İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) işbirliğinde, Mimarizm ile YAPI Dergisi'nin duyuru sponsorluğunda düzenlenen AA Istanbul Visiting School , ev sahibi okul koordinatörü Prof. Dr. Belkıs Uluoğlu'nun açılış konuşmasının ardından, program direktörü Elif Erdine ile atölye yürütücüleri Alexandros Kallegias, Ahu Sökmenoğlu, Dağhan Çam, Müge Belek ve Merate Barakat'ın "Connected Tower" temalı atölye çalışmasına ilişkin açıklayıcı sunumları ile başladı.
"Design as Experimentation, AA and AA Visiting Schools" başlıklı konuşmasında AA'de verilen mimarlık eğitimini; hedefler, yaklaşım ve okul ortamı üzerinden atölye katılımcısı öğrencilere aktaran Elif Erdine, daha sonra okulun gezici atölyeler programı "AA Visiting School" hakkında ayrıntılı bilgilendirmede bulundu. Prototipler üzerinden çalışmanın, tasarım sürecinin gelişimini deneyimlemek adına önemli olduğunu vurgulayan Erdine; AA eğitim sisteminin önceliklerinden birinin de belgelemek olduğuna değinerek, her gün güncellenen web sitesi ile öğrencilerin kaleme aldığı makalelerin yayına dönüştürülmesi örneklerini verdi.
AA'in eğitim çevresinde bulunmanın bir diğer getirisinin ise, sürpriz karşılaşmalar ile sağlanan networking olduğunu ekleyen Elif Erdine, "bir mimarlık okulunun tek görevi öğrenciyi eğitmek değil, aynı zamanda onu anlamaya çalışmak ve onunla iletişim halinde olmaktır" dedi ve "AA Public Program" kapsamında çok sayıda ünlü mimar ve tasarımcının fakülteye davet edildiğini not düştü.
"Önemli olan, kentsel çevredeki bir problemi nasıl çözeceğimizi; bir projeyi farklı malzemeler kullanarak nasıl farklılaştırabileceğimizi bilmemiz" diyerek üretim sürecinin önemini bir kez daha vurgulayan Elif Erdine, sunumunun son kısmında geçen seneki AA Istanbul Visiting School projesinde, yerel malzemeler ile tekniklerin yüksek yoğunluklu yapı tasarımında nasıl bir farklılaşma yarattığının incelendiğini belirtti. Bir haftalık atölye çalışmasında detaylı bir proje elde etmenin imkansız olduğunu hatırlatan program koordinatörü Erdine, amaçlarının, yüksek yoğunluklu yapı tipolojisinde, kendini tekrarlayan formlar yerine, yazılım bilgisinden de faydalanarak nasıl daha farklı kule yapıları elde edileceğinin sorgulanması olduğunu ifade etti.
Atölye yürütücülerinden Ahu Sökmenoğlu, bu seneki proje alanı Ali Sami Yen Stadyumu'nun, Mecidiyeköy ve İstanbul kent bütünü içindeki konumuna dair bilgilendirmede bulunurken, atölyenin odak noktalarından "karma kullanım" (mixed-use) kavramının, yüksek yoğunluklu yapıların farklılaşmasında ne gibi bir anlam teşkil ettiğini de sorguladı.
Dağhan Çam, öğrencilere 'porcessing' ve kodlama konusunda yardımcı olacağını belirtirken; "BiyoDijital mimarlık" ve "kodlanmış strüktürler"i görseller eşliğinde örneklendiren Alexandros Kallegias, AA Istanbul Visiting School'un, modelleme deneyiminin yanı sıra prototipin uygulanması açısından da heyecan verici ve zorlayıcı bir atölye çalışması olduğunu vurguladı.
"Landmark/Soundmark" teması üzerinden kentlerle özdeşleşen simgeler ve seslere vurgu yapan Merate Barakat ve Müge Belek, yatay ve düşey düzlemde konumlanan seyir platformlarından örnekler sundu. Barakat, simge niteliğindeki yüksek yapıların kentsel imge üzerinde güçlü bir etkiye sahip olduğunu vurgularken, Belek de, havada hızla yol alan sesin, yüksek yapılar sayesinde kente kolayca bilgi akışı sağladığının altını çizerek, atölye kapsamında, modern kentte yer alacak bir 'ses simgesi'nin (soundmark) nasıl olması gerektiğinin sorgulanacağını belirtti.
AA Istanbul Visiting School'un ilk günü, yazılım eğitimleri ile devam etti.
30 Mart'a dek devam edecek olan atölye kapsamında, AA EmTech yüksek lisans programı direktörü Michael Weinstock, 28 Mart Çarşamba günü Yapı-Endüstri Merkezi'nde (YEM) "Sistem ve Kent" başlıklı bir seminer verecek.