Dünyanın En Büyük Resmi: Sanat ile Safsata Arasında 100 Bin Kilometrelik Çizgi

E. Seda Kayım / 30 Mayıs 2008


GPS cihazıyla yapılmış oto-portre

 

Dünyanın en büyük çizimini, ama gerçekten çok ama çok büyük bir çizim yapmak isteseydik, hangi medyaları kullanırdık? Kalem, kağıt çok pratik gözükmezdi. Dev bir çizimi dijital ortama aktarıp, baskıya versek... Muhtemelen tahmin edilemeyecek meblağlara mal olurdu; en azından hayalini kurduğumuz çizimin büyüklüğünü nasıl tayin ettiğimize bağlı olarak. Peki ya bu çizim, dünyanın çevresini saracak, hatta tüm yerküreyi kaplayacak büyüklükte olsun isteseydik? İsveçli bir grafik tasarımcı ‘dünyanın en büyük çizimi'ni yapmak için verimli ve elverişli bir çözüm buldu. Buldu bulmasına, ama ‘gerçekleştirme aşaması' gerçek bir sanat safsatasına dönüştü.

Tüm olaylar, İsveç'li Erik Nordenankar'ın web-sitesinde yaptığı bir duyuru ve yayınladığı bir görsel ile başladı. ‘Dünyanın en büyük çizimi', GPS izleme teknolojileri sayesinde ve kargo şirketi DHL vasıtasıyla yaratılacaktı. Kalem, yani GPS cihazını taşıyan, Nordenankar tarafından özel olarak tasarlanan çanta, 17 Mart'ta Stockholm'den yola çıkarak Nordenankar'ın önceden belirlediği bir rota üzerinden dünyayı dolaştı. Çantanın dünya çevresinde takip ettiği patina, çizimin fırça darbeleri oldu ve bu çizgiler 6 ayrı kıtada 62 ülkeyi geçip, 100,664 kilometre katederek Erik Nordenankar'ın ‘oto-portresi 'ni ortaya çıkardı.

Daha da ilginç olan, aslında fırça darbelerinden değil, ancak tek bir el hareketinden bahsedebilmemizdi. GPS'in düzenli rota takibi yapabilmesi ve bunun bir çizim olarak sağlıklı aktarılabilmesi için, tüm ‘resmin' tek çizgiden oluşması gerekiyordu .


Kullanılan GPS cihazı ve özel tasarlanmış çantası

55 günlük gezisini tamamlayan çanta, Stockholm'e döndüğünde içindeki GPS'in ‘rota hafızası'nı bilgisayarına indiren Norenankar, artık eserine bakıyordu. İnternet sitesinde ise, yolculuğun detaylarını içeren DHL'in Stockholm deposunda çekilmiş bir video, kargo şirketinden gelen faturalar sergilendi. Dijital sanatın çağı bu olsa gerekti...

Ne var ki, Nordenankar'ın ‘çizim'ine ilişkin ikna olmamış yorumlar birbiri ardına akmaya başladı. Muhtelif internet sitelerinin bloglarında başlayan şüpheci yorumlar, Nordenankar'ın kişisel web-sitesinde yayınladığı söz konusu özel GPS çantasının resimleri ve hatta DHL'den gelmiş birkaç düzine faturayla çektirdiği fotoğraflarına da tav olmadı. Peşi sıra gelen yorumlar, ‘dünyanın en büyük çizimi'nin –en azından bu yöntemle- gerçekleştirilemeyeceğini iddia ettiler. Nordenankar'ın verdiği bilgileri yetersiz ve çelişik bulan blogcular, sistemin işleyişindeki aksaklıkları üşenmeden sıraladılar.

1 – DHL, enlem ve boylam bildirilerine göre gönderim yapmıyordu.
2 – DHL uçakları, "hiç iniş yapmadan Hindistan Okyanusu'nun üzerinde başıboş dönüşler yapmak" şeklinde bir komutu algılamıyorlar.
3 – Bir kargo uçağının alüminyum zırhının içinden GPS sinyali alınamaz.
4 – Yedek pilleri dahi olsa, hiçbir GPS sistemi şarj edilmeden 55 gün dayanamaz.

 

DHL verilmiş kargo teslim noktaları ve her durağın enlem-boylam bilgileri

Belki daha da ileri giderek, Nordenankar'ın harita-çiziminin başlangıç noktası ile son noktası arasında 4 derecelik boylam sapmaları bulanlardan, DHL'e verilmiş kargo teslim noktalarının kimilerinin okyanusun ortasında koca bir hiçliğe çıktığını tespit edenlere dek çok sayıda ‘fikir-babası' ortaya çıktı. Hatta, "Acaba pilotlar uyuşturucu madde etkisi altında mıydı?" diyerek meseleye açıklık getirmeye çalışan esprili ilgililer bile oldu.

Belki de en zekice hamle yapılarak, DHL'in isim hakları alınmadan veya izin koparılmadan böylesi mecralarda isminin zikredilmesinin imkansız olduğu gerçeğinden yola çıkılarak, ‘dünyanın en büyük çizimi'ndeki payı soruldu. Şirketin İngiliz Telegraph gazetesine yaptığı açıklama oldukça net: "Stockholm'deki depomuzda çekim yapılmasına izin verdik, çünkü bunun yalnızca bir okul projesi olacağı yönünde bilgilendirilmiştik. Dolayısıyla bu görüntüler de, proje de okulun dışına çıkmayacaktı. Ama sonuç olarak, GPS aracını hiçbir yere göndermedik ."



Yolculuğun kargo şirketi tarafından gönderilen faturaları

‘Dünyanın en büyük çizimi'nin koca bir safsata olduğunun ortaya çıkmasının ardından, bir yanda büyük bir dolandırıcılık mevzunun sırrını çözmüşçesine sevinenler, diğer yanda fikrin güzelliği karşısında hayal kırıklığına uğrayanlar vardı. DHL'in ‘talep' ettiği açıklama ise, kısa bir süre sonra Nordenankar'ın web-sitesinde duyuruldu. Nordenankar, tüm bunların ‘elbette' bir saymaca olduğunu , bu bilgiyi vermemesinden kaynaklanan bir rahatsızlık duyulmasını da anlayamadığını belirterek şunları söylüyordu: "Bu tamamen saymaca bir iştir. DHL hiç bir aralıkta adı geçen cihazları taşımamıştır."


Her halükarda, Nordenankar'ın görsel iletişim tasarımı bitirme ödevi olarak ‘Dünyanın En Büyük Çizimi', muhtemelen hedeflenin çok üzerinde bir ilgi çekti. Sansasyonel olmasını bir kenara bırakmayarak, her daim sanatın safsata üretmesi ve sansasyon yaratmasının olağanlığı ve hatta gerekliliği hatırlanarak bir kez daha bakıldığında, dünyanın en büyük çiziminin bir cihazdan çıkmasının değersizliği anlaşılacaktır. Fikir fikirdir, safsatanın da bizi yüksek sanat hayalimizden uzaklaştıran yegane araç olduğu pekala söylenebilir. Manipülasyon ise, öyle görünüyor ki, Nordenankar'ın işinde en az dikkate alınması gereken şey...


İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :