Mimarları ve yapılarını 'afişe' eden çalışmalarıyla tanıdığımız mimar-grafik sanatçısı Federico Babina, "Archibet" adlı son serisinde bu kez her harfe bir mimar adı atıyor.
Mimarların alfabesi niteliğindeki afiş serisinde, telefon görüşmelerimizdeki "Ankara'nın A'sı","Aalto'nun A'sı"na dönüşüyor. Alfabesini görselleştirirken mimarlara ait simge yapıları stilize eden Babina, Le Corbusier'nin C'sini oluşturuken Villa Savoye'dan yola çıkıyor. 'Pompidou'vari strüktür Renzo Piano'nun P'sini kaplarken, Jørn Utzon'un U'sunun her iki ucuna Sydney Opera Binası'nın meşhur dalga soyutlamaları konuyor.
Metropolis dergisinde yer alan açıklamada, alfabesindeki her bir harfin küçük bir sürrealist mimarlık örneği olduğunu ifade eden Babina, bir anlamda harfleri, mimari kaplamaların asılacağı iskeleler olarak kullanıyor. Farklı dönemlerden mimarlık örneklerinin yer aldığı görsel alfabenin yarı-özerk üyeleri yan yana geldiğinde ise, hayali bir kent imgesi meydana çıkmış oluyor. "Şekil ve üsluplar harften harfe değişiklik gösterse de aslında hepsi aynı dili, mimarlığı konuşuyor" diyor Babina.
Projenin en zorlayıcı noktasının, alfabeye dahil edilecek mimarları belirlemek olduğunu söyleyen Babina, "Seçimlerimi yönlendiren, mimarın öneminden çok, aldığım ilham oldu" diye ekliyor. Örneğin Meier ve Mies arasında sürüncemede kalan Babina, her ikisine de yer vermek için kuralları biraz gevşetiyor ve Mies, 'V' olarak alfabede kendine yer buluyor.
Aynı şekilde B ya da M'ye yerleşemeyen Roberto Burles Marx, Copacabana'da bir meydanın ortasındaki dev bir X'e dönüşüyor.
Tüm harfler için tıklayınız.