NOMAA. Mimarlık Stüdyosu'nun Kadıköy Belediyesi Hizmet Binası Mimari Proje Yarışması için tasarladığı proje önerisi.
“Merdivenli yolların kaç basamaktan oluştuğundan, kemer kavislerinin açı derinliğinden, çatıların hangi kurşun levhalarla kaplandığından söz edebilirim sana; ama şimdiden biliyorum, hiçbir şey söylememiş olacağım sonunda.
Zira bir kenti kent yapan şey bunlar değil, kapladığı alanın ölçüleri ile geçmişinde olup bitenler arasındaki ilişkidir … Anılardan akıp gelen bu dalgayı bir sünger gibi emer kent ve genişler… Kent geçmişini dile vurmaz, zamanın izini taşıyan her parçasına, sokak köşelerine, pencere parmaklıklarına, merdiven tırabzanlarına, yazılı geçmişini bir elin çizgileri gibi barındırır içinde.”
Italo Calvino – Görünmez Kentler

Kadıköy, 1911
Belediye kavramı, yerel yönetim birimi olarak halkın ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla hizmet veren bir yapıyı ifade etmektedir. Belediyenin temel işlevi, halkın yaşam kalitesini iyileştirmek, toplumsal düzeni sağlamak ve çeşitli kamu hizmetlerini sunmaktır. Belediyeler, halktan bağımsız bir yapı değildir; aksine, halkın kendisidir. Dolayısıyla, belediyenin her düzeydeki hizmeti, halkın gereksinimlerine uygun şekilde düzenlenmeli, erişilebilir ve şeffaf olmalıdır.

(solda) Hasanpaşa, 1925 Osmanlı döneminde önemli bir buluşma noktasıydı. (sağda) Hasanpaşa, 1900.
Tasarım kararımızda Kadıköy Belediye Hizmet Binası ve çevresinin günümüzde belediye yapısı ile halk/sokak arasında çizdiği keskin hat/sınır çıkış noktamız oldu. Ağır betonarme duvarlar, görebildiğimiz, ihtiyacımız olan ancak deneyimleyemediğimiz yeşil bir doku... Alanı, yapıyı her deneyimleyişimizde bu keskin sınırın, asli görevi halka hizmet etmek olan ‘belediye’ kavramıyla arasındaki zıtlığı tartıştık. Bu doğrultuda tasarımın çıkış noktası, yapının ve çevresinin halka/kullanıcıya doğası gereği her bir noktasıyla hizmet edebilecek, şeffaf, ulaşılabilir ve insan odaklı bir kurguda olmasıydı.
Kadıköy’ün tarihini, bireylerin bölge deneyimlerini araştırdığımızda, çayır kültürünün hafızalardaki gücüne tanıklık ettik. Bölgede yer alan çayırlar, Kurbağalıdere ile birlikte zamanın sosyal ve kültürel odak noktalarını oluşturmuştur. Bölgede yeşile ulaşmanın kullanıcı için bir ihtiyaç değil, kullanıcının bir normali olduğu o zamanlardan, kentte yeşili aradığımız günlere olan dramatik değişim tasarımda önemli rol oynadı. Kadıköy Belediyesi Hizmet Binası tasarımı, kentin yitirdiği çayır dokusundan ilham alarak geçmişle bağ kurarken geleceğin kamusal yaşam biçimlerine referans veren esnek, ulaşılabilir, şeffaf bir kurguda şekillendi. Tasarımın her bir noktasıyla kent(liy)e hizmet eden bir sosyal merkez olması hedeflendi.
Kentin çayırdan betona, boşluktan doluya dönüştüğü bu dramatik değişimi kent ölçeğinde inceledik. Kentin günümüzdeki dokusunu zemin katta sürdürerek bu dramatik değişimin iki uç noktasını da yapıda hissettirmeyi hedefledik. Bu doğrultuda zemin katta konumlandırdığımız parçalı birimleri şeffaf, geçirgen koridorlar ile birbirine ve çayıra bağlayarak, kullanıcının yapının her noktasından çayıra ulaşmasını/deneyimlemesini hedefledik. Merkezinde bulunan iç avlusu ile her birim ile görsel iletişimin kurulması, dolayısıyla böyle yoğun programlı bir yapıda, yapının kendisininde hem kullanıcılar hem de ziyaretçiler için bir yönlendirici ve kapsayıcı rolü üstlenmesine özen gösterilmiştir. Üst kotlarda sade ve dairesel bir formu benimsenerek mekânsal devamlılık ve kurumsal bütünlük sağlanmış, avluyu çerçeveleyen koridorlar ile birimler arasındaki sürekli / kesintisiz sirkülasyon tanımlanmıştır. Çalışanlar için, konumlandırılan balkonlar ile yapının her kotunda doğal ışık ve yeşil/çayır ile kolayca buluşabilecekleri verimli çalışma mekanları oluşturulmuştur. Yapının zemin kat birimlerinin üzerinde belediye çalışanlarının kullanabileceği çayırın binanın kotlarına yayıldığı bir yeşil teras konumlandırdık.

Amfi, tören alanından yapıya bakış.
Belediyenin halkla ilk etkileşim alanı olan, yoğun kent dokusu içinde nefes alan bir boşluk olarak önerilen peyzaj, kamusal belleğin bir taşıyıcısı olarak tasarımda kent(liy)e sunulan bir ÇAYIR olarak konumlanmaktadır. Ve bu çayırın atölyeler, sosyal etkinlikler ve kültürel işlevlerle zenginleştirilerek yapı ve çevresinin 7/24 yaşayan bir merkez olması amaçlanmıştır.

Yıllar içerisindeki yapılaşma.
Kadıköy'ün günümüzde çok az okunan boşluklu kentsel yapısını halen kentliye az da olsa hissettiren yıpranmış, yaralı çayır dokusu, yıllar içinde yerini beton yapılara ayırmıştır. Kent(li) hafızasında silinmeye yüz tutmuş, kent(li) için bir es-durak niteliğindeki boşlukları tekrar günümüze taşırken kentin yapılaşma hikayesini inceledik. Bu bağlamda yapılaşma hızla devam ederken büyük kent boşlukları (çayırlar) yerlerini parseller içerisinde kurgulanan daha küçük avlulara bırakmıştır. Bu avlular da kent(li) hafızasında yerlerini alırken Kadıköy Belediyesi Hizmet Binası’nda da kent içerisindeki devamlılığını korumuştur. Yapı içerisinde kurgulanan meydan-avlu farklı fonkisyonlara adapte olabilmektedir. Bu adaptasyon senaryoları, planlar içerisinde gösterilmiştir.

Meydan - Avlu
Çayır fikrini yalnızca proje alanı ile sınırlamamak, bu peyzaj sürekliliğini Kurbağalıdere’ye kadar taşıyacak bir kamusal omurga olarak kurgulamak hedeflenmiştir. Bu doğrultuda, mevcut metrobüs durağının yer altına alınması ve burada yapılması planlanan metro durakları ile birlikte bu yeni kamusal boşlukla entegre edilmesi önerilmiştir. Aynı zamanda proje alanının güneybatısında yer alan mevcut açık otoparkın da yer altına alınmasıyla birlikte, yüzeyde oluşturulacak kesintisiz yeşil alan, kentli için ulaşılabilir, geçirgen ve kesintisiz bir nefes alanına dönüşecektir. Bu öneriyle, çayır kavramı sadece mimari bir fikir değil, kentsel ölçekte nefes aldıran, toplumsal belleği yeniden şekillendiren bir kamusal strateji olarak ele alınmıştır.
Tasarımda, katılımcılık, şeffaflık ve sosyal sürdürülebilirlik kavramları ele alınmıştır. Yeşil çatılar, geçirgen cephe panelleri, doğal havalandırma, gri su sistemleri ve güneş kırıcılarla desteklenen yapı; iklimsel duyarlılık ve düşük enerji tüketimi hedeflerini öncelikli hale getirmiştir.
Kadıköy Belediyesi Hizmet Binası tasarımı, kamusal belleğin sürekliliğini gözeterek geçmişin izlerini günümüz kent yaşamına taşıyan, sosyal, kültürel ve mekânsal düzlemlerde kente dokunan bir öneri olarak kurgulanmıştır. Yarışma alanını yalnızca bir hizmet yapısının değil, kentlinin gündelik yaşamına temas eden, onu içine alan, dönüştüren ve birlikte üretime imkân veren bir sosyal merkez olarak ele almak, tasarımın temel yaklaşımı olmuştur.
Yapı Yaklaşık Maliyet
