Füsun Onur’un, Emre Baykal küratörlüğünde sergilenen Opus II – Fantasia adlı yerleştirmesi 20 Şubat 2022 tarihine kadar Arter’de görülebilir.
Füsun Onur, Opus II – Fantasia (detay), 2001 [2021], Örgü şişleri, altın yaldızlı ip yumakları, porselen figürler, kaideler, Arter Koleksiyonu, Fotoğraf: flufoto
Füsun Onur’un 2011 yılında Arter Koleksiyonu’na eklenen Opus II – Fantasia (2001) adlı yerleştirmesi yeni bir mekânsal düzenlemeyle Arter’deki galeri mekânına uyarlanarak Emre Baykal küratörlüğünde sergileniyor. Onur ilk kez 2001 yılında Baden–Baden’daki Staatliche Kunsthalle’de düzenlenen Aus der Ferne so nah (Uzaklardan Bu Kadar Yakına) adlı sergi için tasarladığı Opus II – Fantasia’yı daha sonra Arter’deki Görünmezlik Taktikleri (2011) ve Neues Museum Nürnberg’deki Zamanın Kıyısında (Saum der Zeit, 2018) başlıklı grup sergileri için farklı düzenlemeler hâlinde mekâna uyarlamıştı.
Fotoğraf: flufoto
Formu, mekânı, zamanı ve bunlar arasındaki ilişkileri sıradışı bir malzeme çeşitliliğiyle araştırırken gündelik, öyküsel, hatta otobiyografik öğeleri de devreye sokan Onur, müziğe farklı duyuların dahil olduğu bir süreç olarak yaklaşır. Sanatçının Çiçekli Kontrpuan (1982), Kadans (1995), Opus I (1999), Prelüd (2000), Noktürn (2001) ve diğer pek çok yapıtında olduğu gibi, doğrudan müziksel referanslar taşıyan bu yerleştirmesinde, dört sıradan nesne birbirleriyle etkileşime girerek mekâna özgü bir kompozisyon kuruyorlar. Zemin üzerinde sırayla belirip birbirleriyle etkileşime geçen beyaz örgü şişleri, altın renkli ip yumakları, küçük porselen figürler ve standart müze kaidelerinin meydana getirdiği farklı formlar ve motifler, yer yer duraklamalar ve kreşendolarla çeşitlenerek çoğalırken, içinde yayıldıkları mekânı referans alıp onu yeniden düzenleyen görsel bir müzik oluşturuyorlar.
Fotoğraf: flufoto
Bugün yarım asrı aşan sanatsal üretiminin tamamını, doğup büyüdüğü ve halen yaşamakta olduğu evin büyülü dünyası içinde şekillendiren Füsun Onur’un yapıtlarına, mekân ve zaman, ışık ve gölge, ses ve sessizlik gibi unsurlar eşlik etmeyi sürdürüyor. Sanatçının farklı dönemlerde ürettiği yapıtların önemli bir bölümü, Emre Baykal küratörlüğünde Arter’de düzenlenen Aynadan İçeri (2014) başlıklı retrospektif sergide bir araya getirilmiş, sergiye sanatçının üretimi üzerine kapsamlı bir kitap da eşlik etmişti. Onur, 2022 yılında düzenlenecek olan Venedik Bienali 59. Uluslararası Sanat Sergisi’ndeki Türkiye Pavyonu için yeni bir eser üretmeye hazırlanıyor.
Fotoğraf: flufoto
Serginin küratörü ve Arter Başküratörü Emre Baykal, basın toplantısında yaptığı konuşmada detayları daha sonra açıklanacak olan bir haberi de basın mensuplarıyla paylaştı: “Biliyorsunuz Füsun Onur yarım asrı aşan üretimini, aileden kalma, çocukluğunu geçirdiği, içinde doğduğu ve halen yaşamakta olduğu, çok özel bir evde gerçekleştirmeye devam ediyor. Füsun Onur ve kardeşi İlhan Onur, bu evin kendilerinden sonra bir müze-ev ve bir misafir sanatçı programına ev sahipliği yapması arzusuyla Hayri Onur Yalısı’nı Vehbi Koç Vakfı’na bağışlama kararı aldılar. Füsun Onur ve İlhan Onur yaşamlarını doğup büyüdükleri bu evde sürdürürken şimdiden birlikte ileriki yıllar için düşünmeye, çalışmaya, projelendirmeye başladık. Bu çok önemli haberin ve projenin detaylarını önümüzdeki dönemde ayrıca paylaşacağız.”
Füsun Onur, Opus II – Fantasia (detay), 2001 [2021], Örgü şişleri, altın yaldızlı ip yumakları, porselen figürler, kaideler, Arter Koleksiyonu, Fotoğraf: Sena Nur Taştekne (Arter)
*
Füsun Onur Hakkında
Türkiye’de çağdaş sanatın öncü isimlerinden Füsun Onur, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Heykel Bölümü’ndeki eğitiminin ardından, 1962’de yüksek lisans için Fulbright bursu kazanarak gittiği Amerika’daki Maryland College of Art’ta yine heykel üzerine çalışmayı sürdürdü. Kendi özgün dilini keşfetmeye çalıştığı öğrencilik yıllarında odaklandığı form, uzam, zaman ve bunlar arasındaki ilişkiler, 1967’de İstanbul’a döndükten sonra da çalışmalarına şekil vermeye devam etti. İlk kişisel sergisini 1970’te Taksim Sanat Galerisi’nde açan sanatçının yapıtları, sıradışı bir malzeme çeşitliliğinin de devreye girmesiyle birlikte gündelik, öyküsel, hatta otobiyografik öğelere doğru genişledi. Sanatçının erken dönem üretiminde karşılaştığımız soyut geometrik formlar giderek heykelle resim arasındaki sınırları bulanıklaştıran çalışmalara, içinde yer aldığı mekânı referans alıp yorumlayan yerleştirmelere doğru evrildi. İstanbul’daki çeşitli kişisel ve grup sergilerinin yanı sıra, Paris Uluslararası Genç Sanatçılar Bienali (1971), İstanbul Bienalleri (1987, 1995, 1999, 2011, 2015), Moskova Bienali (2007), documenta(13) (2012) gibi birçok uluslararası sergiye katılan Füsun Onur’un yapıtları Staatliche Kunsthalle Baden-Baden (2001), ZKM, Karlsruhe (2004), Van Abbemuseum, Eindhoven (2005) gibi sanat kurumlarında sergilendi. Sanatçının farklı dönemlerde ürettiği yapıtların önemli bir bölümü, Arter’de Emre Baykal küratörlüğünde düzenlenen Aynadan İçeri (2014) başlıklı retrospektif sergide bir araya getirilmişti. Füsun Onur, 2022 yılında düzenlenecek olan Venedik Bienali 59. Uluslararası Sanat Sergisi’ndeki Türkiye Pavyonu için yeni bir eser üretmeye hazırlanıyor.
Emre Baykal Hakkında
Emre Baykal (d. 1965, İstanbul), Boğaziçi Üniversitesi’nde İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. İstanbul Bienali'nde Direktör Yardımcısı (1995–2000) ve Direktör (2000–2005) olarak çalıştı. 2005–2008 arasında santralistanbul’un Sergiler Direktörlüğünü üstlendi. 2008 yılında Arter’de sergiler direktörü ve küratör olarak görev yapmaya başladı. 2013’te 55. Venedik Bienali Türkiye Pavyonu’nun küratörlüğünü üstlenen Emre Baykal, 2016’dan bu yana Arter’in başküratörlüğünü yürütüyor. Emre Baykal, Arter’deki program dahilinde Ayşe Erkmen (Beyazımtırak, 2019–2020), Saat Kaç? (Eda Berkmen’le beraber; 2019–2020), Ali Kazma (zamancı, 2015), Füsun Onur (Aynadan İçeri, 2014), Volkan Aslan (Hatırlamayı Unutma, 2013), Haset Husumet Rezalet (2013), Mona Hatoum (Hâlâ Buradasın, 2012), Deniz Gül (5 Kişilik Bufet, 2011), İkinci Sergi (2010–2011), Görünmezlik Taktikleri (Daniela Zyman'la beraber; 2010–2011) sergilerinin küratörlüğünü yaptı ve pek çok yayına yazılarıyla katkıda bulundu.