“Afet Yasası Büyük Bir Fırsat”

mimarizm.com / Merve AKI / 20 Kasım 2012

 

İstanbul Uluslararası Finans Merkezi, Hoşdere ve Zekeriyaköy Kentsel Tasarım Projeleri, Ergene Vadisi ve Bahçetepe Konut Projeleri gibi büyük ölçekli projelere imza atan Y. Mimar Uğur Özgüven'in gündemdeki yerini koruyan kentsel tasarım/dönüşüm projeleri ve stratejilerini değerlendirdiği basın toplantısı, bugün (20 Kasım Salı) İKSV X Restoran'da gerçekleşti.

Kentsel tasarım ve kentsel dönüşüm konularının daha çok afet sonrası odaklanılan konular olduğunu belirten Özgüven, bu bağlamda bir kamuoyu oluşturmayı kendilerine görev addettiklerini vurguladı. Sunumunun başında Özgüven Mimarlık hakkında bilgi veren Uğur Özgüven, mimari proje, kentsel tasarım ve planlama alanında çalıştıklarını anlattı.



"Hiç kimse değişime karşı değildir; yeter ki ucu kendisine dokunmasın"

Özgüven Mimarlık olarak; Zeytinburnu Marriott Otel, Wings of Istanbul, Ergene Vadisi, Bahçetepe Konutları ve İstanbul Uluslararası Finans Merkezi gibi pek çok projeyi hayata geçirdiklerini aktaran Özgüven, kentsel dönüşüm konusuna odaklanarak; Ahmet Hamdi Tanpınar'ın "Hiç kimse değişime karşı değildir; yeter ki ucu kendisine dokunmasın" sözünü paylaştı.

‘Kentsel dönüşüm'ün bir inşaat projesi olmadığını anlatan Özgüven, dönüşümün toplumsal, ekonomik ve mekansal boyutlarına vurgu yaptı. Analizin ve bu bağlamda sorunların tanımlanmasının da önemli olduğunu söyleyen Özgüven, dönüşümün uygulama yöntemlerinin farklılığından bahsederek her yöntemin farkının ve farklı alanlarda uygulanmasının gerekliliğinin altını çizdi.




Dönüşüm ve depremsellik ilişkisi bağlamında İstanbul'un depremsellik durumunu da değerlendiren Özgüven, JICA'nın çalışmalarının sonuçlarını dinleyicilerle paylaştı. Daha sonra İstanbul'un kentsel gelişim ve gecekondulaşma sürecini aktaran Uğur Özgüven, TOKİ'nin etkinleşmeye başladığı 2000'li senelerden bu yana ‘dönüşüm yasası' beklentisinin oluştuğunu anlattı.

"Güvenli konut talebi sektörü ayakta tutan temel konu"

Yapı sektörünün daralmasına yönelik sorulara da cevap veren Özgüven, yapı sektörünü ayakta tutan temel konunun ‘güvenli yapı' talebi olduğunu ifade etti.



Ek imar haklarının gelecekte telafisi olmayacak sonuçlara neden olduğunu anlatan Özgüven, bu durumun donatıların ihmal edilmesine neden olduğunu açıkladı. "Hiç kimse Esenler'in, Bağcılar'ın, Bahçelievler'in nasıl dönüşeceğinden bahsetmiyor" diyen Özgüven, 2-3 katlı yapılar için ek imar haklarının bir çözüm olabileceğini; ancak 10 katlı yapılarda sürecin sekteye uğrayacağını; çevredeki nüfusa göre inşa edilen eğitim kurumlarının ise ihtiyaca cevap veremeyeceğini, toplu taşıma ve otopark sorunlarının artacağını belirtti. Bu anlamda; dönüşüm ile kimlerin nerelerde yaşamaya mecbur bırakıldığının çok iyi düşünülmesi gerektiğini ifade eden Özgüven, makro ölçekte düşünmenin ve plan oluşturmanın gerekliliğine vurgu yaptı.

Koruma ve yenileme konusunun iyi anlaşılması gerektiğini de belirten Özgüven, yeni rezerv alanları geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Sürecin çok disiplinli kurgulanması gerektiğini anlatan Uğur Özgüven, kentsel tasarım, planlama, mimarlık ve mühendislik alanlarının birlikte çalışması gerektiğini paylaştı.


Haberin devamı için lütfen ilerleyiniz >>>>>


İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :