Binlerce Yıllık Kale Kent, Amasya

Ömer Kokal / 04 Mayıs 2017
Şehircilik anlamında oldukça düzenli bir yapıya sahip Amasya, geniş kaldırımları ve yoğun olmayan araç trafiği sayesinde insanı yormuyor. Kentin karakterini oluşturan Selçuklu ve Osmanlı eserleri birbirine son derece yakın ve her biri yürüme mesafesinde...

Ünlü coğrafyacı Strabon, M.Ö. 64 yılında doğduğu Amasya’yı, 17 ciltlik “Coğrafya” adlı eserinde şöyle anlatıyor:

“Benim kentim, içinden İris (Yeşilırmak) nehrinin aktığı geniş ve derin bir vadide kurulmuştur. İnsan emeği ve doğa buraya hem kent hem de kale karakterini olağanüstü bir şekilde sağlamıştır. Çünkü burası yüksek ve çok sarp bir kaya olup dimdik nehre doğru iner ve nehir tarafında, kentin kurulmuş olduğu yerde, kıyıda bir duvar ve her iki tarafta sivri tepelere doğru uzanan duvarlar vardır. Bu tepeler iki tane olup doğal bir şekilde birbirlerine bağlıdırlar ve görkemli birer kule halinde yükselmektedirler. Bu alan içinde kralların hem sarayları hem de anıt mezarları bulunur.”

Amasya

Bugün Amasya’yı gören herkes kolaylıkla bu metinde anlatılan kentin Amasya olduğunu anlayabilir. Çünkü yaklaşık iki bin yıl önce yapılan bu tasvirdeki coğrafya her şeyiyle yerli yerinde durmakta. Ancak, kale, saray ve anıt mezarlar terk edilmişliğin ve zamanın etkilerine yenik düşmüş olarak varlıklarını sürdürüyor. 

Şehircilik anlamında oldukça düzenli olan Amasya geniş kaldırımları ve yoğun olmayan araç trafiği sayesinde insanı yormuyor. Kentin karakterini oluşturan Selçuklu ve Osmanlı eserleri birbirine son derece yakın ve her biri yürüme mesafesinde. Şehrin sakinliği ve mekanların yakınlığı sayesinde Amasya’da turist olmanın keyfine doyulmuyor. Ayrıca, insanlarının misafirperverliği ve hoşgörüsü bu keyfi ikiye katlıyor. 

Amasya

Amasya

Özellikle geceleri Amasya başka türlü bir güzelliğe bürünüyor. İçinden geçen Yeşilırmak ve kıyısına sıralanan tarihi konaklar sayesinde romantik bir karakter kazanan kentin bu yönü geceleri iyiden iyiye açığa çıkıyor. Konakların ve yamaçtaki kaya mezarlarının akşam olunca aydınlatılması sonucu kent görsel olarak bambaşka bir havaya bürünüyor. Gece yarısından sonra, el ayak çekilince her şeyiyle zaten çok keyifli olan Amasya’nın bana göre en güzel saatleri başlıyor. Yeşilırmak kıyısında ve tarihi konakların sıralandığı Hatuniye Mahallesi'nin dar sokaklarında kentin size ait olduğu duygusuna kapılıyorsunuz. Yine bu saatlerde durgun akan Yeşilırmak dışında, derin kıpırtısızlığın içine giren kente dokunabiliyor, onun ruhunu hissedebiliyorsunuz.

Amasya

Amasya

* * *

Amasya Kalesi ve Kral Kaya Mezarları

Amasya’yı gezmeye başlamadan önce ona kuşbakışı bakmak ve tüm detaylarını yukarıdan görmek gerekir. Bunun içinde en uygun mekan, Amasya Kalesi. Buradan bakınca tüm şehri içinizde duyumsayabiliyorsunuz. M.Ö. 280 civarında Amasya’yı başkent yapan Pontus Kralı Mithridates tarafından inşa ettirildiği düşünülen kaleyi Evliya Çelebi’den dinleyelim:

Amasya

“Amasya Kalesi çok yüksektir. Tepesindeki dünyayı gören burçları, kuleleri daima bulutlar içinde kaybolmuş görünür. Hava açık iken öğle olunca kale içindeki cami minareleri, ev damları gözükür bir iç kaledir. Çepeçevre büyüklüğü 9060 adımdır. Beşgen şeklindedir. Çok ustalıkla yapılmış taş yapılı bir kaledir. 41 kulesi, 800 bedeni vardır.”

Kalenin bulunduğu Harşena Dağı'nın yamaçlarını süsleyen Pontus krallarına ait kaya mezarları kentte görülmesi gereken yerlerden. Adeta düz bir duvar şeklindeki kalker kayalara oyularak yapılmış 18 mezarın 5 tanesi şehre hakim noktada. Strabon’a göre M.Ö. 3. yüzyıl civarında yapılmış olan mezarlar yakından son derece heybetli görünüyor.

Amasya

Mezarlar gibi kayaların oyulmasıyla ortaya çıkarılan Ferhat Su Kanalı her ne kadar Ferhat’ın aşkından dağları delme hikayesine malzeme olsa da, aslında Geç Helenistik Dönem'de kente su getirmek amacıyla yapılmış. Yaklaşık 75 cm genişliğindeki kanalın uzunluğu 18 kilometreyi buluyor.

Amasya

* * *

İlhanlı, Selçuklu ve Osmanlı mirası
         
Kente kimliğini veren Selçuklu ve Osmanlı eserleri ise saymakla bitmez. Bu eserler arasında Darüşşifa, Gök Medrese, Burmalı Minare, Sultan II. Bayezid Külliyesi başyapıt özellikleri taşıyor.

Amasya

Amasya

Bimarhane de denilen Darüşşifa, 1308 yılında akıl hastalıklarını tedavi etmek amacıyla inşa edilmiş. Bugün Amasya’daki tek İlhanlı eseri olan mekanın ön cephesi tipik Selçuklu desenleriyle öne çıkıyor. O dönemlerde akıl hastalarının müzikle tedavi edildiği Darüşşifa bugün belediye konservatuarı olarak müzikle olan ilişkisini sürdürüyor.  

Amasya

1276 yılında Amasya valisi Seyfettin Torumtay tarafından yaptırılan Gök Medrese, Selçuklu mimarisinin tüm özelliklerini taşıyor. Çok işlevli yapıda cami, türbe ve medrese bulunuyor.

Burmalı Minare Camii, 1237-1247 yılları arasında inşa edilmiş. Sekizgen konik çatılı kümbeti tipik Selçuklu, burmalı minaresi ise sonraki dönemlerde eklenmiş.
           
Sultan II. Bayezid Külliyesi,  Amasya’nın en büyük camisine sahip. 1486 yılında yapılan külliye; cami, medrese, mutfak, şadırvan, muvakkithane gibi bölümlerden oluşuyor. Klasik Osmanlı camilerinin en iyi örneklerinden.

Amasya

Amasya

Amasya’da ayrıca Yörgüç Paşa, Gümüşlü, Çilehane, Azeriler camileri ile Büyük Kapı Ağa ve Küçük Ağa medreseleri de mutlaka ziyaret edilmeli.

* * *

Şehrin Simgesi, Yalıboyu Evleri

Amasya

Hemen hemen tüm Amasya fotoğraflarının baş aktörü olan evler ise kentin sembolü konumunda. Bu evlerden bazıları restoran ve pansiyon olarak hizmet verirken, birçoğunda yaşam devam ediyor.

Müze ev olarak düzenlenen Hazeranlar Konağı'nda Amasya’nın ev içi geleneksel yaşamı canlandırılmış. Böylece hem evlerin dekorasyonu, hem de geleneklerle ilgili bilgi alabiliyorsunuz. Osmanlı konak mimarisinin en iyi örneklerinden olan Hazeranlar Konağı'nın inşa tarihi bilinmiyor. 1800’lü yılların ikinci yarısı olduğu tahmin ediliyor. 

Amasya, Hazeranlar Konağı

Amasya

Amasya Arkeoloji Müzesi’nde bulunan mumyalar bölümünde ise, İlhanlı Prensi Cumudar, Emir İşbuğa Noyin, İzzettin Mehmet Bey, karısı ve çocuklarının mumyaları sergileniyor.
            
Amasya, turizm anlamında işlenmeyi bekleyen bir cevher gibi. Bu cevherin mücevhere dönüşebilmesi için siz de birkaç günlüğüne de olsa Amasya’yı ziyaret edin. Hem ona, hem de kendi mutluluğunuza katkınız olur.

Amasya


İlgili İçerikler
Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :