beton etkisi kırılıp, daha sıcak bir tasarımın ortaya çıkması hedeflenmiştir. Açık tavanda iki ayrı tondaki yeşil renkli akustik paneller ile dekoratif sarkıt aydınlatmalar birlikte kullanılarak tavandaki etki kuvvetlendirilmiştir. Tavanlarda kullanılan akustik panellerle aynı tondaki duvar akustik panelleriyle yaratılan desenler hem görsel hem de fonksiyonel anlamda çözüm sağlamıştır. Projede kullanılan renkler, duvar yazıları, marka kimliği için özel tasarlanan posterler ve diğer duvar görselleri marka kimliğine uygun şekilde tasarlanmıştır. Marka kimliğinin mekan içerisindeki vurgusunu arttırmak amacıyla ürünlerin sergilendiği özel sergileme ünitesi açık ofis içerisine konumlandırılmıştır. Bu unsurlar, hem eğlenceli hem de modern bir atmosfer yaratılmasında etkili olmuştur.
Çağlayan Architects, şehrin en yüksek noktalarından birinde bulunan bu projeyi, yeşilin ve ahşabın mükemmel uyumuyla, kullanılan renklerin enerjik bir atmosfer yaratması ile keyifli, modern, kullanıcıların konforlu bir şekilde çalışabilecekleri bir mekan olarak tasarlamıştır.
Plan