Cumartesi Aurası: Felsefe ve Resim Tarihinde Kopuşlar ve Paralellikler

mimarizm.com / 12 Aralık 2019
Cumartesi Aurası, “Felsefe ve Resim Tarihinde Kopuşlar ve Paralellikler” başlıklı konuşması ile 14 Aralık Cumartesi günü; şair, yazar ve düşünür Hilmi Yavuz’u ağırlıyor.

AURA İstanbul Mimarlık ve Şehircilik Araştırmaları Akademisi tarafından düzenlenen Cumartesi Aurası konferans dizisi devam ediyor.

Felsefe ve Resim Tarihinde Kopuşlar ve Paralellikler
"Avrupa'nın zihin tarihinde, 'alt tarihler'. Örneğin felsefe tarihini, sanat tarihinden, ya da örneğin bilim tarihini iktisat tarihinden, ya da siyasi tarihi dinler tarihinden vs. bağımsız olarak okumak, üzerinde düşünülen konu-obje'nin bilgisini kuşatmaz. Disiplinler arası okuma, bu bağlamda, zihin tarihinin konusunu oluşturur. Bu söyleşide, resim tarihindeki kopuklukların, bir felsefî sorunsala eklemlenmek üzere nasıl gerçekleştiği ortaya konulmaya çalışılacak."

Felsefe ve Resim Tarihinde Kopuşlar ve Paralellikler” başlıklı Hilmi Yavuz'un konuşması ile 14 Aralık Cumartesi günü saat 15:00'da başlayacak.

Katılımın ücretsiz, kontenjanın sınırlı olduğu etkinliğe kayıt için tıklayın

 

*

Hilmi Yavuz hakkında
Cumhuriyet Dönemi önemli şair ve yazarlarından Hilmi Yavuz, 14 Nisan 1936'da İstanbul’da doğdu. Kabataş Erkek Lisesi'ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki eğitimini yarıda bıraktı. İngiltere'ye gitti. BBC'nin Türkçe bölümünde çalıştı. Londra Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nü bitirdi. Türkiye'ye döndükten sonra çeşitli yayınevleri ve ansiklopedilerde görev aldı. Cumhuriyet, Milliyet, Yeni Ortam gazeteleri ve çeşitli dergilerde "Ali Hikmet" imzasıyla inceleme, eleştiri ve denemeler yazdı. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalıştı. İlk şiirleri Kabataş Erkek Lisesi'nde edebiyat öğretmeni Behçet Necatigil yönetiminde çıkan "Dönüm" dergisinde yayınlandı. Bu dönemde daha çok İkinci Yeni akımının etkisinde imgeci şiirler yazdı. Sonraki yıllarda gelenekçilikle çağdaş bir bakışı kaynaştıran, biçim ve özün dengelendiği bir düzey sergiledi. İslam mistisizmi, özellikle de tasavvuftan yararlanarak kendine özgü bir sözcük dağarcığı geliştirdi.


İlişkili Haberler
Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :