Pera Müzesi’nin, kitsch kavramının günümüz görsel kültürüyle kurduğu yakın ilişkiye ve beğeninin şekillenmesindeki kritik rolüne odaklanan yeni sergisi Zevk Meselesi 6 Haziran’a kadar Pera Müzesi’nde izlenebilir.
Olia Lialina (Mike Tyka iş birliğiyle) *Define*, 2017 HTML, JS, GIFs © Sanatçı
Volkan Aslan Seni Gördüğüme Sevindim, 2021 Sanatçı tarafından üretilmiş porselen figürler ve Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kütahya Çini ve Seramikleri Koleksiyonu'ndan oluşan yerleştirme © Sanatçı Zevk Meselesi için üretilmiştir
Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi yeni sergisi Zevk Meselesi’ni sanatseverlerle buluşturdu. Sergi, kitsch kavramının bugünkü zengin kullanımlarını araştırırken bir dizi soruyu da gündeme getiriyor: Çeşitlilik, belirsizlik ve tanımsızlığın kutsandığı günümüzde kitsch, bu değerleri ileriye taşıyacak bir araç olabilir mi? Avangard ve kitsch’i birbirinin karşısına koymak yerine yan yana düşünmek, kitle kültürünü hafif, banal ve aşağı görmek yerine, güncel sanatın bu kolektif kültürle ilişkilerine yakından bakarak aralarındaki bağları keşfetmeye çalışmak, süregelen sınıflı toplumsal yapıyı biraz olsun sarsabilir mi? Beğeniyi sınıfsal bir gösterge olarak tanımlamamak mümkün olabilir mi?
Nick Cave Drive-by, 2011 Video, 10’05’’ © Sanatçı, Jack Shainman Gallery
Kitsch’in kapsayıcı potansiyelinden ilham alan Zevk Meselesi, 13 sanatçı ve kolektifin işlerini bir araya getiriyor. Ulya Soley küratörlüğünde düzenlenen sergide, Alex Da Corte & Jayson Musson, Bruno Miguel, Cameron Askin, FAILE, Farah Al Qasimi, Gülsün Karamustafa, Hayırlı Evlat, Miao Ying, Nick Cave, Olia Lialina & Mike Tyka, Pierre et Gilles, Slavs and Tatars ve Volkan Aslan’ın yapıtları yer alıyor.
Kapsayıcı bir görsellik
Zevk Meselesi, “Güzellik ve beğeni kavramları, alt sınıf-üst sınıf, kitle kültürü-yüksek kültür gibi hiyerarşilerin olmadığı, daha kapsayıcı bir gelecek için tartışmaya açılabilir mi?” sorusundan yola çıkıyor. Sergideki yapıtlar, bazen çiçeklerin arasında sahne kostümüyle resmedilen ihtişamlı bir diva, bazen rengârenk şişelerin içinde bir rüya çorbasına dönüşen sahte parfümler, bazen de farklı coğrafyalarda turşu suyuna atfedilen farklı anlamlar aracılığıyla “yüksek sanat” ile “kitle kültürü” arasındaki muğlaklaşan sınırları ele alıyor ve estetik anlayışın Doğu ve Batı’ya atfedilen değerlerine bakıyor. Sergi, internette sıkça karşımıza çıkan ikonik öğelerle şekillenen görsel dilin sanatla kurduğu ilişki aracılığıyla, kitsch kavramının bugünkü zengin kullanımlarını araştırmayı hedefliyor.
Gülsün Karamustafa Karpuz, 1986 Kumaş, buluntu nesne 100 x 143 cm Fotoğraf: Barış Özçetin © Sanatçı, BüroSarıgedik
“Sistemin boşluklarına sızıyor”
Serginin küratörü Ulya Soley, kitsch için kullanılagelen sıfatların çoğunun olumsuz olduğunu belirterek şu değerlendirmede bulunuyor: “Kitsch, bazılarına göre çirkinliği ve bayağılığı kavramsallaştırarak güzelin mertebesine erişiyor, bazılarına göre ise güzelin tanımını sarsarak kendine alan açıyor. Yöntemi ne olursa olsun, kitsch, sistemin boşluklarına sızarak izleyiciyi etkilemeyi sürdürüyor.”
Yüksek sanat ve kitle kültürü arasındaki sınırların muğlaklaştığı günümüzde, güncel sanatın eril ve seçkinci tarihini geride bırakarak daha kapsayıcı reflekslerle donandığına dikkat çeken küratör, “Ödünç alan, tekrar eden, değiştirip yeniden sunan güncel sanat pratikleri, kitsch’in kapsayıcı ve farklı renklere sahip çıkan yapısından ilham alarak toplumsal hareketlerle iç içe evriliyor. Beğeni, yüksek ve aşağı kültürün sınırlarını tam olarak tarif etmeden göstergeler üzerinden belirlerken, kitsch bu sınırları esnetiyor ve iki taraf arasındaki gri bölgeyi genişletiyor” diyor ve ekliyor: “Zevk Meselesi, zevkleri daha kapsayıcı bir gelecek için tartışmaya açmayı hedefliyor.”
Ulya Soley, sergi kataloğundaki metninde, tanımlaması çok güç bir kavram olarak karşımıza çıkan kitsch’in, tarihsel olarak nasıl tartışıldığını ele aldıktan sonra, serginin sanatçılarıyla diyalog içinde kitsch kavramının bugünkü kullanımlarına değiniyor. Ruth Holliday ve Tracey Potts’un makalesi kendine has fakat evrilen bir tarihe sahip olan kitsch’in, sergide çok çeşitli ve neşeli biçimlerde vücut bulan doğasına odaklanıyor. Chus Martinez, doğa ve kent, kitsch ve modernizm gibi karşıtlıkları bugünün sanat üretimi üzerinden okuyor. Melis Tezkan ise kişisel hikâye ve nesnelerden yola çıkan bir kitsch envanteri sunarak kitsch kavramının tanımlaması güç doğasını ortaya koyuyor. Katalog, metinlerin yanı sıra sergilenen yapıtların görsellerini ve biriken sanatçı ikilisinin hazırladığı bir posteri içeriyor.
Zevk Meselesi sergisi, 6 Haziran 2021 tarihine kadar Pera Müzesi’nin 4. ve 5. katlarında ziyaret edilebilir.
Bruno Miguel Yemek Odasındaki Bu İnsanlar, 2012-2014 Sprey boya, soğuk porselen, poliüretan köpük, tel, akrilik reçine ve porselen üzerine kâğıt hamuru Çeşitli boyutlarda I Dimensions variable © Sanatçı
*
Pera Müzesi Hakkında
Pera Müzesi, Suna ve İnan Kıraç Vakfı’na bağlı olarak nitelikli ve geniş ölçekli kültür-sanat hizmeti vermek amacıyla 2005’te kurulan bir özel müzedir. Orijinali 1893 yılında mimar Achille Manoussos tarafından tasarlanan Bristol Oteli binasının, 2005'te cephesi korunarak çağdaş ve donanımlı bir müze olarak renove edilmesiyle inşa edilen yeni binasında faaliyet göstermektedir. Koleksiyonları, aralarında Jean Dubuffet, Joan Miró, Pablo Picasso, Frida Kahlo, Alberto Giacometti gibi dünyanın usta sanatçılarının yapıtlarının bulunduğu süreli sergileri ve kuruluşundan günümüze gerçekleştirdiği etkinlikleriyle Türkiye’nin en nitelikli, öncü ve sevilen müzelerinden biri haline gelen Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi kentin bu çok canlı bölgesinde çağdaş bir müze-kültür merkezi olarak hizmet vermeye devam ediyor.
Ulya Soley Hakkında
Ulya Soley Pera Müzesi’nde çalışıyor. Kültür, Eleştiri ve Küratörlük yüksek lisans programını Central Saint Martins’te, lisans programını McGill Üniversitesi’nde Sanat Tarihi ve Psikoloji dallarında tamamladı. Geçmiş küratöryel projeleri arasında 601 Artspace New York’ta Protocinema’nın organize ettiği “Bu durumda nasıl giyinmeli?”, British Council’ın Duvarları Olmayan Müze projesi kapsamında “Tanışıyor muyuz?” ve Pera Müzesi’nde gerçeklesen “Katherine Behar: Veri Girişi” sergileri yer alıyor. Yazıları art-agenda, Manifold, Art unlimited, Pine Magazine, The Believer Logger gibi birçok yayında yer alan Soley, Uluslararası Sanat Eleştirmenleri Derneği (AICA) üyesi.