Barselona'da, olimpiyat stadyumu ile Montjuic mahallesi yakınında konumlanan 1900 doğumlu "Arenas de Barcelona", Richard Rogers tarafından hazırlanan yenileme projesi ile yaşamını, ticaret ve eğlence merkezi olarak sürdürecek. Yeni fonksiyon çerçevesinde, tarihi yapının üstüne ahşap bir kubbe konduruldu.
Katalanlar tarafından pek benimsenmeyen boğa güreşi "aktivitesi", Arenas de Barcelona'yı uzun süren bir yalnızlığa mahkum etmişti. Ta ki kentin bu civcivli noktasında yer alan tarihi arenanın, İspanyolların rekrasyonel yaşamına eklenmesi kararlaştırılana dek...
Arena'nın mühim komşuları
Montjuïc Tepesinin yamacında konumlanan Plaça d'Espanya, 1715'te darağacı Ciutadella'ya taşınana dek kamuya açık infazların gerçekleştirildiği bir alandı. 1915 yılında mimar Josep Amargós tarafından tasarlanarak bugünkü adını alan meydan, asıl hedef olan 1929 Dünya Sergisi'ne ancak yetiştirilebilmişti. Venedik'teki San Marko Bazilikası'nın çan kulesi kopyalanarak, 1929 Sergisi için inşa edilen, 47metrelik ikiz kulelerin yer aldığı alan, bugün kentin önemli ticari fuarlarına ev sahipliği yapıyor.
Tam kulelerin karşısına denk gelen "Arenas de Barcelona", 1900 yılında Mudéjar tarzı tuğla işçiliği ile inşa edilerek Plaça d'Espanya'daki yerini almıştı. Katalanya bölgesini pek sarmayan boğa güreşi aktivitesi nedeniyle yıllardır atıl durumda bekleyen Arena'nın sonunda karma kullanımlı bir merkeze dönüştürülmesi kararlaştırıldı.
"Modifikasyona açık esnek bir proje hedefledik"
19. yüzyıl sonunda inşa edilen ve 1970'lerden beri atıl durumda akıbetini bekleyen Arena'nın yenileme projesini üstlenen ünlü mimar Richard Rogers, Barselonalıları çok yakında, ticari ve rekreasyonel etkinlikleri bir arada barındıran 70 bin metrekarelik yeni bir merkeze kavuşturacak. Karma kullanımlı merkez, yerin altında 1250 kapasiteli çok katlı bir otoparka sahip olacak.
Yenileme çalışmasının en önemli sorunlarından biri, arenaya zemin kotunda birden fazla girişin dahil edilmesi idi. Bu doğrultuda cephe belirli noktalarda kazılarak, tarihi temeller güçlendirildi.
Öngörülü bir tavır sergileyen mimari ekip, projeye ilişkin olarak; "Gelecekteki modifikasyonlara olanak tanıyan ve binanın içinde çok çeşitli etkinliklerin organizasyonuna izin veren esnek bir proje üretmeyi hedefledik" açıklamasında bulundu.
Bumeranglar üzerine kondurulmuş dev fincan
En çok göze çarpan değişiklik ise, tarihi arenanın üstüne eklenen çatı. Malzemesi Fransız Finnforest firması tarafından sağlanan 76 metre çapındaki ahşap kubbe, halihazırda arenanın üstüne kondurulmuş durumda. Ekleme çatıda ahşabın tercihi edilmesi, estetik görüntünün yanı sıra; malzemenin tarihi binaya getirceği minimum yük ve düşük karbon ayakizi ile de doğrudan ilişkili. Öte yandan, çatı strüktürünü oluşturan yangına dayanıklı glulam ahşap kirişlerin, bu konuda ayrı bir güvenlik önlemi alma gereksinimini ortadan kaldırarak inşaat maliyetini düşürdüğü de bildiriliyor.
Bir alt seviyeden 3 metre yükseğe ulaşan kubbe, bumerang formundaki yirmiye yakın kolonun üzerine oturtulmuş.
Gökyüzüne açılan kubbenin altında konumlanan 5.100 metrekarelik teras, ziyaretçileri kente ve Monjuic tepesine hakim manzarası ile oldukça etkileyeceğe benziyor. Bol güneşli İspanyol coğrafyasında olmazsa olmazı solar panellerle kaplanan kubbe, şebeke ve havuz suyunun yanı sıra dinlenme odalarının ısıtılması için yeterli enerjiyi üretecek.
Projenin tamamlanmasında geri sayıma geçilirken, Arena'nın en erken bu ay (Mart 2011) içinde kapılarını açacağı bildiriliyor.
Projeye ait diğer görseller için lütfen ilerleyiniz.