Pom Art & Design Galeri Levent, heykeltıraş Maria Kılıçlıoğlu Baraz ve mücevher tasarımcısı Gönül Özgürel’in eserlerini bir araya getiren “Cennet Bahçesi” isimli sergiye 18 Şubat 2022 tarihine kadar ev sahipliği yapacak.
Pom Art & Design Galeri Levent, heykeltıraş Maria Kılıçlıoğlu Baraz’ın rengârenk heykelleri ve mücevher tasarımcısı Gönül Özgürel’in sanatsal mücevherlerini bir araya getiren, açılışı 25 Aralık’ta gerçekleşen “Cennet Bahçesi” isimli sergiye ev sahipliği yapıyor.
Yasemin Semercioğlu küratörlüğünde gerçekleşecek olan sergide, Maria Kılıçlıoğlu Baraz’ın heykellerinin yanı sıra, yapmış olduğu resimlerden tasarlanan ipek baskı fular ve tablolarını, duvar tabaklarını, Bretz mobilya tarafından sergi için özel olarak üretilen masa üzerinde dört mevsim çay takımını, Gönül Özgürel’in, cennet bahçesi çiçeklerinden oluşan, Maria Kılıçlıoğlu Baraz heykellerine gönderme yaparak porselen ile birleştirdiği sıra dışı sanatsal mücevherlerini görmek mümkün olacaktır.
Maria'nın Muchası, ipek baskı
Mevsimler her birimize ne ifade ediyor? Zamanın akıp gidişini mi, yaşlanmayı, yaş almayı mı, yoksa kalbinizin, sevgiyle, şefkatle, huzurla, her geçen mevsim dönüşümünde yol alışını mı? “Cennet Bahçesi’nde sevmeyi bilenlerin beşinci mevsimi var. Maria Kılıçlıoğlu Baraz ve Gönül Özgürel’in hayal ettiği Cennet Bahçesi rengârenktir. Mutluluğu, refahı ve uyumu temsil eden güzel melodiler söyleyen barış elçisi mitolojik kuşlar ötüşürler, çiçekler açar bu bahçede. Bu Cennet Bahçesinde 5 mevsim yaşanır. Beşinci mevsim aşk, hiç geçmeyen tek mevsimdir. Maria Kılıçlıoğlu Baraz ve Gönül Özgürel bu sergiyle sanatseverleri korkularını bir kenara bırakıp, aşkın dikenli dallarında dolanarak 5. mevsimine adım atmaya çağırıyor…
Maria Kılıçlıoğlu Baraz’ın kendine has bir hayal dünyası ve kurduğu kolay koparılamayacak bağlar vardır. AlphonseMucha ve Mucha’nın kadınları da bunlardan biridir.
"Çalışmamın amacı asla yıkmak değil, her zaman yaratmak, köprüler kurmaktı, çünkü insanlığın bir araya geleceği ve birbirimizi ne kadar iyi anlarsak, bu birleşmenin o kadar kolay olacağı umuduyla yaşamalıyız." Der AlphonseMucha.
Maria’nın iç dünyasına tanık olanlar, onunla evinde aynı masada sohbet edenler kimlerle neden ne şekilde bağ kurduğunu, sanatına nelerin yön verdiğini kolaylıkla anlarlar. Onun sanatı da tıpkı Alphonse Mucha gibi yaratmak ve köprüler kurmak üzerinedir. O bir Cennet bahçesi hayal eder. Ruhu ilhamla dolar. Kâh mitolojiden esinlenir, Rus mitolojisinde efsanevi bir cennet kuşu olan Gamayun kuşunu resmeder, kâh bir Mucha kadınını… Mucha’ya olan hayranlığını ifade ederken, Mucha kadının elindeki sigarayı kaldırıverir ve eline bir kuş kondurur.
Maria Kılıçlıoğlu Baraz bu sergideki işlerine neden “Cennet Bahçesi”ismi vermek istediğini ve Gönül Özgürel ile birlikte çalışmanın heyecanını şu sözlerle anlatır:
“Paylaşım için üretim, üretim için sevgi gerekir. Aradığımız, vermediğimiz sevgimiz, inanmadığımız inançlarımız, paylaşmadığımız hayatımız, çevremizden esirgediğimiz anlayışımız ve kendi içimizde bile sağlayamadığımız barış olmalıdır. Belki de insanı değerli kılan en güzel şey sevebilmesidir. Yaptığı işi, çalıştığı ortamı, çevresindeki insanları ve üretebilmeyi sevmesi. Sevgiyi sunabilmesi, yaşayabilmesi ve yaşatabilmesidir. Gönül Özgürel ile birlikte Matrix’ten çıkıp özümüze dönüyoruz. Cennet göklerde aranacak bir şey değildir.”
Gönül Özgürel Masumiyet Yüzük
Gönül Özgürel’in yapmış olduğu sanatsal tasarımlar ise kendi adına yaşamı ve varoluşu sorgularken, bilmek ve (Ol)mak arasındaki derin anlamın altını çizer, dünyada yaşanan gizli sosyolojik savaşlara karşı kaybedilen değerlere sahip çıkmanın önemini vurgular. Yaptığı her eser kimi zaman derin bir mesaj taşır, kimi zamansa kendini bulmaya çıkmışlarla birlikte yürüdüğü bir yoldur aslında. Her fırsatta yaptıklarıyla yaşamın en derin anlamının değiştirebilmek ve dönüştürebilmek olduğunu, bu sebeplerle sanatın kendi içindeki söz söyleme cesaretinin özgürlüğünü kullandığını söyler. Her yaptığı tasarımda kaybedilen değerleri farklı malzemeleri kullanarak anlatmaya çalışır.
Tasarımcı, sergi için tasarladığı, yaşamın ince bir asaletle yaşanması gerektiğini hissettiren, hayatın içindeki estetiği ve ayrıntıları hatırlatan cennet bahçesinde yer alacak olan“OL” serisiyle, bilginin ‘ol’maya dönüşmesi gerektiğinin bir farkındalık yaratmasını da diler. Özgürel’in “Cennet Bahçesi” sergisi için üretimlerinde Maria Baraz’ın eserlerine bir gönderme vardır. Kaybettiğimiz değerleri o cennet bahçesinde,belki de aşkın beşinci mevsiminde, sevginin kıymetini bilerek buluruz. Cennet Bahçesinin özü (Ol)mak. Burada ki (Ol) mak olgunlaşmak, derinleşmek anlamında (Ol)maktır.
Mevsim Aşk
*
Maria Kılıçlıoğlu Baraz Hakkında
Maria Kılıçlıoğlu 1958 yılında Sofya'da doğdu. Ünlü bir heykeltıraşın kızı olan sanatçı 1978 -1985 yılında Devlet Güzel Sanatlar Akademisinde Tekstil eğitimi görmüştür, 1988 yılından bugüne Türkiye'de bronz döküm ve resim çalışmalarını bir arada yürütmektedir. Maria Kılıçlıoğlu 78 adet kişisel sergi düzenledi ve çok sayıdaki karma sergiye katıldı. Almanya'da büyük ilgi görmüş ve eserleri İtalya, Fransa, Japonya ve Amerika'da birçok koleksiyona alınmıştır. Döküm yöntemini başlangıcından sonuna dek balmumu tekniğiyle uygulamasından dolayı, Maria Kılıçlıoğlu'nun heykelleri eşsiz bir güzelliğe sahiptir. Sanatçının 1993 yılında yapmış olduğu bronz Atatürk büstü TC. Sofya Büyükelçiliği'ne hediye edilmiştir.
“Ben Kildani okullarından mezun olmuştum. Mempis yalvaçlarının yanından geliyordum. Üç katlı bir dünyanın varlığına inanıyordum; öğeler dünyası, gökler dünyası, anlaklar dünyası bana yol gösteriyordu. Heykellerimde; saf öğelerle birbirine dönüşebilen katışık öğeleri birbirleriyle harmanlayıp estetise ediyorum. Zihnimde bir formu oluştururken bütün doğaüstü varlıklar başıma üşüşür. Birlikte atölyeye giriş yaparız, zihnim kadim zamanlara doğru kayar, oradan tanrıçaların suretleri, efsane kahramanlarının görüntüleri, mitolojik varlıklar çevremi sarar. Form vermeye başlarım. Ellerim balmumunun yumuşaklığında hareketlenir. Nasıl Crathis; Sybaris’in saçlarını amber ya da saf altın rengine dönüştürürse, ben de elimdeki malzemenin form alışıyla dönüşümünü izlerim. Sanki her şey kendiliğinde oluyordur ve zihnim maddeye akmaktadır. Kadim zamanı şimdiki zamana çağırarak maddeye form veririm. Geçmiş zaman benim zihnimde bir illüzyondur. Her heykelim zaman –uzay arşivine katılan yeni bir öğedir. Şuna inanıyorum; her düşünce, her deneyim, her estetik yaratı, her olay, eşsiz bir zaman çizgisi yaratır ve uzayın dokusuna işlenir. İşte tam bu nedenle; dünya toplumlarında karşılaştığım zorluklar, bireylerin bana yaptığı eziyetler artık bana hiçbir şey ifade etmiyor. Çünkü biliyorum ki ben bir misyonla Türkiye’ye geldim ve bir zamanlar Bizans’ın heykellerle dolu kentinden heykellerin durmadan saldırıya uğradığı kırıldığı parçalandığı bu topluma Heykel sanatını sevdirmek, benimsetmek benim görevim oldu. Gerçekte kadim zamanlardan bu yana heykel sanatı örnekleri bir okyanus ise ben sadece bir su damlasıyım. BEN bütün heykellerimin toplamıyım. BEN benim.”
Gönül Özgürel Hakkında
Gönül Özgürel 1964 yılında Bolu’da doğdu. Özgürel’e tasarımcı kimliğinin dışında, sanatın diğer alanlarında da rastlamak mümkün. Baggo by Gönül Özgürel markasının kurucusu sanatçı, tüm alanlarda yaptığı işlerin yaşam yolculuğunun bir parçası olduğunun sık sık altını çizerken, bu yolun bir var oluş yolu olduğunu söyler. ‘Var etmek ve var olmak için burada olduğumu biliyorum bu sebeple hem deneyimlediklerimi öğretiyor hem de öğrenerek yol alıyorum’ der. Bu yüzden yolculuğunda birçok alanı bir arada gerçekleştirir. Aldığı iktisat
eğitimine rağmen fotoğraf çekiyor, resim yapıyor, hikâyeler yazıyor ve mindfulness öğreticiliği, yaşam koçluğu, mentörlük de yapıyor. Özgürel’in tüm bu alanları bir arada gerçekleştiriyor olma arzusu yaşam yolculuğunun bir parçasıdır.
Gönül Özgürel’in sanatsal sıra dışı mücevher tasarımları, zamanın yakıcı ve sınırlayıcı etkisinden sıyrılmış, kendi kimliğini ve duruşunu kazanmış, her biri varoluşun derin anlamları ve hikâyelerini içinde barındıran eserlerden oluşmaktadır. Kullandığı materyallerle değerli olanı kimin belirlediğini araştırırken, cesurca farklı malzemeleri bir araya getirerek asaletin ve emeğin değerli olanı belirlemedeki etkisini de sorgular.
Gönül Özgürel der ki ‘Hayatta rastlantılar yoktur, rastlantı zannettiğimiz farkındalıklar vardır ve size fırsat olarak gelirler. İşte benim tasarımlarım da, tam bu sebeple yaşanmışlıkları, tecrübeleri, sanatı ve sanatsal bakış açısını değiştirmek ve dönüştürmek için var. Yaşam, edindiğimiz tecrübelerimiz ve deneyimlediğimiz farkındalıklarımızla var olur, hayatın nasıl dönüştürülebilir bir serüven olduğunu öğreniriz. Akademik geçmişlerimiz değil, sevgi, farkındalık ve yaşama karşı sorumluluk felsefemiz hayata olan duruşumuzu belirler. İşte bu sebeple sanatsal tasarımlarımın size farklı olmak adına söyleyecekleri var.
Farklılıkları ve farkındalık bakış açısıyla bağ kurabileceğiniz, yapılanı tekrarlayarak değil, yapılmamışları sizlerle buluşturmak hedefim. Tasarımcının hedefi kendini tekrar tekrar yaratabilmektir. Bir taraftan tasarlarken bir taraftan da hayallerimizi ve yaşamımızı dönüştürürüz. Zamansızlık felsefesi üzerine oluşturulmuş tasarımlarımın size farkındalıklar ve kazanımlar getirmesi en büyük dileğim. Her zaman sevgi enerjisinin yörüngesinde kalmanız dileğiyle, hayatta rastlantılar olmadığını hatırlatırken, sizinle buluşmamız da bir rastlantı olmayacaktır diyor, sevginin, şefkatin, vefanın var olduğu bu ‘’Cennet Bahçesi’’ sergisinde sizlerle olmayı diliyorum.’
Pom Art & Design Hakkında
Sanat ve tasarımı iç içe geçirerek, özenli bir seçkiyle keşfedilmesini ve herkesle buluşturulmasını hedefleyen bir platform yaratma hayaliyle Mimar Gizem Büyüktürkoğlu tarafından kurulan Pom Art & Design, farklı disiplinlerden gelmiş tasarımcı ve sanatçılar tarafından sınırlı sayıda üretilmiş eşsiz eserleri ve kullanılabilir sanat eserlerini kapsar.
Pom Art & Design Tasarım ve Sanat Galerisi, tasarım dünyasının sanata, sanat dünyasının tasarıma olan ilgisini vurgulayan sergiler vasıtasıyla, herkesin kendini iyi hissedeceği en az bir sanat eserine sahip olmasını, sanat ve tasarımı hayatın bir parçası olarak görmesini sağlayacak nitelikte eserleri sanat ve tasarım severlerle buluşturmayı amaçlamaktadır.