Galata Kulesi'ne nazır asırlık bir binada yer alan Walton Hotel'in teras katındaki Simple, şef Hakan Akıncı'nın İstanbul'un önde gelen restoranlarında biriktirdiği deneyimi, kendi gustosu ile lezzet severlere sunduğu, taze bir 'fine dining' mekanı.
Şef Hakan Akıncı'nın mekanı Simple'ın hikayesine geçmeden önce, restoranın yer aldığı Walton Galata'dan da bahsetmekte fayda var. Zira tarihi bir binada yer alan otelin tasarımı da hayli dikkat çekici...
Kurumsal hayattan sıkılıp otelcilik sektörüne geçiş yapan Kerem Şen ve Noyan Ayhan, Walton markası ile İstanbul'un tarihi semtleri Galata ve Sultanahmet'te hizmet veriyor. Otelin adı, kurucularının uzun yıllar yaşadığı Londra, Walton Street'ten geliyor. Logoyu ve kurumsal yapıyı oluşturduktan sonra Galata'daki binayı bulan Şen ve Ayhan, daha önce bir aydınlatma firmasının deposu olarak kullanılan 120 yıllık yapıyı altı ayda otele dönüştürmüşler. Projede, iç mimar ve ürün tasarımcısı Alphan Kutval'ın imzası bulunuyor. İki otelin de tasarımı ona ait. Uygulamayı ise Prodesign üstlenmiş.
Walton Galata
Walton Galata, turizm sektörü açısından zorlu bir dönemde açılmasına rağmen, Tripadvisor'da 1114 aday arasından birinci seçilmiş. Booking.com'da ise 9.8 ile İstanbul'un en yüksek notlu oteli. Walton'un başarısının ardındaki en önemli özelliklerden biri de "Welcome Box" (Hoşgeldin Paketi) adlı hizmet. Bu paketin içinde ücretsiz cep telefonu, İstanbul kart, adaptör, haritalar veriyorlar. Alman ve İngiliz turistlerin yanı sıra 1-2 günlüğüne İstanbul'a gelen yerli turistler de burayı tercih ediyor.
Walton Galata'da 27, Walton Sultanahmet'te 35 oda bulunuyor. Galata, şehir merkezine daha yakın olduğu için iş seyahatine gelenler için daha cazip. Sultanahmet ise, tarihi şehri görmek isteyen turistleri çekiyor.
Walton Sultanahmet
Sultanahmet'teki otel, Soğukçeşme sokağın hemen yanında, denize nazır bir noktada konumlanıyor. Duvarlarda karşımıza çıkan Naz Sirmen imzalı yağlıboya tablolar, Osmanlı sultanlarını esprili bir dille yeniden yorumluyor. Galata'daki otelin tasarımında ise pirinç detaylar, ahşap, mermer gibi doğal malzemeler ve gri/beyaz gibi nötr renkler kullanılmış.
Walton Sultanahmet
Gelelim Walton Galata'nın terasında bizi bekleyen lezzet durağına... İstanbul'un ünlü yeme-içme mekanlarının çorbasında tuzu bulunan Hakan Akıncı, kendi restoranını açma hayaliyle bir araya gelmiş Walton ekibi ile. Simple da bu işbirliğinin sonucunda ortaya çıkmış.
Mikrofonumuzu önce Simple'ın şefine, ardından Walton'ların tasarımcısına uzatıyoruz...
Sade ve basit, keyifli ve lezzetli...
Deneyimli bir şef olarak kendi restoranınızı açma hayalini Simple ile gerçeğe dönüştürdünüz. Simple fikri nasıl doğdu, olgunlaştı?
Şef Hakan Akıncı: İki yıl süren mutfak eğitimimden sonra, en büyük zevkim olan mutfağı kariyerim haline getirdim. Sekiz yıl boyunca Doors Group, Beymen Brasserie ve Park Hyatt Hotel’in mutfak departmanlarında yer aldıktan sonra kendi restoranımı açmaya karar verdim. Bu süreçte Walton Hotels ortakları ile yolumuz kesişti ve Simple doğdu. Burası 'fine dining' tarzında hizmet veren bir restoran.
Simple'ı İstanbul'daki diğer örneklerden ayrı kılan nedir?
Hayata olan bakışımı hem yemeklere hem de restoranın ismine yansıttık diyebiliriz. “Sade” ve “az”, hayat felsefem aslında. Simple’da misafirlerime de sade ve basit ama keyifli ve lezzetli anlar yaşatmak ana amacım.
Walton Hotels, sade ve sofistike bir tarza sahip. Simple da marka olarak buna çok uyumlu gözüküyor. Nasıl bir sinerji içindesiniz?
En başından itibaren böyle olmasına dikkat ettik. Simple İstanbul ile Walton Hotels Galata’nın benzer stilde olması için özen gösterdik. Hem menü seçiminde, hem de detaylarda sürekli iletişim halindeyiz. Menü değişimleri, organizasyonlar ve tüm etkinliklerde otel yönetimi ile mutlaka beraber karar veriyoruz.
Burada çeşitli etkinliklere de ev sahipliği yaptığını öğrendik. Bu kapsamda farklı menüler oluşturuyor musunuz? Şu ana kadar ne gibi etkinlikler gerçekleştirildi?
Elbette, konsepte göre menü seçimleri yapıyoruz. Özel organizasyon ve event'lerde mutlaka yeni yemekler ve farklı lezzetler öneriyoruz. Mesela rakıya eşlik eden yemekler konseptinde midyeli barbunya, fesleğenli humus, bademli deniz börülcesi gibi lezzetler sunuyoruz. Farklı etkinliklerde, şarap eşleştirmeli yemekler içeren menü ile konuklarımızı ağırlıyor ya da kokteyl eşliğinde gerçekleşen mini taco, ördek gyoza gibi 'finger food' sunumlar yapabiliyoruz.
"Mimar-zanaatkar takımı ancak işvereni kadar iyidir"
Walton ekibi ile nasıl bir araya geldiniz?
Kutval Project - Design Development Kurucusu Alphan Kutval: Walton'un kurucuları Noyan Ayhan ve Kerem Şen oldukça yakın arkadaşlarım. Galata’daki yapının kiralanması ile birlikte bir araya geldik ve projeye başladık. Biz konaklama sektöründe projeler üretiyoruz ve bu konuda oldukça hevesliyiz. Walton ekibi de bunu değerlendirmek istedi ve konsept aşamasında bizimle ilerlemeye karar verdi. Galata’da oldukça iyi bir proje ortaya çıkardık ve eşzamanlı olarak Sultanahmet projesinde de birlikte çalıştık. Walton ekibine bize olan güvenleri için buradan tekrar teşekkür etmek isterim. Örnek bir işveren-mimar ilişkisi yaşadık diyebilirim. Sanırım bunun sonucu olarak da Tripadvisor ve Booking.com gibi mecralarda 1 ve 2 numaralarda Walton’un adını görüyoruz.
Walton Galata
Walton Sultanahmet
Size verilen brief ne yöndeydi?
Klişelerden uzak, anlamlı ve duygulu mekanlar bekliyorlardı. Sanat, otelin her yerinde hissedilmeliydi. Bu yüzden her iki otelde de kendi alanlarında çok iyi işler çıkaran sanatçılarla özel olarak çalıştık.
Walton'un tarzını nasıl tanımlarsınız?
Walton Galata biraz daha Soho-chic bir otel oldu diyebilirim. Çok sayıda özel tasarlanmış eleman var. Bu otele ciddi bir duygu yüklüyor. Ben özellikle her iki otel için dramatik bir görüntü hayal etmiştim. Bunu da gerek aydınlatma elemanları, gerek renkler, gerekse oldukça büyük ölçekli sanat eserleri ile elde ettiğimizi düşünüyorum.
Walton Sultanahmet ise Ottoman-chic diyebileceğim bir tarzda. Bunda da sanat eserlerinin payı oldukça büyük. Ancak her iki otelin ortak özelliği romantik, dramatik ve içine girdiğinizde ne olduğunu bilemediğiniz, ancak oldukça güzel bir hikaye olması hissi. Mekanların böyle bir his vermesi de insanları oraya bağlıyor.
Walton Sultanahmet
Walton Galata'da 120 yıllık bir binada çalıştınız. Ancak orijinal dokusu bozulduğu için röperleriniz değişmişti. Bu noktada mekanın değerini yeniden ortaya çıkarmak için ne gibi tasarım çözümlerine gittiniz?
Bu tip binaların en önemli özelliği cephede başlayan, girişte ve merdiven çekirdeğinde devam eden zanaatkar yaklaşım. Bunların neredeyse hepsini koruyup oteli bunların etrafında tasarladık. Böyle bir binada çalışmak bence size ciddi avantajlar sağlıyor. Tekrar geriye dönüp o tavanları, strüktürü ve merdivenleri yaratmak her anlamda çok zor olurdu. Yeri gelmişken, bu eserleri bizlere bırakan ve zamanında işlerini asla savsaklamadan yapan ve bugün bize o yapıların önünden her geçtiğimizde türlü çeşitli duygular yaşatan tüm zanaatkarlar, mimarlar ve onların vizyon sahibi işverenlerine teşekkür etmek isterim. Bazı meslek 'abilerimden' belki de ilk öğrendiğim şey şu; mimar-zanaatkar takımı ancak işvereni kadar iyidir. Kariyerim boyunca beni ileriye götüren her iş, ileri görüşlü işverenler sayesinde hayata geçirildi. Bunu hiçbir zaman aklımdan çıkarmam. Bu anlamda proje değil, işveren seçiyorum diyebilirim.
Walton Galata
Walton'larda hazır ürün kullanılmadığını, hepsinin özel tasarım olduğunu öğrendik. Sınırlı bir metrekarede çalışmanın da buna etkisi olmuştur muhtemelen. Bir ürün tasarımcısı olarak, Walton'a özel ürettiğiniz elemanları öğrenebilir miyiz?
Bu benim sıkça yaptığım bir şey sanırım. Aynı zamanda endüstriyel tasarımcı olmamdan kaynaklanıyor, kendimi engelleyemiyorum. Üstelik otel olmak için tasarlanmamış binalar için proje üretiyorsanız pek çok şeyin standart ölçüsü size uymayabiliyor. Resepsiyon bankosundan başlayarak, aydınlatma elemanlarına kadar pek çok elemanı bu bina için ya yeniden ya da baştan tasarladık.