Çağdaş Demokrat Toplumcu Mimarlar Grubu, dün yaptığı yazılı basın açıklamasıyla 'Mimarlık Toplum Hizmetinde' anlayışıyla bu onurlu görevi devam ettirmeye talip olduklarını açıkladı. Mimarlar Odası'nın mevcut yönetimini oluşturan Çağdaş Demokrat Toplumcu Mimarlar Grubu, açıklamada, Türkiye ve dünya mimarlık gündeminin uluslararası gayrimenkul tacirleri ve yerel taşeronlarının yönlendirdiği bir paylaşım ortamının karanlıklarına doğru hızla itilmek istendiğine işaret ediyor.
Açıklamanın tam metni şöyle:
"İnsanlığın var oluşundan bu yana gelmiş geçmiş tüm kültürlerin ilmek ilmek dokuduğu uygarlık serüveninin izlerini geleceğe taşıyan en önemli tanıklıklardan biri olan mimarlık mesleği; doğal, tarihi, kültürel tüm değerleri daha da önemlisi, barışı ve insanlığın geleceğini tehdit eden küresel kapitalizmin sınır tanımaz kâr tutkusunun tehdidi altındadır.
İnsanları, kültürleri ve kentleri acımasızca yok eden bu tehdit karşısında, doğal ve kültürel değerlere saygılı ve insan onuruna yaraşır bir yaşam çevresinin savunulması ve geliştirilmesi yolunda bir dünyanın biçimlenmesi, mimarlık toplumunun vazgeçilmez temel sorumlulukları arasındadır.
Bu tarihsel sorumluluk ve görevin bilincinde olan TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi'nde sorumluluk üstlenen Çağdaş Demokrat Toplumcu Mimarlar, 'Mimarlar Odası Toplum Hizmetinde' ilkesini temel alan bir çalışma anlayışı ile TMMOB Mimarlar Odası'nın elli yılı aşkın onurlu mesleki ve toplumsal mücadelesini aynı kararlılıkla sürdürmüş ve sürdürecektir.
Bu çerçevede Haydarpaşa, Galata, Haliç, Parkotel, AKM, Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu, Süleymaniye, Sultanahmet, Kazlıçeşme, Karayolları arazisi, Küçükçekmece, Kartal, Levent İETT Garajı, Sulukule, Balat, Tarlabaşı gibi alanlarda pek çok dönüşüm planı ve yıkım projelerini gündeme getiren, ve bu projelere karşı duyarlı tüm sivil toplum örgütleri ve İstanbullularla birlikte sürdürülen hukuk ve kent mücadelesini ‘Çirkin ve Edebe Adaba Sığmayan Engeller!' olarak niteleyen ve bir ülkenin yönetimini her türlü bilimsel, çağdaş kentleşme, planlama ve mimarlık bilimine aykırı yatırımların iş takipçiliği olarak algılayan anlayışlar bu mücadeleye engel olamayacakları gibi bu yöndeki çabalarımızı pekiştirecektir.
Kent ve ülke kaynaklarının sömürülmesini esas alan, küresel, bölgesel ve ulusal ölçekte uygulanan politikalar eşliğinde; kentlerimizi, doğal, tarihi ve kültürel varlıklarımızı talan ederek dünya mirası kentimizi uluslararası yağma pazarında haraç mezat satışa çıkaran ve mesleğimizi bu rant mekanizmanın basit bir aracı haline getirmeye çalışanlar, uygarlık tarihinin sayfalarında hak ettikleri yerleri alacaklardır.
Demokratik, katılımcı ve şeffaf bir çalışma anlayışıyla, çağdaş, sağlıklı, güvenli yaşam alanları ve kentler yaratabilmek adına mimarlık kültürünü kentlilerin gündemine taşımak; mimarlık ve kent dayanışma platformlarını daha da yaygınlaştırarak mimarlığın toplumcu, ilerici, aydınlık ve yaratıcı yüzünü hayata taşıyabilmek için Çağdaş Demokrat Toplumcu Mimarlar olarak, ‘Mimarlık Toplum Hizmetinde' anlayışıyla bu onurlu görevi devam ettirmeye talip olduğumuzu tüm kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz".
Grubun 40. dönem çalışma programı önerisi için tıklayın