İstanbul Modern'in Yeni Koleksiyon Sergisi "Geçmiş ve Gelecek" Gösterimde

mimarizm.com / 20 Mart 2013
"Geçmiş ve Gelecek"

Hayatın bir parçası olarak müze koleksiyonu  

İstanbul Modern Şef Küratörü ve serginin küratörü Levent Çalıkoğlu, İstanbul Modern'in koleksiyon sergilerinin "Türkiye'de görsel sanatlarda yaşanan dönüşümde bir dinamo görevi" gördüğünü vurguluyor:

"1800'lü yılların sonundan bugüne Türkiye sanat tarihinin başlangıç ve gelişim sürecini modern ve çağdaş sanat çalışmaları üzerinden kronolojik bir akışla sunan sergileme anlayışımız Türkiye'de ilk ve tek olma özelliğini hala koruyor. Geçmişin şimdiye taşındığı, sanat tarihsel mirasın nadir ve özel örneklerle tanıtıldığı, sanatçılar arasındaki etkileşimin dönemsel arayışlarla bir araya getirildiği güncel bir sergileme anlayışı sunduk. Özellikle de yaşayan sanatı müze olgusuyla buluşturarak sanatın hayatın bir parçası olduğunu ve onu kuşatan etkileşimlerle birlikte yürüdüğünü hatırlattık."

Levent Çalıkoğlu, şu ana dek gerçekleştirilen sergilerle geçmişin bugüne akan sorunlarına yanıt bulmaya ve kamuoyunu bu sorunlar üzerine düşünmeye çağırdıklarını belirterek, "Sanat müzeciliğinin çağdaş ve zengin doğasının, İstanbul ve Türkiye'nin global dünyada edinebilmesi için önemli ve etkin bir gereklilik olduğunu göstermeye çalıştık. Bu noktada artık hem bir sanat müzesi olarak sanatsal birikimimizin geleceğe taşınmasında üstlendiğimiz rolü vurgulamak hem de geleceğin şekillenmesinde geçmişin önemli bir bilgi kaynağı olduğunu hatırlatmak istiyoruz. Geleceğin potansiyel imkanlarının geçmişin olumlu-olumsuz verilerinden doğacağını iddia etmek bir kehanet olmasa gerek. Türkiye'deki görsel sanatların dünya ölçeğinde etkili olabilecek bir birikime sahip olduğuna, öteki modernlik araştırmaları için olduğu kadar geleceğin sanat dünyası için de yol gösterici olabileceğine inanıyoruz. Sanatçılarımızın dünya güncel sanat haritasındaki etkin ve yoğun katılımcılığı, vizyonumuzu geleceğe çevirmemizin de bir gereklilik olduğunu gösteriyor" diyor.


Koleksiyona yeni katılan çalışmalardan örnekler  

Haluk Akakçe, çok parçalı İsimsiz başlıklı çalışmasında kendine özgü görsel diliyle hareketli ve sürekli devam eden bir değişimi ve dönüşümü irdeler. Kutluğ Ataman, 'Peruk Takan Kadınlar' adlı videosunda 90'ların Türkiye'sinde bastırılmış kimliklerini gizlemek ve dönüştürmek için ortak bir araç olarak peruğu kullanan dört farklı kadını bir araya getirir. Bedri Baykam, 1987'de 1. Uluslararası İstanbul Bienali kapsamında, Mimar Sinan'ın tasarladığı Haseki Sultan Hamamı'nda gerçekleştirdiği mekân düzenlemesinin bir parçası olan 'Ingres, Gérome, Burası Benim Hamamım' adlı çalışmasının sol tarafını Ingres'in Türk Banyosu, sağ tarafını ise Gérome'un Bursa'da Büyük Hamam resimlerinden uyarlar; kendi figürünü de resme gizlice katarak, yabancı ressamların oryantalist bakış açısına gönderme yapar

CANAN, Güneydoğu Anadolu'da, "hayallerinde bile kendi olmasına izin verilmeyen" bir kızı konu alan video masalı İbretnüma'da, kadın bedeninin toplumsal olarak karşılaştığı disiplin ve kontrol mekanizmaları ele alır. Taner Ceylan'ın, Kanuni Sultan Süleyman'ın eşi Hürrem Sultan'dan esinlenerek yaptığı '1553' adlı resim, Kanuni'nin, oğlu Şehzade Mustafa'yı öldürttüğü 1553 tarihine gönderme yapar. Resmin yüzeyine yayılan kan, iktidar, güç ve şiddet arasındaki gerilimli ilişkiyi anımsatır.

Ali Kazma, inşa etmek ve biçim vermek üzerine kurulu Engellemeler serisinden Tahnitçi adlı videoda Almanya'da av hayvanlarını doldurarak üretim yapan bir ustayı görüntüler. Seramik Sanatçısı'nda ise ünlü seramik sanatçısı Alev Ebüzziya'nın jestlerini kaydeder. Nur Koçak, Türkiye'nin ilk starı Cahide Sonku'nun kişisel yaşam öyküsünden yola çıkarak 1996-2003 tarihleri arasında yaptığı Cahide'nin Öyküsü'ndeki portrelerle, kadın imgesinin görsel kültürde tüketilebilir olmasına dikkat çeker. Azade Köker, 'Sessizliğin Manzarası' adlı yapıtında üst üste gelmiş kurukafalardan oluşan, içine kapatıldığımız bir orman manzarasıyla gerçekle illüzyonu aynı anda görmeyi irdeler. 

Şükran Moral, 1997 yılında Yüksekkaldırım'daki bir genelevde gerçekleştirdiği BORDELLO adlı performans çalışmasında hem görsel sanatları hem de kadın bedenini teatral bir gösterinin malzemeleri haline getirirken, görsel sanatların tüketim kültüründen bağımsız kalamadığını irdeler. Şener Özmen'Sanatçı Aslında Ne İster' başlıklı video çalışmasında merkezdeki sanat "mabetlerine" ulaşımın imkansızlığını ve sanatçının trajikomik uğraşısını dramatik bir dille eleştirir.

"Geçmiş ve Gelecek" sergisi için hazırlanan koleksiyon kataloğunda ilk kez bir konuk yazara yer veriliyor. Hasan Bülent Kahraman, 'Bir Görselliğin Serüvenli Tarihine Notlar' başlıklı makalesinde Batılılaşma'dan başlayarak Türkiye'deki görsel sanatların gelişim ve üretim dinamiğine odaklanıyor. Kahraman, kendi deyimiyle "kısmen ithal kısmen icat edilen bir görselliğin" iç yapısını anlamaya yönelik bir kılavuz metin sunuyor. Makale aynı zamanda sergi adının da vurguladığı gibi geçmiş fikrinin nasıl okunması ve yorumlanması gerektiğine dair önemli öneriler getiriyor.

 


Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :