Bozlu Art Project Nişantaşı, 25 Ekim – 30 Kasım 2016 tarihleri arasında Ali Teoman Germaner’in 1970’li yıllardan günümüze dek sürdürdüğü “Aloşnâme” adlı desen sergisine ev sahipliği yapıyor.
Sanatçının başyapıtı niteliğindeki “Aloşnâme”nin ilk kez bu kadar kapsamlı bir şekilde ele alındığı sergiye Bozlu Sanat Yayınları tarafından hazırlanan, sanat tarihçisi Ahu Antmen’in kaleme aldığı ‘Aloşnâme: Bir Heykeltıraşın Felsefe Taşı’ isimli kitap eşlik ediyor.
Bozlu Art Project Nişantaşı, modern Türk heykelinin önde gelen sanatçılarından Ali Teoman Germaner’in (nam-ı diğer Aloş) “Aloşnâme” isimli desen sergisine ev sahipliği yapıyor. Aloş’un 1970’li yılların gerilimli toplumsal ortamında üretmeye başladığı ve günümüze dek sürdürdüğü bu desen serisi daha çok heykelleriyle ön plana çıkan bir sanatçının kişisel yolculuğuna dair ipuçları veren görsel bir günce olmasının yanı sıra, Türkiye’nin tarihine dair metaforlarla örülü görsel bir yorum da içeriyor.
Sergiye eşlik eden ve Ahu Antmen’in kaleme aldığı Aloşnâme: Bir Heykeltıraşın Felsefe Taşı isimli kitap, bu özgün desenler birikimini ilk kez bu kadar zengin bir kapsamda bir araya getirirken, Germaner’in zamana yayılmış başyapıtına dair çözümlemenin yanı sıra sanatçıyla yapılan ayrıntılı söyleşi ile Aloşnâme’nin gizemine pencere açıyor.
Aloşnâme’nin bir kitap ve sergi projesiyle daha kapsamlı bir şekilde ele alınarak yeniden gündeme gelmesini, toplumsal hayatla bağlarının irdelenmesini, Türk Sanat tarihindeki yeri ve öneminin daha iyi anlaşılmasını amaçlayan sergi, 25 Ekim - 30 Kasım 2016 tarihleri arasında Bozlu Art Project Nişantaşı’nda görülebilir.
Bu yaşa değin çok alıcı kuşlar gördüm, keskin, yaralayıcı pençeleri, ürkütücü gagaları vardı.
Hele tehdit dolu, saldırgan gözleri…
Çeşit çeşit yılanlara rastladım. Tanımlamaya dilim varmaz.
Nice varlıklar geldi geçti gözümün önünden. Her biri, bir iz bıraktı.
Suyun derinliklerinde, en sert çalkantıları umursamaz deniz kabukları gördüm, içine çekilmiş, kayıtsız. Tüm gördüğümü, zamanı mekâna katmış, insanın içinde gördüm.
Aloş
Ali Teoman Germaner (Aloş)
1934 yılında İstanbul’da doğan Ali Teoman Germaner, 1949 yılında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Heykel Bölümü'ne girer ve Rudolf Belling, Zühtü Müridoğlu, Ali Hadi Bara gibi isimlerin öğrencisi olur. İlk sergisini 1952 yılında Maya Sanat Galerisi’nde açan sanatçı 1960 yılında Fransız hükümetinin bursuyla Paris'e gider. 1961-1965 yılları arasında Ecole des Beaux Art'ın ustalarından René Collamarini ile heykel, Stanley William Hayter ile gravür çalışır. 1965 yılında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Heykel Bölümü’nde asistan olarak göreve başlayan sanatçı, 1976 yılında aynı kurumda profesör olur. 2001 yılında emekli oluncaya dek heykel bölümünde atölye hocalığı ve bölüm başkanlığını sürdür. Paris, Sao Pãulo ve İskenderiye Bienalleri’ne katılan sanatçının eserleri, aralarında Fransa, Norveç, Romanya ve Amerika Birleşik Devletleri’nin de bulunduğu pek çok ülkede izleyiciyle buluşur.
Sanat yaşamı boyunca 30’un üzerinde ulusal ve uluslararası karma sergiye katılan Ali Teoman Germaner, 15 kişisel sergi açtı. Sanatçının, 1967 yılında 29. Devlet Resim ve Heykel Sergisi Ödülü, 1972 yılında İstanbul Fatih Anıtı Proje Yarışması Birincilik Ödülü, 1991 ve 1994 yılları Ankara Sanat Kurumu Yılın En Başarılı Heykel Sanatçısı Ödülü, 1998 Rumeli Holding Heykel Yarışması ödülleri bulunmaktadır. Ali Teoman Germaner’in eserleri İstanbul, Ankara ve İzmir Devlet Resim Heykel Müzeleri ile yurtiçi ve yurtdışında birçok kolerksiyonda yer almaktadır. 2006 yılında İstanbul Modern Sanat Müzesi’nde düzenlenen ve Türkiye'de heykel sanatının öncü on beş ismine ayrılan “Bellek ve Ölçek”; 2007 yılında Türkiye İş Bankası Kibele Sanat Galerisi’nde düzenlenen kapsamlı retrospektif ve 2007 yılında santralistanbul'un “Modern ve Ötesi” isimli açılış sergisinde yapıtları sergilenen sanatçı, 2004 yılından beri İstanbul Grafik Sanatlar Müzesi (İMOGA) bünyesinde yer alan özel atölyesinde çalışmalarını sürdürmektedir.
Ali Teoman Germaner’in Mezopotamya, Mısır, Orta Amerika gibi uygarlıklarının sanat ve mitolojilerinden etkilenerek oluşturduğu fantastik figürlerle dolu görsel dil, güncel siyasal ve sosyal olayları irdeleyen metaforik bir anlatıma sahiptir.