The House Cafe Tünel

E. Seda KAYIM / 04 Aralık 2007
The House Cafe, adının birebir işaret ettiği bir atmosfer yaratma derdinde olan bir mekan.

The House Cafe, İstanbul'un dört bir yanını sarmış bir restoranlar zinciri. Caddebostan, Nişantaşı, Ortaköy, Teşvikiye, Etiler, neredeyse her yerde onu görüyorsunuz. Ama bu çok özellikli mekanlardan 2004 yılında Tünel'de açılan The House Cafe'nin yerini pek azı doldurabilir. Bunun sebebi de, şüphesiz İstanbul'un kalbinin attığı nadir yerlerden İstiklal Caddesi Tünel Meydanı'nda, tarihi Asmalımescit Pasajı 'nda konumlanması. Geçen yıllar boyunca ofisten sahafa, dükkandan lokantaya pek çok farklı işlevi taşımış bu pasaj, geçtiğimiz üç yıl boyunca ev sahipliği yaptığı The House Cafe'yi uzunca süre barındıracağa benziyor.

Sokak girişinde konumlanan tik ağacından latalarla kaplanmış küçük giriş terası, size daha sokağın başından mekana dair ilk ipuçlarını veriyor. Yaklaşık beş metre yüksekliğindeki cam cephelerden baktığınızda resmen ‘şıkırdayan' restorana bu giriş platformuna ulaşıp dev brandaların altından içeri girdiğinizde ise, sizi ılık bir iklimlendirme, sıcak renkli ışıklar ve ahşap dokular karşılıyor. Mekanın bu denli parlamasının sebebi ise çok açık: Duvarların çoğunu kaplayan ayna yüzeyler, restoranın neresinde bulunursanız bulunun, size Asmalımescit sokağından veya pasaj içinden küçük açılı perspektifler sunuyor. Aslen iki ‘odacık'tan oluşan mekanı, iki tarafı da bizote aynalarla kaplanmış büyük kemerli bir duvar ayırıyor. Zamanında konfeksiyon atölyesi, depo ve hatta Türk Hava Yolları ofisi olarak kullanılmış mekanların The House Cafe olarak işletmeye alınmasıyla birleştirilen bu dükkanlar, restoranın iki ayrı erişim aksından işleyebilmesini sağlamış.

Ara mekanlardan sokak cepheli olana girdiğimizde tavana kadar yükselen açık dolaplar ve rafların boydan boya kapladığı bir mekanla karşılaşıyorsunuz. Bu dolaplarda çeşitli The House ürünleri, içecekler ve şaraplar istiflenmiş durumda. Asıl yemek salonu görünümdeki ikinci bölüm ise daha ferah ve açık bir his uyandırıyor. Giriş kapısının hemen karşısındaki döner merdivenle ulaştığımız alt kat ise, yine dükkanların depoları olarak kullanılırken, bugün büyük grupları ağırlayan ve haftasonu gelen dj ile bir tür lounge işlevi gören bir mekana dönüştürülmüş. Fakat House'un kullanılabilen alanları bununla sınırlı değil. Asmalımescit Pasajı'na atılan masalar ve giriş terasındaki oturma grupları, sokak ısıtıcılarıyla hemen her mevsim kullanılabilir durumda.

Açıldığı ilk günden bu yana pek çok tadilat ve dekorasyon evresi geçiren The House Cafe Tünel'in, diğer tüm House Cafe'lerin ve hatta restoran zinciri ofisinin dekorasyon ve planlamasına imzasını atan grup, 2004 yılında Wall paper dergisi tarafından ‘En iyi genç tasarımcılar' ve 2005 yılında Blue Print tarafından ‘En iyi gelecek vaat eden tasarımcılar' ödüllerini alan Autoban Mimarlık. Bu zincirin ortaklarından Canan Özdemir'in kardeşi Seyhan Özdemir , aynı zamanda Autoban Mimarlık'ın iki genç beyninden biri. Dolayısıyla House Cafe'lerin kurumsallaşma ve standartlaşma sürecinde tüm mekanlarının özgün, ama her şubede aynı tanıdık duyguları uyandıran atmosferine de Autoban Mimarlık imzasını atmış.

 

Şüphesiz Tünel 'House'un en zorlayıcı noktalarından biri, kısmen yıkılmış ve ciddi hasar görmüş tarihi yapıya ne kadar müdahale edileceği olmuş. Sonuç olarak yapının sağlam kalmış ve dikkat çekici elemanları gizlenmemiş ve daha da önemlisi bunlar klasik bir ‘uyumcu' anlayışla ele alınmamış. Tahrip olmuş ateş tuğlasından duvarlar yer yer çıplak bırakılarak, bazen de parlak yağlı boya sürülerek neredeyse hiç ‘tamamlama' veya ‘doldurma ' gayreti gütmeden açığa çıkarılmış; duvarlar hala ‘eski'liklerini koruyorlar. Eskiyle yeninin uyumunu sadece mimari detaylarda değil aydınlatmadan sandalyeye kadar dekorasyonu oluşturan tüm unsurlarda arayan Autoban mimarları, gerçekten cesur bir iç mimarlık projesi oluşturmuşlar.

 

'House'un göz dolduran detayları genel bir prensiple sıcak, ışık emen yüzeylerin soğuk yansıtıcı yüzeylerle birleşimi üzerinden anlatılabilir. Etrafı incelerken gözünüz, tamamen ayna ile kaplanmış yüzeylerden ateş tuğlasından bir duvar yüzeyine, beyaz ve parlak seramiklerden sıcak tonlardaki ahşap dolaplara kayıyor. Tüm bu yüzeyler herhangi bir fuga veya ara eleman olmadan, keskince birleşiyorlar. Tasarımın başarısı mı bilinmez ama, genelde gözümüzü tırmalayacak bu mimari detaylar The House Cafe'de bize hiç rahatsızlık vermiyor. Aynı parlak-mat kombinasyonları nı yer döşemelerinde ve hatta sandalyelerde takip edebiliyorsunuz. Her biri farklı bir model ve farklı renkte deri kaplamaları olan sandalyeler, hem kolayca oluşabilecek steril havayı kırıyorlar hem de mekana gerçek anlamda bir ‘gündelik' hava katıyorlar. Bu durumun amaçlanan ‘ev'i hatırlatan ambiansla çeliştiği asla söylenemez. Autoban'ın, tarihi binalar içerisinde yer alan tüm mekanlarda mevcut tarihi dokuyu koruyarak eski ve yeniyi bir araya getirme konusundaki tecrübesini konuşturduğunu söylemek güç görünmüyor.

 

 

Mekanın diğer ilgi çekici elemanlarından biri de aydınlatma armatürleri. Çoğunlukla dev avizelerle aydınlatılan mekanın hemen her köşesinde karşımıza çıkan, farklı malzemelerden imal edilmiş (metal, ahşat, plastik esaslı) ve değişik geometrik şekillerde oluşturulmuş bu elemanlar da Autoban imzasını taşıyor. Mekanı pek çok detayıyla ele alan firmanın logosu, priz kapaklarından elektrik kontrol düğmelerine kadar çeşitli endüstyel detayda da gözümüze çarpıyor. Ofis, endüstri ürünlerinde ve mimarlıktaki başarılarını The House Cafe bünyesinde konuşturuyor.

 

The House Cafe Tünel'in henüz bir ay önce tadilattan çıkan alt katı ise benzer bir atmosferle farklı bir işlev taşıyor. Yine pek çok bölüntüyle ayrılan mekana ek olarak yapılmış mermer tezgahlı bar, bu katta geceleri başlayan lounge ortamını pekiştiriyor. Bunun ötesinde küçük odacıklar halindeki kat daha çok mahremiyet isteyen gruplara daha çok gürültü yapma imkanı da tanıyor. Doğum günleri ve özel partiler için düşünülmüş bu odacıklarda, mat alçı bazlı boyanın monotonluğunu kıran yine ateş tuğlası dokulu yüzeyler ve ahşap mobilyalar ve lambriler den yansıyan sıcak parlaklık dikkatimizi çekiyor. Burası biraz daha ‘sofistike ' görünümlü bir yer.

 

 

'House', mutfak anlamında çok ‘çılgın' deneyimler yaşayacağınız bir yer değil. Bununla birlikte özel tatlarla zenginleştirilmiş bir menüsü olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Mevsim bazında içeriği değiştirilem menünün bir de ‘olmazsa olmaz'ları var. Müşterilerin özel istekleri ve en sevilenlenlerden oluşan bir seçki, menüdeki demirbaş pozisyonunu her daim koruyor.

 

The House Cafe'nin menüsü dünya mutfağının yerel tatlarla birleşiminden oluşuyor. Yaklaşık 80 farklı kalemden oluşan menüde; pizza seçenekleri, salatalar, kahvaltılar, et ve tavuk çeşitleri, deniz ürünleri, sandviçler ve tatlılar bulunuyor. Mevsim döngülerinde eklenen yeni tatlar için, restoran zincirinin yönetici şefi Coşkun Uysal tarafından hazırlanan yemekler, yöneticiler tarafından masaya oturarak deneniyor ve böylelikle belirleniyor. Dolayısıyla The House Cafe'de ince elenip sık dokunmuş bir menü listesiyle karşı karşıya kalıyorsunuz. Uzakdoğu'dan Orta Avrupa'ya, Amerikan mutfağı'ndan İtalyan'a uzanan bir seçki sunulan House'un Tünel şubesine ait spesiyaliteler de mevcut. Bunlardan biri her daim menüde bulabileceğiniz mercimekli tulumlu salata .

 

Mekan haftanın yedi günü kahvaltı, öğlen ve akşam yemeği servisi sunuyor; alkollü içki servisi de bulunuyor.

 

'House'un iddialarından biri de kullanılan tüm malzemelerin ‘en iyi' olması yönünde. Bunu sağlamak içn truffel yurtdışından, Zeytinyağı Ege'de özel bir fabrika'dan, kahvaltı reçelleri Antalya'dan getirtiliyor. Bu anlamda House Tünel, müdavimleri için de keyifli fırsatlar sunuyor. House'ta deneyimlenen ve beğenilen tadlar dışında ‘House' etiketli şarap, kurabiyeler ve espresso satışa sunuluyor. Kurumsallaşmış bünyeye sahip bir restorandan beklenmesi gerektiği gibi House Tünel'in yüksek kalite tasarım mekanında tasarım objeler de bulunuyor. Mug, ekmek tahtası ve t-shirt buradan edinebileceğiniz House kullanım ürünlerinden yalnızca bir kaçı.

 


Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :