Batı Tren İstasyonu

Nazire BİLGİLİ / 02 Şubat 2015
Yolculuklarda kıyısından, köşesinden, içinden geçilen Batı Tren İstasyonu çevrenin bir anda daha yakından izlenmesine olanak sağlar. (...) Bu istasyon öğrenci biletlerinin ucuzluğu, "Geçen yine Varşova'dayız" cümlesi ve treni kaçırmamak için koşturmalardır aynı zamanda da...

O an içinde bulunduğumuz çevre yalnızca bir ağaç ve onun gölgesinden oluşabilir. Ertesi gün az katlı binaların, tren istasyonunun, bu istasyona ait tabelanın olduğu bir çevrede bulabiliriz kendimizi.

Bilenler bilir, Avrupa'da bir yerlerde Polonya diye bir ülke ve bu ülkede Varşova diye şehir vardır. İkinci Dünya Savaşı sırasında Naziler tarafından yerle bir edilen bu şehir sosyalist dönemin etkilerini de üzerinde hala taşımaktadır. Yolculuklarda kıyısından, köşesinden, içinden geçilen Batı Tren İstasyonu çevrenin bir anda daha yakından izlenmesine olanak sağlar. Artık o an gözümüzde bu çevre yalnızca binalardan ve yollardan oluşan bir yer değildir; o anki tren sesi, tabelanın eskimişliği, raylar ve istasyon binası anlamlı bir bütünlük oluşturur.



fotoğraf: Nazire BİLGİLİ


Bu istasyon öğrenci biletlerinin ucuzluğu, "Geçen yine Varşova'dayız" cümlesi ve treni kaçırmamak için koşturmalardır aynı zamanda. Eğer bir de hava güzelse, ertesi güne yetiştirecek işler de yoksa fotoğraf çekmek ve düşünmek, bu zamanının demir perde ülkesinde daha ilgi çekici bir hale gelir.

Soğuk savaş döneminde Sovyetler Birliği'nin ve Doğu Avrupa'daki sosyalist ülkelerin, sosyalist olmayan ülkeler ile olan kapalılık siyasetini sembolize eden bir terim 'demir perde'; ülkeler arası iletişimin arasındaki bir perde.

Winston Churchill'in 1946'da yaptığı konuşması tarihe ‘Demir Perde Konuşması' olarak geçmişti: "Baltık'taki Stettin'den Adriyatik'teki Trieste'ye değin kıtanın üzerine bir demir perde çekilmiştir, bu çizginin arkasında Orta ve Doğu Avrupa'nın  başkentleri uzanmaktadır: Varşova, Berlin, Prag, Viyana, Budapeşte, Belgrad, Bükreş ve Sofya. Tüm bu ünlü şehirler ve çevresindeki insanlar Sovyet alanı olarak adlandırmam gereken bir yerdedir ve hepsi de yalnızca Sovyet etkisi altında kalmamış bazen daha da artan bir derecede Moskova'nın kontrolü altına girmiştir."

Avrupa'da doğu ve batı arasındaki çizgi 1955'te Varşova Paktı'nın imzalanmasıyla başlamıştı. Doğu bloğu ülkelerinin askeri ve siyasi ortaklık temeline dayanan bu demir perde ise ancak 1989'da Sovyet rejiminin Doğu Avrupa'da çökmesi ile son bulabilmişti.

Demir perdenin ardındaki örneklerden yalnızca biri, Varşova ve Batı Tren İstasyonu. Şehirleri kendi tarihsel bağlamları içinde görebilmek o şehri daha iyi anlamamız için ilk şart aslında, çünkü o andan sonra herhangi bir yapılı çevre yaşadıklarıyla şekillenen bir mimarlığın ve şehirciliğin de göstergeleri oluyor.

Belki de tüm bu romantik fikirlerle karşıladığım Batı İstasyonu'nda insanın çevresiyle kurduğu bağ şaşırtıcı bir taraftan da. Bu bağın içinde mimarlık da var, tarih de, aidiyet duygusu da. Hani mesela aradan zaman geçse ve burayı ilk gördüğüm şekliyle göremeyecek olsam, istasyon binası yıkılsa ve yakın köylere bu istasyondan gidilemeyecek olsa...

Ama biz bugün güzel şeylerden konuşalım.


Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :