'Mimaride Işık' konferans dizisinin 4. konuğu olan ödüllü aydınlatma tasarımcısı Gerd Pfarré, YEM'de gerçekleştirdiği sunumda, aydınlatma tasarımında 'yansıma'nın önemine değindi. Önceki buluşmalarda aydınlığın ve karanlığın tasarlanmasına odaklanan Mimaride Işık, bu kez 'yansımaların tasarlanması'nı gündeme taşımış oldu.
PLD Türkiye tarafından, Philips sponsorluğunda düzenlenen 'Mimaride Işık' etkinliğinin dördüncüsü, 3 Haziran 2014 Salı akşamı Yapı-Endüstri Merkezi'nde gerçekleştirildi. HafenCity Üniversitesi metro istasyonu projesinin ödüllü aydınlatma tasarımcısı Gerd Pfarré'nin konuşmacı olarak katıldığı etkinliği, 500'ü aşkın katılımcı ilgiyle izledi. Pfarré, 'Yansımalar' başlıklı sunumunda, mimari aydınlatmada yansımanın önemine dikkat çekti.
Etkinliğin açılışında konuşan Ağustos Teknoloji kurucu ortağı ve PLD Türkiye dergisi genel yayın koordinatörü Emre Güneş, aydınlatma tasarımının ülkemizde geç gündeme gelen bir konu olduğuna işaret ederek, "Mimaride Işık konferansları ile bağımsız aydınlatma tasarımının kente katkısını ortaya koymaya çalışıyoruz" dedi.
Philips Türkiye Pazarlama Direktörü Hakan Payzun ise, "Philips olarak her konuda sürdürülebilir olmaya dikkat ediyoruz" diyerek, dört yıl önce başlayan 'Mimaride Işık' serüvene katkıda bulunmaya devam etmekten duydukları memnuniyeti ifade etti. Işığın, fonksiyonelliğinin yanısıra dijital çağ için vazgeçilmez bir estetik unsur olduğunu vurgulayan Payzun, "İnovasyon gücümüz ile LED'i daha fazla hayatın içine katan ürünler sunuyoruz" dedi.
Gerd Pfarré, 'Yansımalar' başlıklı sunumunda, tasarım pratiği pfarré lighting design'ın projeleri dahil, ışığın hayatımıza dokunduğu örnekleri paylaştı.
Yansımanın temelde çok basit bir olay olduğunu belirten Pfarré, yansımanın mekan hissi yaratmada ve mekanı tanımlamadaki rolüne değindi. Yansıma olmadan hiçbir şey göremeyeceğimizi, yansıma ile yaratılan sonsuzluk hissinin mimarlık için önemli bir öğe olduğunu hatırlatan Pfarré, yansıtıcı yüzeylerin belli bir tasarım doğrultusunda kullanıldığı örnekler sundu.
"Işık sihirlidir, bazen nereden geldiğini anlayamazsınız" diyen Gerd Pfarré, Cirque du Soleil'in göz alıcı performanslarına göndermede bulunurken, sahne ışığı ile mimari ışığın birbirine karıştırılmaması gerektiğinin de altını çizdi ve şunları ekledi:
"Bir mekandaki ışık iyiyse farkına varmazsınız. Her projede aydınlatma tasarımcısı olmalı demiyorum ama bazen olması daha iyi! Mimarlıkta yansıma cepheyi hafifletir. Ancak güçlü yansıtıcı yüzeylere dikkat etmeliyiz çünkü çok güçlü yansıma çevredekileri rahatsız eder."
Aynı ışık kaynağına renk katarak ayrı bir mekan algısı yaratılabileceğine de değinen Gerd Pfarré, bu yönde gerçekleştirdiği bütünleşik mimari aydınlatma projelerinden örnekler paylaştı. Yarışma ile elde ettikleri HafenCity Üniversitesi metro istasyonu projesinin 6 yılın sonunda tamamlandığını söyleyen Pfarré, yer altına aldıkları konteynerler ile yarattıkları 'dağınık aydınlatma'nın (ambient lighting) tren bekleyen yolcular için farklı bir deneyim sunduğunu belirtti.
"Renk karnavalı çok yorucu ve fazla trendy" diyen Pfarré, HafenCity istasyonunda ışıklı konteynerlerden çok, bunların etrafa yaydığı ışığın algılandığına dikkat çekti; "Bu bir toplu taşıma projesi. İnsanlar her gün aynı istasyonu kullanıyorlar. Hareketli konteynerler, treni beklerken sürekli farklı bir ışıkla karşılaşmalarını sağlıyor."
Gerd Pfarré'nin sunumda bahsettiği diğer bir ilgi çekici proje ise, Der Spiegel ofisi idi. Bu projede de yansıtıcı yüzey fikrinden yola çıktıklarını ifade eden Pfarré, Spiegel'in anlamına da atfen 'ayna' efekti kullandıklarını ekledi.
"Kontrast yansımanın kardeşidir. İkisinin doğru kombinasyonu ise istediğimiz görüntüyü verir." diyen Pfarré, yansımanın çok farklı anlamları olduğuna dikkat çekerek, "Yansımanın algılanmasında gördüğünüz, birebir bilginin yanında, bilinçaltına refer eden bir durum da söz konusu" dedi.
Konuşmasının son bölümünde dış mekandaki aydınlatma projelerini ele alan Gerd Pfarré, yapıların gündüz ve gece görünümünün çok farklı olabildiğine işaret ederek şu uyarıda bulunmayı ihmal etmedi:
"Aydınlattığımız yapılarda, 'yüze doğrultulan meşale'dense güzel bir görüntü yaratmaya çalışıyoruz. Nasıl ki kuaföre gittiğinizin sokakta parmakla gösterilecek derecede göze batmasını istemezseniz, aydınlatma tasarımı için de aynı durum söz konusu. Bu noktada kullanacağınız ışık ve renk miktarı ile aydınlatmanın kalitesi çok önemli."
'Mimaride Işık vol.4' etkinliği, soru-cevap bölümünü takip eden kokteyl ile sona erdi.