Mimarlar Derneği 1927 tarafından düzenlenen "Binasız Mimarlığa Duyulan Arzu Üzerine Bir Kitap ve Söyleşi: Şiir-Mimarlık" başlıklı etkinlik 22 Mart Salı saat 19:30'da çevrimiçi gerçekleşecek.
Mimarlar Derneği 1927'nin düzenlediği, Bahar Avanoğlu tarafından çevrim içi yapılacak “Binasız Mimarlığa Duyulan Arzu Üzerine Bir Kitap ve Söyleşi: Şiir- Mimarlık” etkinliği 22 Mart Salı günü saat 19.30'da gerçekleşecek.
Etkinlik Hakkında
Şiir/Mimarlık: Binanın İhlali
Binasız Mimarlığın Peşinde Sır Oyunları:
Ritüeller, Gölgeler, Harikalar, Karanlık Direnişler, Kristal ve İhlal
İnşa edilmemiş mimari tasarımlar, yıkılmış ya da imha edilmiş binaları ifade etmek için kullanılan İngilizce Unbuilt kelimesi, Avusturyalı mimar Raimund Abraham’ın kullandığı biçimiyle, herhangi bir sebeple inşa edilmemiş ve inşa edilmediği için kağıt üzerindeki birtakım çizimler şeklinde kalakalmış tasarımlar anlamına gelmez. Aksine, ‘bina-olmayan’ anlamına gelen başlı başına bir kavrama, bir manifestoya dönüşür. Unbuilt, mimarlığın ‘bina’dan özerkleşmek amacıyla verdiği varoluşsal mücadeleyi ifade eder, ‘binasız’ mimarlığın olasılığının sınandığı bir düşünceye doğru başkalaşır; ve temsiliyeti reddeden ‘negatif bir deneyim alanı’na dönüşür. Böylelikle unbuilt kavramında mimarlığın en derin ontolojik çatlaklarından biriyle karşılaşırız: Mimarlık bina mıdır? Ya da başka bir tabirle, mimarlık binaya işaret etmek zorunda mıdır? Unbuilt’e göre, mimarlık kökeni itibariyle bir nesneye ya da bir nesnenin temsiline indirgenemez. Mimarlık, tinsel bir arayış, ruhani bir deneyim, bir düşünce, bir şiir, bir eleştiri, “bir arzu projesidir”. Unbuilt düşüncesinde, mimarlığın esas kökeni ‘bina-olmayan’dadır; yani ‘bina’ olanın dışarı attıklarının dünyasında. Abraham’ın binasız mimarlık arzusunu okurken, fiili gerçeklikten uzak, korunaklı bir yuvaya doğru gerçekleştirilen bir kaçış projesiyle değil, aksine tamamıyla tekinsiz şiirsel bir mekanizmaya dönüşen ‘ihlal’ makineleriyle karşılaşırız: Binasız mimarlığa duyulan arzunun izleğinde, Honnecourt’un eskiz defteriyle, Hypnerotomachia Poliphili’nin harabelerle donanmış mimarlık rüyasıyla, Filarete’nin mimarlık harikalarıyla, Giordano Bruno’nun gölgeleriyle, Piranesi’nin karanlık direnişiyle, Hermann Finsterlin’in kemiksi-organsı yapılarıyla, Bruno Taut’un kristal mimarlığıyla karşılaşırız. Ve Walter Pichler’in ve John Hejduk’un birer ihlal makinesine dönüşen şiirsel mimari ritüelleriyle de…
Mimarlar Derneği 1927 Youtube hesabında eş zamanlı olarak yayınlanacak etkinlik linki;
ZOOM Bağlantısı: https://us06web.zoom.us/j/2168948632?pwd=bHRJbWlRamhkemZ1MlVEK2pJVlFWdz09
Ayrıntılı bilgi için tıklayın
*
Bahar Avanoğlu Hakkında
İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden mezun oldu. Yüksek lisans eğitimini “Temsil Ortamlarının Düşünülemeyen Mekânları” başlıklı teziyle İTÜ’de tamamladı. TU Graz’da bir dönem okudu. Bursla kabul edildiği Cooper Union’da mimari temsil ve çizim üzerine irdelemelerine devam etti. “Paralaks Mekânı İnşa Etmek” başlıklı tezini, çizimlerine eşlik eden bir dizi mimari tercüme makinesi inşa ederek tamamladı. 2014’ten beri Arts Letters and Numbers’ın yürüttüğü çalışmalarda yer alıyor. Mimari temsil ve çizim üzerine araştırmalarına, mimarlıkta ezoterik düşünce alanında derinleştirdiği doktora tezine İTÜ’de devam ediyor; mimarlıkta izdüşümsel geometri ile üretilen imgelerin sonları sorusuyla ilgileniyor. İstanbul Bilgi ve MEF üniversitelerinde yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak çalıştı. Akademik çalışmalarının yanı sıra, çizim yapıyor, şiirsel düzenekler tasarlıyor. Doktora çalışmaları kapsamında, 2021-2022 akademik yılını Politecnico di Torino'da geçiriyor