Garanti Bankası Kültür Kurumu SALT Açılıyor
mimarizm.com / Sercan ALTAN
/ 21 Mart 2011
Garanti Bankası'nın yeni özerk kültür kurumu SALT hizmete giriyor. Han Tümertekin liderliğindeki kapsamlı bir ekibin çağdaş bir yaklaşımla yeniden işlevlendirdiği SALT, 19. yüzyıla ait iki tarihi binada, toplam 15 bin metrekarelik alanda faaliyet gösterecek. Restorasyon çalışmaları tamamlanmak üzere olan SALT Beyoğlu 9 Nisan 2011'de, SALT Galata ise Eylül'de ve İstanbul Bienali ile eşzamanlı olarak kapılarını açacak.
SALT, Garanti Bankası'nın iletişim çalışmaları kapsamında farklı misyonlarla ve çeşitli mekanlarda etkinlik gösteren Osmanlı Bankası Müzesi, Platform Garanti Güncel Sanat Merkezi ve Garanti Galeri'nin özerk bir kurum olarak yeniden yapılandırılması ile kuruluyor.
Tanıtımı, bugün (21 Mart 2011) SALT Beyoğlu binasında gerçekleştirilen bir toplantı ile yapılan kurum adına söz alan ilk isim, Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen oldu. Özen, önemli başarılara imza atan "Garanti Bankası kültür kurumlarının, birikim ve altyapısını geleceğe dönük tek bir kurumda birleştirmeyi" amaçladıklarını belirtti. SALT İletişim ve Yönetim Direktörü Sima Benaroya SALT'ta, misyonundan sanatsal yaklaşımına, kurum kimliğinden kavramsal niteliğine özgün bir yapı oluşturmaya amaçladıklarını dile getirdi. SALT Araştırma ve Programlar Direktörü Vasıf Kortun ise SALT'ta, kullanıcısıyla biçimlenen esnek ve büyük bir kurum amaçladıklarını vurgulayarak, deneyselliği ön planda tutacaklarını aktardı. Kortun, "Sonuçlarını bilmediğimiz süreçleri anlamlı buluyoruz" ifadesini kullandı.
Toplantıda hazır bulunan ve proje ekibinin liderliğini üstlenen Han Tümertekin de, Galata ve Beyoğlu olmak üzere iki binayı kapsayan bir kurgu izlediklerinin altını çizen konuşmasının ardından, basın mensuplarına restorasyon çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğu binayı gezdirdi.
"Geçiş Arayüzü" ve Yapı Evreleri Belirteci Olarak Bir Cephe
"Siniossoglou Apartmanı" ismini taşıyan ve SALT Beyoğlu olarak yeniden kullanıma hazırlanan bina, özgün yapı elemanları korunarak güçlendirildi ve günümüzün yapım teknolojilerinden destek alınarak yeni işleve uygun bir kurguya kavuşturuldu. Binanın bütünündeki mimari düşünce, çok sayıda insanın yatay ve düşey dolaşımı üzerine temellendirildi.
Gün boyunca önünden ortalama 1 milyon kişinin geçtiği binanın planimetrisi ve cephesi, olabildiğince çok ziyaretçinin ve neredeyse farkında olmadan içeriye girmesini sağlayacak şekilde kurgulandı. Tam olarak da bu nedenle, tüm cephe bir "geçiş arayüzü" olarak tasarlandı. Tümertekin, projede en çok zorlandıkları konulardan birinin iç dolaşımı, yapının özgün halinde herhangi bir değişiklik yapmadıkları girişlere göre kurgulamak olduğunun altını çizdi.
Caddenin devamı niteliğinde tasarlanan, 290 metrekare büyüklüğünde olan ve İstiklal Caddesi'nin olağan kalabalığını içeri davet eden "Forum", günlük program bilgilerinin paylaşıldığı ve binadaki öteki mekanlara geçiş sağlayan bir öge olarak tasarlandı. Söz konusu "Forum" bölümünde, binanın bu güne dek geçirdiği bütün evreleri ve müdahaleleri görülür kılan bir cam cephe bulunacak.
Yapı girişine eklemlenen 160 metrekarelik "Açık Sinema", programlı gösterimlerin yanı sıra anlık etkinlikler, performanslar ve konuşmalar için samimi bir platform oluşturacak. Diğer bölümleri ortak dolaşım, arşivleme, depolama ile büro alanlarını ve "Bahçe"yi barındıracak olan yapı, bir de kafeyi kapsayacak.
SALT'ın özgün niteliklerinden bir diğeri, kurum logosu yerine kullanılacak olan ve kendisi için özel olarak tasarlanmış "Kraliçe" adını taşıyan bir yazı tipi olacak. Bu yazı tipi, ileriki yıllarda sürekli yenilenecek.
İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın