Bozcaada sofralarının havasını, samimiyetini ve adanın lezzetli yemeklerini İstanbul'a taşıyan Madam Niça, iç mimar Erhan Sağır imzası taşıyor. Erhan Sağır projenin hikayesini Mimarın Göbeği'ne yazdı.
İstanbul'dan Bozcaada'ya uzanan bir serüven Madam Niça. İç mimarlık projesi Erhan Sağır'a ait olan restoranın hikayesini kendisi anlatıyor:
"Hikayenin başlangıcı bundan beş sene önceye dayanıyor. Hiç programımda yokken kendimi bir rica üzerine dört yıl önce Bozcaada’da buldum. Madam Niça’nın özgün ve samimi sofrasına davet edilmemle başladı her şey. Bozcaada Madam Niça’da, fikirlerimizi paylaştığımız, samimi bir sohbet ortamından sonra İstanbul’a geri döndüm. Sonrasında ise her sezon Madam Niça’yı ve dostlarımızı ziyaret etmeye devam ettik. Ve bir gün telefonumda Madam Niça’nın ortaklarından Saada’nın aramasını gördüm. Kısa bir görüşme sonrası, adanın tüm özgünlüğüyle birlikte samimi sohbetler eşliğinde yenen yemeklerini İstanbul’a taşımak istediklerini söyleyince yüzümde bir ada esintisi hissettim.
Projenin bulunduğu yer ne kadar muhteşem ise ada ruhunu vermek de bir o kadar zor olacaktı. Madam Niça’nın hikayesi sadece bulunduğu konum, samimiyeti, lezzetli yemekleri değil, misafirlerini evlerinin salonunda ağırlama hissiyati vermesiydi. Bunu da oldukça iyi başardıklarını düşünüyorum.
Gümüşsuyu’nda, İstanbul’un en özel manzalarından birine sahip bir lokasyonda yepyeni bir hikaye başlıyordu. Her şey mükemmel görünüyor değil mi? Buraya kadar evet. Fakat sorun, Ada’ya özgü ve hikayesi samimiyet üzerine kurulu bir restoranı şehrin göbeğinde bulunan mekanik bir yere nasıl konumlandıracağımızdı... Restoranın tüm detayları Madam Niça ortaklarıyla günler süren fikir alışverişleri ile belirlendi. Her şey yolunda gidiyordu. Bu sırada, MV Holding'in yeni markası Accor Otel Grubu’na bağlı Mgallery The Artisan Otel’in tasarımını da yapıyorduk. Ve bu otelin terasında ada esintileri taşıyan bir tasarımı hem Holding'e hem de Accor Grubu'na kabul ettirmek o kadar da kolay olmayacaktı.
Tasarım ortaya çıktıktan sonra yapılan toplantılar sonrası ise herkeste ayrı bir heyecan başladı. Tüm taraflar günün sonunda şehrin içinde nefes alabilecekleri, şehrin karmaşasından uzaklaşabilecekleri, huzurlu ve samimi bir mekanda, şehrin en iyi manzarasında Madam Niça sunumlarıyla güneşi batıracakları günü sabırsızlıkla beklemeye başladılar. Biz de...
Tasarım amacımız, Bozcaada’da evlerinin salonunda misafirlerini ağırlayan Madam Niça’nın bu kez Madam Niça terasında misafirlerini ağırlıyor algısı yaratmaktı. Bu yüzden evin terası tasarımının kabuğunu ada taşı ile çevreledik. Misafirlerin kendilerini bir şehir otelinin terasında olma hissinden koparmak için yasemin bitkisini kullanarak duvarları ve alınları sarmaşıklarla sardık. Mekana gelecek olan kullanıcılara yaz aylarında burada yasemin kokuları içerisinde yemek yeme keyfini tattırmak istedik. Ayrıca tasarımımızda adaya ait çizgilerden uzaklaşmadan Madam Niça ortaklarından Oya Hanım’ın annesinden kalma içki dolabı, vitrin, ayna, eski yuvarlak masa ve sandalyeleri kullanarak bu mekanın aslında yeni bir yer değil de saklı kalmış, zamanla yıpranmış ama eskimemiş olduğunu kullanıcılara aktarmak istedik. Restoranda ağırlıkla kullanılan ahşap, taş, köy sıvası gibi doğal malzemeler ile ada sıcaklığını hissetirmeyi amaçladık, bu hissiyatı dekoratif malzemeler ile de destekledik.
Küçük bir rüzgarla efil efil sallanan Madam Niça için özel olarak tasarladığımız püsküllü sarkıt aydınlatmalar ile tüm Madam Niça misafirlerini şehirden kopartmayı hayal ettik.
Hikayeyi tonet tasarım sandalyeler, retro sedir tasarımlarımızla, sandaleye ve sedirlerdeki püskül detaylarımızla destekledik. En dikkat çekici detaylardan biri; Bozcaada Madam Niça duvarında bulunan şarap yolu haritasını wall art sanatçımız ile İstanbul Madam Niça duvarında tekrar ele aldık. Bazı duvarlarda siyah beyaz ada resimlerini asarak hikayemizi hayat geçirmeye devam ettik. Kullanılan bitkiler ile -zeytin ağacı, limon- mekanda ferah ve doğal bir ortam elde etmeyi amaçlarken aynı zamanda Bozcaada’dan bir şeyler Madam Niça ile İstanbul’a gelmiş hissiyatını devam ettirdik.
Madam Niça; teras 390 metrekarelik alan içerisinde karşılama, bekleme, ana salon, açık mutfak tasarımı ile chef table, tam açık teras alanı alanı ile birlikte açık alanda şömine, şarap ve puro köşesi barındırıyor.
Bu güzel rüya gerçek oldu. Madam Niça Bozcaada’dan sonra şimdi tüm samimiyeti ve lezzetli yemekleri ile İstanbul Gümüşsuyu’nda"...