Yelta Köm'ün "her şey tanıdık, her şey yabancı" başlıklı kişisel sergisi 21 Mart tarihinde Versus Art Project’te açılıyor.
Toprakta açılan bir glitch,
bir kurmaca alanı.
Her şey tanıdık,
her şey yabancı.
Yelta Köm’ün her şey tanıdık, her şey yabancı başlıklı kişisel sergisi 21 Mart – 30 Nisan 2023 tarihleri arasında Versus Art Project’te gerçekleşiyor. Küratörlüğünü Ulya Soley’in üstlendiği sergi, sanatçının fotoğraf, video, heykel ve metin gibi birbirinden farklı mecraları kullanarak ürettiği işleri bir araya getiriyor. Spekülatif bir arkeolojik alan olarak kurgulanan sergi, dünyaya dair yerleşik kurguların yerine yenilerini öneriyor ve geleceğe dair düşünmek için alternatif araçlar sunuyor.
Serginin ana mekanında yer alan ve dijital ayak izlerinin hafızasına odaklanan yerleştirme, gündelik yaşamda bir glitch, gerçeklik algısını değiştiren bir yarılma niteliğinde. Dijital bir topografyayı çağrıştıran fon üzerine yerleştirilen objeler, tıklanan her yeni sayfa, paylaşılan fotoğraf ya da gönderilen e-postanın yolculuğunu görünür kılıyor. Sergide farklı mecralarda karşımıza çıkan şiirler, insan sonrası dönemde, insana özgü olduğunu düşündüğümüz duyguların makinalara atfedildiği kurgusal bir geleceği çağırıyor. Algoritmanın türettiği imgeler aracılığıyla sunulan gelecek kehanetleri ve bilimsel olmayan ritüeller bu kurgusal dünyayı zenginleştiriyor. Sanatçının çeşitli zamanlarda çektiği, kent imgesinin değişimine ve dönüşümüne odaklanan videoları bir araya getiren katmanlı video ise ekranlara bölünerek üç kanallı bir yerleştirme formunda sergileniyor. İktidar mekanizmalarının teknolojiyle ilişkisini sorunsallaştıran işler aracılığıyla sergi, her şeyin aynı anda hem tanıdık hem de yabancı olduğu bir alana dönüşüyor.
her şey tanıdık, her şey yabancı, Versus Art Project’in ardından Kasım ayında TOP e.V Berlin’de açılıyor.
“her şey tanıdık, her şey yabancı: Sonsuz bir fonda, tarihsiz bir noktadasın. Telefonun uydu sinyalleriyle buluşamıyor; çoktan işlevini yitirmiş. Dünyayı temsil eden imgelerin hiçbiri gerçeği yansıtmıyor. Konumun haritalarda bulunamıyor. Tanıdık objelerin tümü hafızanda. Kendini dijital araçlara duygulanırken buluyorsun. Burası geleceğe dair arkeolojik bir alan. Burada geleceği sen kurguluyorsun.”
*
Yelta Köm Hakkında
Yelta Köm (d.1986, İstanbul), mimari, sanatsal ve mekânsal pratikler aracılığıyla toplumsal ve politik meseleleri ele alan bir sanatçıdır. Çalışmaları çoğunlukla çevre algısı, kent imgesi, neoliberal dönüşümler, doğa ve teknoloji arasındaki gerilim ve kolektif hareketlerden esinlenir. İşbirliği; çeşitli metodoloji ve malzemelerle çalışan Köm’ün pratiğinin önemli bir parçasıdır. Odaklandığı konular arasında yeryüzü şekilleri, teknoloji, mekân ve topluluklara dair eleştirel pratikler, kent ve veriye dair gözetim metodolojileri, mimari teknolojiler, haritalandırma sistemleri, sözlü ve sinematografik hikâye anlatımı ile temsil tekniklerinin sorgulanması öne çıkar.
Köm, lisans eğitimini Yıldız Teknik Üniversitesi, Mimarlık Bölümünde aldıktan sonra yüksek lisans eğitimini Städelschule Devlet Güzel Sanatlar Yüksekokulunda tamamlamıştır. 2018 yılında Micro Residency (Atina), 2022 yılında SAHA Studio (Silent University Orientation Programı kapsamında) misafir sanatçı programlarına katılmıştır. Köm’ün kişisel ve kolektif çalışmaları İstanbul Bienali, İstanbul Tasarım Bienali, Venedik Mimarlık Bienali, MAXXI Museum (Roma), Goethe-Institut (Atina, Ankara), SALT (İstanbul), V&A Museum (Londra), nGbK (Berlin), The Art Institute of Chicago, Gallery UM (Prag), transmediale vorspiel Silent Green (Berlin), Şikago Mimarlık Bienali, TOP e.V (Berlin), Versus Art Project (İstanbul) gibi birçok galeri, bienal ve sanat kurumunda sergilenmiştir.
Yelta Köm, Bauhaus Üniversitesi Weimar Mimarlık Fakültesinde, Görsel Temsiliyet Pratikleri ve Politikaları kürsüsünde çalışmakta ve TU Delft’in ev sahipliği yaptığı Topological Atlas projesinde araştırmacı olarak görev yapmaktadır. Herkes İçin Mimarlık'ın kurucularından olan sanatçı çalışmalarına Berlin'de devam etmektedir.
Ulya Soley Hakkında
Ulya Soley Pera Müzesi’nde çalışıyor. Central Saint Martins’in Kültür, Eleştiri ve Küratörlük yüksek lisans programını tamamladı. Lisans eğitimini McGill Üniversitesi’nde Sanat Tarihi ve Psikoloji dallarında gerçekleştirdi. Son dönemde Sanatorium’da “Konak Bedenler”, Pera Müzesi’nde “Zevk Meselesi” ve 601 Artspace New York’ta “Bu durumda nasıl giyinmeli?” sergilerinin küratörlüğünü ve çeşitli sanatçı yayınlarının editörlüğünü üstlendi. Çalışmalarında kuir-feminist bir perspektiften internet kültürü ve gelecek anlatılarına odaklanıyor. Yazıları Art agenda, Sanat Dünyamız, Argonotlar, Manifold, callingmag, The Believer Logger, Art unlimited, K24 ve borderless gibi mecralarda yayımlanıyor.