Sanatçı ikilisi ha:ar’ın (heykeltıraş Hande Şekerciler ve dijital sanatçı Arda Yalkın) çalışmaları, Londra’nın önemli galerilerinden JD Malat Gallery iş birliğiyle 5-10 Ekim tarihleri arasında Contemporary İstanbul'da sanatseverlerle buluşacak.
ha:ar, Impossible Sculptures No:24, Bilgisayar ile Üretilmiş Görüntü, Bilgisayar Kontrollü Işıklı Kutu, 200x175, 2021
Sanatçı ikilisi ha:ar’ın (heykeltıraş Hande Şekerciler ve dijital sanatçı Arda Yalkın) çalışmaları, Londra’nın önemli galerilerinden JD Malat Gallery iş birliğiyle 5-10 Ekim tarihleri arasında Contemporary İstanbul'da sanatseverlerle buluşacak. İkilinin "Pulse: Electric Mannerism" başlığı altında sergilenen üretimleri Ankara ile başladığı yolculuğuna Venedik ve Milano ile devam etti, şimdi ise İstanbul'daki izleyicilerin karşısına çıkacak. Ayrıca J.D Mallat Gallery tarafından temsil edilen heykeltıraş ve yeni medya sanatçısı Hande Şekerciler de ecstasy adlı heykel serisinden eserlerle bu yıl ilk kez Tersane İstanbul’da gerçekleşecek olan Contemporary İstanbul'da yer alacak.
ha:ar’ın çalışmaları, Rönesans ve Barok dönemlerinin büyük ustalarını, geçmişi yeniden yorumlayan bir dizi kompozisyon ile fiziksel ve sanal bir ortamla ilişkilendirerek keşfediyor. Maniyerist bir etki öneren ha:ar'ın çalışmalarının her bir ögesi mistik pozlarda tasvir edilirken, Barok resmini anımsatan bulutlarla çevrili dramatik bir bedensel gerilim ile karakterize ediliyor. Sanatçıların benimsediği teknoloji, izleyicinin önünde durmak ya da estetik deneyimin odak noktası olmak niyetinde değil; daha ziyade, yeni anlamların keşfedilmesine yardımcı oluyor. İnsanlığın yarattığı medeniyetle, ürettiği teknolojiyle ve varoluş biçimiyle çatışma konularına odaklanan sanatçı ikilisinin sergisinde İmkansız Heykeller serisinden işleri yer alıyor. Serinin yeni parçası olan video çalışma da fuar kapsamında ilk kez izleyicilerle buluşmayı bekliyor.
Hande Şekerciler, ecstasy self-portrait no:1, 92x112x101 cm, 3+1 edition, Bronze with Custom Made Chemical Patina, 2020
“Geçmişi bugünün merceğinden yeniden yorumlamak, kendi zamanımızı anlamamıza nasıl yardımcı olur? Postmodernist referans noktalarının kaybıyla karşı karşıya kaldığımızda, kendimizi yönlendirmek için geçmişimizle yeniden bağlantı kuruyor ve vizyonumuzu, günlük hayatı giderek yaygınlaşan teknolojik boyuta taşıyan bir geleceğe dönüştürüyoruz.”
ha:ar’ın üretimleriyle diyalog kuran Hande Şekerciler’in heykelleri, dijital ve somut gerçekliklerin yansımalarını araştırıyor. Sanatçı, Rönesans yankısına dalmış görünen bir insan figüründen yola çıkarak, öznelerin kimliğini altüst ederek, onları saç ve giysi gibi karakterize edici unsurlardan arındırıp özgürleştiriyor. Böylece izleyici bedenleri anonim olarak, herhangi bir sosyal yapının ötesinde görme fırsatı yakalıyor.
Toplumsal meselelere heykel perspektifinden yaklaşan Hande Şekerciler’in figürleri Helenistik ve Rönesans sanat eserlerinden ilham alıyor. Kıyafet, saç, cinsiyet gibi detaylardan arındırılmış bronz heykeller, çelişkili ve farklı ruh hâllerini yansıtıyor. Sanatçının “farklılığı” sıradanlaştıran yaklaşımı, kimliksiz figürler üzerinden ütopik bir dünyanın kapılarını aralıyor. Fiziksel detayların ve varlığın ötesine geçerek yaşanan an, duygu ve ruha şahitlik etmeyi öneriyor.