GAD Architecture, Divan Kuruçeşme projesi ile 2023 Uluslararası Mimarlık Ödülü'ne layık görüldü.
Divan Kuruçeşme İstanbul’un en gözde kıyı şeridinde çekici boğaz manzarasına sahip bir alanda yer alıyor. İstanbul’un en önemli ve tarihi yerlerinden biri olan Kuruçeşme’de tasarlanan projenin genel silueti, çevre ve doğa ile uyumlu olması vazgeçilmez unsurlar olarak ele alındı.
Bu kapsamda hazırlanan restorasyon projesinde, mevcuttaki tarihi duvarlar ve tarihi ağaçlar korundu. Yeni tasarımın özellikle boğaz siluetine katkısına önem verildi. DVN KURUCESME; mevcut durumda var olan yer altı alanları, sarnıçlar, istinat duvarları, sahil kotundan üst kotlara doğru oluşturulmuş teras bahçeleri olduğu gibi korunmakla birlikte, yeni bir tonoz kümesi şeklinde biçimlendirildi. Davetlerin gerçekleştirildiği yaklaşık 1000 kişilik çok amaçlı salon mevcut doku içine yerleştirildi.
Gerekli hizmet mekânları ve deniz seviyesi altına yerleştirilen iki otopark katı da bu kapsamda projede yer alıyor. Etkinlikler sırasında işlek cadde araba trafiğini engellememek adına içeriye alınan davetli ve ziyaretçileri indirme bindirme alanı, lobby, lounge, kokteyl, kabul, sergi alanı, özel toplantı salonları yer alıyor.
Kazılar sırasında bu bahçelerin kullanıcısı olan komşu iki yalıya ait bir hamam ve bazı müştemilat kalıntıları bulunmuş, bunlar da hem mevcut kotlarında hem de diğer teraslarda açık sergilenmek üzere korumaya alınmış, temel izleri giriş katındaki kabul salonunda yerinde dökme terazzo zeminde farklı renklerle ifade edilmiştir.
Divan Kuruçeşme’de, özgün duvar ve tonoz gibi elemanların ifadesi ve çevreden algılanışının korunmasına özen gösterildi. Ayrıca bu elemanlar yeni işlevin parçası haline getirilerek, aktif olarak korunmaları öngörüldü. Büyük etkinlik alanı tasarlanırken kütle olarak, mevcut tarihi duvarların oranlarından yola çıkıldı. Mevcut duvarlar gerek iç mekânda gerek dış mekân tasarımlarında vurgulanarak tasarımın bir parçası haline getirildi.
Teknik alanların çatıları yeşil dokunun sürekliliğini devam ettirmek adına yer yer yeşil teras olarak tasarlandı. Çatı örtüsü arasındaki aydınlık pencereleri ile gün ışığı etkinlik alanı içine alınmaya çalışıldı. İç mekân çatı örtüsünde ahşap, akustik dengelemeyi sağlar. Kullanılan malzemelerin sürdürülebilir, kazılarda çıkan ya da eski duvarlardan devşirilen yerli malzeme olmasına özen gösterildi.
