"Geçmişe Hücum: Osmanlı İmparatorluğu'nda Arkeolojinin Öyküsü, 1753-1914"
SALT Galata'nın açılış sergilerinden "Geçmişe Hücum: Osmanlı İmparatorluğu'nda Arkeolojinin Öyküsü, 1753-1914", arkeolojinin Yakın Doğu'daki zengin ve karmaşık hikâyesini seçili arkeolojik bölgeler üzerinden kronolojik bir anlatımla sahneliyor.
Osman Hamdi, 1883'teki Nemrut dağı kazıları sırasında Müze-i Humayun için kabartmaların kopyalarını alırken, İstanbul Arkeoloji Müzeleri, Fotoğraf Arşivi.
Yunanistan'dan Mısır'a uzanan geniş bir coğrafyadaki arkeoloji faaliyetlerini sosyal, kültürel ve politik bağlamlarıyla inceleyen sergi, yaklaşık 200 yıl boyunca Osmanlı topraklarında gerçekleştirilmiş yerli ve yabancı arkeolojik girişimleri irdeliyor. Sergi ayrıca, Batı'nın "klasik dönemin kültürel mirasına" ilgisine odaklı araştırmalara paralel olarak Osmanlı tarih anlatısındaki dönüşümleri kapsıyor; modern anlamda ilk müze olan British Museum ile Osmanlı'nın Evkaf-ı İslâmiye Müzesi (bugünkü adıyla Türk ve İslâm Eserleri Müzesi) arasındaki izleği sürüyor.
Servet-i Fünun dergisinin sayfalarında yer aldığı şekliyle müze galerileri, sayı 672, Şubat 1319 (1904)
Serginin ana malzemeleri, Batılı ve Osmanlı kâşiflerin raporları ile seyahat izlenimlerine ilişkin kitaplar, bölgelerin detaylı çizimlerini içeren planlar ile Osmanlıların, Müze-i Hümayun'un (bugünkü adıyla İstanbul Arkeoloji Müzeleri) kuruluşu itibariyle eski eser mücadelesine dâhil oluşunun izdüşümünü sunan belge ve fotoğraflardan meydana geliyor. Bu malzemeler, Yunanistan, Türkiye, Irak, Suriye, Lübnan ve Mısır'daki önemli arkeolojik kazı alanlarından o dönemde çıkartılıp İstanbul Arkeoloji Müzeleri'ne getirilmiş objeler ile destekleniyor.
Devasa "Cesim Taş", 19. yüzyıl sonlarına ait fotoğraf, İstanbul Üniversitesi Merkez Kütüphanesi, Abdülhamid Albümleri
Serginin ana temasını ise, geçmişe yönelik ilginin 18. yüzyılın ortalarından itibaren bir "mücadele" alanına dönüşmesinin hikâyesi oluşturuyor. Bu dönüşümün temelinde, Avrupa'da uygarlığın kökenlerini antik kültürlerde arama iddiasına hizmet eden arkeoloji faaliyetlerinin, 19. yüzyıl itibariyle emperyalist projelere dâhil edilmesi yatıyor. Osmanlıların arkeoloji arenasında yer bulmaya başlaması da, yine bu emperyal iddialara paralel olarak ortaya çıkan tarih bilincinin yükselişine dayanıyor. Arkeolojiye bakışın geçirdiği bu dönüşüm, sergide Avrupalı ve Osmanlı aktörlerin aralarındaki etkileşime vurgu yapılarak inceleniyor.
"Geçmişe Hücum", Zainab Bahrani, Zeynep Çelik ve Edhem Eldem tarafından kavramsallaştırılıp hazırlandı. Grafik tasarım çalışmalarını Aslı Altay yürüttü. Celine Condorelli'nin enstalasyonu, serginin destek yapısı işlevini görüyor. Mark Dion ve Michael Rakowitz 'in özel olarak hazırladığı iki enstalasyon ise, serginin kavramsal altyapısının öne çıkardığı bazı meselelere gönderme yaparak, arkeolojiyle ilişkimizi ve bu dala dair gündelik algımızı ele alıyor.
Sergi kapsamında ayrıca, Bahrani, Çelik ve Eldem'in editörlüğünü yaptığı ve çeşitli disiplinlerden 15 yazarı bir araya getiren aynı adlı bir kitap İngilizce olarak yayımlandı. Kitap, bir sergi kataloğundan ziyade, serginin kavramsal çerçevesi içerisindeki konulara farklı ülkelerden farklı bakış açıları sunan kapsamlı bir yayın şeklinde hazırlandı.