Güncel popüler kültüre bir nebze yakın duran herkes, şüphesiz New York sokaklarında dolaşırken açlığını bir “sosisli” ile yatıştırmanın ve yorgun düşen ayakların acısını bir dondurma kamyonunun arkasına takılarak unutmanın tatlı hayalini kurmuştur.
Güncel popüler kültüre bir nebze yakın duran herkes, şüphesiz New York sokaklarında dolaşırken açlığını bir "sosisli" ile yatıştırmanın ve yorgun düşen ayakların acısını bir dondurma kamyonunun arkasına takılarak unutmanın tatlı hayalini kurmuştur. Dünyanın en heyecan verici, en ünlü ve en büyük metropollerinden New York'ta, kentin seyyar lezzetlerinin peşine düşerken bizim de aklımızda tam olarak bu "pitoresk" vardı. Karşılaştığımız ise, bir yandan müthiş bir doyum ancak diğer yandan da bir nebze olsun hayal kırıklığı idi. Yani popüler kültürün "dayattığı" görselliğin hiç de abartılı ya da gerçek dışı olmadığına, fakat içeriğin her zaman o kadar da iç açıcı olamayacağına kanaat getirildi.
New York deyince akla gelen ilk sokak arası yemek tercihi sosisli sandviç, nam-ı diğer "hot dog", bu değerlendirme kümesinin tam da "hayal kırıklığı" parçasını oluşturuyor. Güncel Amerikan sinemasının, kent sokaklarında asayiş peşinde dolaşan polis memurunu tasvirlerken kullanmayı pek sevdiği "ayak üstü atıştırma" sekanslarının en favori ve en klişe nesnesi hot dog, New York sokaklarının da birinci tercihi… Ancak, her an telsizinden gelen uyarı ile ve büyük bir memnuniyetsizlik içerisinde sosislisini atmak zorunda kalacak polis figürünün, daha lezzetli bir şey yediğine inanmak isteyen bünyeler için de birinci dereceden hüsran sebebi… Çünkü kentin finansal merkezinden başlayarak, SoHo ve Chelsea gibi daha "hip" ve görece pahalı semtlerini pas geçerek, Times Meydanı'nda yoğunlaşıp lüks mağazalar ile donatılmış beşinci bulvara da dahil olmak üzere Broadway, Avenue of Americas, Lexington gibi caddelere yayılan neredeyse tüm hot dog standları, bulup görebileceğiniz en alelade sosisleri sunuyor.
5th Avenue üzerindeki seyyar satıcılar: Solda bir "hallal food" standında sosisli sandviç satılıyor. Sağda ise "Nuts 4 Nuts" arabası görülüyor.
New York'ta, ülkenin Orta Doğu kökenli nüfusunun tekelinde gibi gözüken "sosisli sandviç piyasası", hemen her yerde "Halal Food" (helal yemek) sloganı ile eş anlamlı hale gelmiş. Dolayısıyla "redneck" olarak adlandırılan orta Amerikalı prototipini, söz konusu standların başında görmek neredeyse imkansız. Bu gerçeğe paralel olarak servis edilen –Müslüman toplum için helal, Musevi toplumu için ise kosher- sosisler, bugünün Amerikan hot dogunun içeriğini oluşturuyor.
İlgili seyyar arabaların görselliğini ise üstünde kayar yazılar bulunan renkli billboardlar, her biri balonlar ve yıldızlar içerisine alınmış devasa "Hallal Food" yazıları, amatör yiyecek çekimleri ile süslenmiş afişler belirliyor. Bu son derece kitsch manzara ise –Las Vegas'tan hallice olmasa da- kitschlerin başkentlerinden New York'un kaçınılmaz bir bileşeni haline geliyor: Yaklaşık 15 blok önce içinden geçtiğiniz Times Meydanı'nın ışıklı yüzeyleri ardından, hot dog arabalarının "yanar-döner" görüntüleri gözleriniz tarafından yadsınmıyor. Şehrin en işlek sokaklarında, insan koşuşturmacası ve araç kalabalığının seslerine, stereo cihazlardan yükselen Arabesk parçalar karışıyor. Seyyar arabalar, lezzetsiz sosislilere satsa da kentin lezzetlerinden biri haline geliveriyor.
Battery Park'taki seyyar satıcılar, günün erken saatlerinde tezgahlarını açıyorlar.
Ama "New York'un seyyar lezzetleri"nden söz ederken, yalnızca sosisli sandviçlere değinmek doğru olmaz! Çok yüksek bir kentsel yaşam temposuna sahip New York'ta, işe veya bir iş görüşmesine yetişirken, evinize dönmeye çalışırken bir nevi hayat kurtarıcısı olan seyyar satıcılar, envai çeşit seçenek sunuyorlar.
Bunlar arasında sıklıkla karşılaşılanlardan bir diğeri ise, "Nuts 4 Nuts" (Çılgınlar için Yemişler) mottosu ile pazarlanan kavrulmuş kuruyemişler oluyor. Üstlerinde ballı, yani hafif tatlı ama biraz da tuzlu bir kaplama malzemesi bulunan fıstık, fındık ve bademler, seyyar satıcının arabasında kavrulurlarken kokuları bir blok öteye yayılıyor. Yüksek kalori içeren Amerikan yiyecek alışkanlıkları içerisinde sağlıksızlığından söz etmeye mecal olmayan bu yemişler, karnı tok ancak atıştırma peşindeki turistler, gezginler ve gençler için keyifli bir alternatif sunuyor. Yine Orta Doğu kökenli Amerikalıların tekelindeki "Nuts 4 Nuts" arabaları, bir anlamda New York caddelerinde hot dog standlarının ekürisi olarak karşımıza çıkıyor.
Union Square'deki "tatlı patates" tezgahı.
Bir diğer son derece Amerika'ya özgü seyyar yiyecek ise, tam olarak da bu coğrafyaya özgü bir sebzeden, tatlı patatesten imal edilmiş atıştırmalıklar oluyor. Tadı, yine Amerika'da çok sevilen bal kabağına çalan, "tatlı-tuzlu"msu bu patates türü kurabiyelerde, keklerde, ekmek ve pastalarda kullanılıyor. Özellikle kermes ve pazar yerlerinin yakınlarında rastlayabileceğiniz tatlı patatesçiler, bu sebzeyi zencefil veya tarçın ile tatlandırdıkları yiyecekler satıyorlar. Özellikle Union Square'deki yılbaşı pazarının girişinde konumlanmış olan tezgaha bir kez uğramak gerekiyor. Çünkü tezgahtar, tatlı patatesli kek ve kurabiyelerinin "dünyanın en iyisi" olduğu iddiasını gün boyu çığırıyor. Şirin paketlerde sunduğu keklerin ise hayatınızı değiştireceğini iddia ediyor.