Ortaköy'deki "incik-boncuk" tezgahlarının geçtiğimiz haftalarda kaldırılmasının ardından, tatsız bir söylenti dolaşmaya başladı: Semtin simgelerinden olan kumpirciler de yerlerinden olacaklardı. Kentsel mekanın yiyecek ile özdeşleştiği bu keyifli sokağın akıbetini araştırmaya koyulduk.
Eylül ayının sonunda, yalnızca müdavimlerinin değil, mahalleye ve meydana biraz olsun aşina olanların da gözünden kaçmayacak bir "rötuş"a uğradı Ortaköy. İstanbulluların "haftasonu gezme"lerinin odağındaki semt, onu turistik anlamda da ilgi çekici kılan bir ögeden arındırıldı ve sokakları boyunca dizilen esnaf tezgahları kaldırıldı.
Beşiktaş Zabıta Müdürlüğü'nün müdahalesi ile kaldırılan tezgahlar, bir yandan onlarca kişinin işinden olmasına neden oldu. Olay diğer yandan da, aslında bu "incik boncuk"çuların semtin ne denli sevilen ve benimsenmiş bir parçası olduğunu hatırlattı. Çünkü zabıtanın geleceğini haber alan ve hemen öncesinden küçük ölçekli de olsa bir eylem başlatan tezgahçılara, yoldan geçen Japon bir turist bile destek vermişti.
Yaklaşık dört sene önce Emek Sineması'nın bulunduğu sokağa konuşlanmış olan gümüş tezgahlarının kaldırılması ile İstanbullu, uygun fiyata ve bol çeşitte aksesuar, bijuteri alışverişi
yapmak için soluğu Ortaköy'de alır olmuştu. Şimdilerde ise, alışık olduğumuz dar sokakları daha da daraltan, ama ona bir yandan da özgünlük ve keyif katan tezgahların yokluğundaki bir Ortaköy var. Bir de tezgahların geri getirileceği, yol çalışması-meydan çalışmasından sonra yeniden kurulacağı veya tezgahların işletilmesine dair uygulamaların değiştirileceğine yönelik söylentiler… Semtin akıllardaki imgelemini oluşturan parçacıklardan bir diğerinin daha ortadan kalkacağına dair söylentiler de cabası! Elbette Ortaköy kumpircilerinden söz ediyoruz.
Tüm iptidailiğine, her sene çıkan zehirlenme dedikodularına ve çoğunu rahatsız eden çığırtkan "pazarlama tekniği"ne rağmen, semtin rekreasyonel değeri ve kentsel imajı açısından oldukça büyük bir önem taşıyan kumpircilerin yerlerinden olacağı şeklindeki söylentiyi, Beşiktaş Belediyesi'ne sorduk. Uzun ve sıkıntılı bir telefon trafiğini atlatmamız gerekse de, kulaktan dolma cevaplara ve yer yer kabalaşan geçiştirmelere maruz kalsak da, en nihayetinde ulaşabildiğimiz konunun müsebbiplerinden Beşiktaş Belediyesi Plan ve Proje Müdürü Haluk Barut'tan ilgili cevapları aldık.
Ortaköy'deki kumpirciler ile ilgili yeni bir düzenlemeye gidileceğinin "doğru" olduğunu söyleyen Barut, konunun henüz Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal'ın kafasında olduğunu belirtti. Kumpir ve gözleme kiosklarının yan yana dizildiği aksın hemen arkasında kalan ve şu anda Trafik Vakfı'na ait olan otopark alanını, söz konusu düzenlemenin temel gerekçesi olarak gösteren Barut, sözlerine şöyle devam etti:
"Şu anda otopark olarak işletilen alan, Ortaköy Meydanı girişinde çirkin ve kötü bir görüntü oluşturuyor. Zaten yıllardan beri o arsadan rant elde ediliyor. Biz de ilgili arsayı alıp, kumpircileri arkaya çekmek istiyoruz. Kumpircileri sol tarafa kaydırarak meydanı genişleteceğiz. Burada da güzel, tarihi bir alan oluşturacağız. Ancak şimdilik müzakerelerimiz sürüyor. Eğer anlaşabilirsek, Trafik Vakfı'na yeni bir yer verilecek."
Konu hakkında görüşüne başvurduğumuz diğer bir isim, Beşiktaş Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürü Mithat Şermet ise, planlamanın kumpircileri odağına almadığına değinerek konunun İsmail Ünal'ın politikaları arasında yıllardır yer aldığını dile getirdi. Şermet şunları paylaştı:
"Sorun, Muallim Naci Caddesi'ndeki trafiğin sıkışması. Başkan, bunu her seçim dönemi öncesinde söylüyor: ‘Otoparkı kaldırın, trafik sorununu çözeyim.' Ancak bizim tek başımıza yapabileceğimiz bir iş değil bu. Otopark işletmesi ayrı –Trafik Vakfı'na ihale edilmiş; arazi de İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait. Ve otopark da kumpirciler de bizim "meydan" olarak nitelendirdiğimiz yerdeler."
Kumpircilerin yer aldığı aks hakkında doğrudan bir değişiklik kararından haberdar olmadıklarının altını çizen Şermet, Boğaziçi öngörünüm sınırında yer aldıkları için söz konusu işletmelerin kullandıkları parselin yarısının Beşiktaş Belediyesi'ne yarısının ise İBB'ye bağlı olduğunu da sözlerine ekledi: "Şu anda kısmi bir karar var. Örneğin sahilde bir düzenleme projesi var. Tüm bunlar ile ilgili olarak da diğer kurumlarla ortak çalışıyoruz. Her halükarda İBB ile bir koordinasyon problemi var. Yine de tüm bunlar tek başına belediyemizin insiyatifinde değil."
Ortaköy'deki tezgahlara yapılan müdahalelerin herkes için sürpriz olmadığı bir gerçek. Yıllardır böyle bir ihtimalin varlığında, her haftasonu "ekmek teknesi"ni açan esnafın yaşadığı ise, şaşkınlıktan ziyade kırgınlık gibi gözüküyor. Ancak kumpirciler için durum tam da böyle değil… Muallim Naci Caddesi'nden ayrılarak sahile, yani Ortaköy Meydanı'na inen son sokak, nam-ı diğer "Kumpir Sokak"ın, Beşiktaş Belediyesi tarafından henüz yürürlüğe konmamış bir masterplan nezdinde boşaltılacağı ve söz konusu "giriş" mekanının büyütülerek ikinci bir meydana dönüştürüleceği yönünde çıkan haberler, kumpircilere huzursuzluk vermiş bile.
Kendilerine tahsis edilmiş kiosklarda satış yapan kumpircilerin ve gözlemecilerin yerlerinden edilmesi, Taksim'den Sıra Selviler'e uzanan kuşakta yer alan büfelerin kaldırılması ile neredeyse eşdeğer bir "kentsel kıyım" ihtimalini ortaya çıkarıyor. Sonuç olarak da, rekreasyonel bir alan olarak kentin, kullanıcısının temel ihtiyaçlarına cevap verdiği noktalarda kökten işlev değişikliğine gidilmesi, yani kullanıcının kent ile kurduğu ilişkiyi temelden zedeleyen bir girişim gündeme geliyor.