Arolat: "Bursu Salt Gezme Eylemi İçin Değil, 'Belirli Bir Motivasyonla Gezme' İçin Verdik"
E. Seda KAYIM
/ 28 Haziran 2012
Başlangıç kaynağını 2010 Ağa Han Ödülü maddi tutarından alan EAA Araştırma-Anlama Bursu'na (EAAB) 2011 döneminde layık görülen 5 öğrenci, projelerine eşlik eden gezi ve araştırmalarını 25 Haziran Pazartesi günü EAA'nın Levent ofisinde EAA ekibine sundu. Sunuşlar öncesinde söz alan Emre Arolat, İpekyol Tekstil Fabrikası ile layık görüldükleri Ağa Han Ödülü'nden yola çıkarak bir burs programı oluşturmalarına ön ayak olan düşünsel süreci izleyiciler ve bursiyerler için detaylandırdı.
"Atölye bir mekan değil, 'mesleğin kendisi'dir"
"Erken Cumhuriyet döneminde Türk mimarlığının altında ne gibi düşünceler olduğunu anlamaya çalışırsanız, bulamazsınız" diyen Emre Arolat, düşünsel süreçlerin en ağırlıkla ortaya çıkması beklenecek Güzel Sanatlar Akademisi'nin şöhretli atölyelerinde de konuşulanların belgelenmediğine değindi. Mimarlığı bir ‘alışveriş' haline getiren sosyolojik ortamı, anne-babası Neşet ve Şaziment Arolat'ın da yaşayamadığını sandığını ekleyen Arolat, atölye kavrayışının orayı bir ‘mekan' olarak sınırlandırdığına dikkat çekti. "Dönem projesinde ‘Balıkçı lokantası yapacağım' derseniz, ‘Nerede? Haritaları aldın mı?' diye sorarlar ama kimse de ‘Neden balıkçı lokantası? Derdin ne?' demez" sözleri ile Arolat, aslında atöyenin bir mekan değil "mesleğin kendisi" olduğunu ifade etti.
İyi bir mimar nasıl olmalıdır?
Mesleki hayatı boyunca sıklıkla karşısına çıkan "İyi bir mimar nasıl olmalıdır?" sorusu üzerine bir süredir kafa yorduğunu ifade eden Arolat, bu sorgulamayı esasında çok klişe buluyor ve formüle edilemez olduğunu düşünüyor olsa da, "iyi mimar"ın mutlaka sahip olması gerektiğine inandığı birkaç niteliği –bilgi, görgü ve sezgiyi- vurgulamaktan kaçınmadı.
Bilgiye ulaşmanın özellikle günümüz iletişim araçlarının varlığında hiçbir sorun teşkil etmediğini belirten Arolat, sezginin ise verili, aşkın bir değer olduğunu düşünmediğini ekledi. "Sezgi, yaradılış veya karakterle ilgili değildir, bilgi ve görgüden beslenir" diyen Arolat, iyi bir mimarın sahip olması gerektiğine inandığı niteliklerden görgüyü ise, "söz konusu üçlü içinden elde edilmesi en zor olan" şeklinde değerlendirdi.
"150 kişiye anlattık, 7 kişi başvurdu"
Arolat, "Bugün ‘star' olarak nitelenen mimarların pek çoğu görgüleri ile yürüyorlar. Altını deştiğinizde engin bir bilgi birikimine rastlayamayabilirsiniz. Bu, Türkiye'de de yurtdışında da böyle…" sözleri ile gezmenin-görmenin çok değerli olduğuna inandığını belirtti. Bu düşüncelerden hareketle, çeşitli sebeplerle "gezemeyen-göremeyen" öğrencilere bir fırsat tanımaya karar verdiklerini dile getiren Emre Arolat, bursu salt gezmek eylemi için değil, "başka ve belirli bir motivasyon ile gezmek" amacını taşıyanlara verdiklerini sözlerine ekledi.
Arolat'tan sonra sözü alan EAAB programının koordinatörü Nil Aynalı ise, ilk dönem bursiyerlerinin seçim sürecine değindi. Yaygın bir duyurunun ardından Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde 150 kişiye sunum yaptıklarını aktaran Aynalı, başvuru sayısının ise sadece 7 olduğunu söyledi. Aynalı, "Başvuru kitapçığındaki metin, öğrenciler için ilişkilenmesi zor bir metindi" sözleri ile başvuruların, değerlendirme süreci öncesinde elenerek geldiğine inandıklarını belirtti. Burs programını kurgularken yalnızca 2 kişiye verilmesini planladıklarını anlatan Nil Aynalı, başvuranlar arasından 5 öğrencinin araştırma konularını farklı noktalardan tuttuğunu fark ettiklerini ve bu yüzden de hepsini sürece dahil etmeye karar verdiklerini dile getirdi.
Arolat ve Aynalı'nın ardından EAAB 2011 bursiyerlerinden Mirza Vranjakovic New York, Los Angeles ve Pekin; Tuba Özkan New York; Altan Başık Paris, Londra, Stuttgart, Berlin ve Amsterdam; Selen Kandemir ise Barcelona ve Lyon gezilerinden izlenim ve gözlemlerini, okuldaki mimari proje atölyesinde ele almak istedikleri konulara ilişkin kavramsal/kuramsal araştırmaları ve değerlendirmeleri eşliğinde aktardılar.
Süreklilik içinde kurgulanan ve Ağa Han Ödülü'nün maddi karşılığı ile kısıtlı olmayacak şekilde her yıl verilmesi planan EAAB programının süreç ve sonuçları, bir de kitaba dönüştürülecek. Burs kazanan öğrencilerin araştırma sunuşlarının, önümüzdeki yıllarda daha yaygın katılımlı ve tartışmaya, paylaşıma açık paneller olarak düzenlenebilmesi hedefleniyor.
İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın