Sevgi Türkkan'ın uzun soluklu 'Cennet' serisinin sonu: Yazarımız bu son bölümde "Laurence Bonvin'in İstanbul Cenneti" ile sanata, "Antalya'daki Yeryüzü Cenneti" ile turizme, "Cennet Temsilleriyle Yeryüzünde Yaşam" ile ise metodolojiye eğiliyor; cennet algısının toplumsallığını sorguluyor.
Ekşisözlük'de cennet
tek tanrılı dinlerde inananların öldükten sonra gideceği yer olarak tariflenen her özelliğiyle mükemmel yer... (deluge, 25.03.2007 13:22:04 ~ ) / ferhat göçer'in yolun açık olsun adlı ikinci albümünden bir parçanın ismi. çok severim. (akthar, 25.03.2007 12:46:05 ) / kapısında "köpekler ve eşcinseller giremez" yazılı olduğuna inandığım yer. (perfect mistake, 25.03.2007 13:27:33 ~ ) / kapısına gidene kadar ne yazdığını bilemeyeceğimiz yer... (deluge, 25.03.2007 13:31:12 ~ ) / küçükçekmece'de beter mi beter bir mahalle adı . (teenslasher, 25.03.2007 16:15:54 ~ ) / anaların ayakları altında olduğu söylenen yer. (diabolis, 25.03.2007 16:58:07 ~ ) / ütopya. (dokuzcan, 05.05.2007 08:48:09 ~ ) / adını bir sokağa veren ünlü tv dizisi (temptation, 11.06.2007 01:35:34 ~ ) / gittiğinizde erkeklerin hurilerle, kadınların gılmanlarla oynaştığını görüp biz girmesek de olur diyeceğiniz yer... (nakhar, 11.06.2007 03:56:35 ) / "hayatım, aşkım, kaçışım / gülüyorum ben orada / güzel bir hareket çekmişim dünyaya..." şeklinde tanımlanabilecek yer. (brandon, 11.06.2007 )
Cennet-cehennem deki günlük hayatın karşılaştırmalı betimlemelerinden örnekler
İslamda sadece müslümanların girebileceği, diğerlerinin ise birazcık kızartılıp öyle sokulacağı kutsal bahçe. (nakhar, 11.06.2007 14:52:06 ~ ) / yedi bahçesi bulunan, bunlardan birinin dünya olduğu söylenen park. (nakhar, 11.06.2007 14:53:04 ~ ) / dante'nin ilahi komedya adlı eserinin ilk cildi. (rainbow, 12.08.2007 01:41:45 ~ ) / cehennemi geçince solda diye tarif edilebilecek hayali mekan. (benbilmem, 23.08.2007 21:27:54 ~ ) / kolların kırılıp yerlerine kanat takılacağı makam. (arkadanisve, 29.09.2007 16:22:14 ~ ) / dünyada yaşayıpta bu mevkiyi kazanmak için ölen insanların tüm egolarının tatmin edileceğinin vaat edildiği dünya (arkadanisve, 29.09.2007 16:24:01 ~ )
Laurence Bonvin'in İstanbul cenneti
Sanatçı 1991 senesinde Fransa'da bulunan l'Ecole Nationale Supérieure de la Photographie'den mezun olan Laurence Bonvin, hem Berlin hem de Cenevre'de yaşıyor. Lausanne Art School'da fotoğraf üzerine ders veriyor.
Laurence Bonvin, son beş senedir İstanbul çevresindeki özel toplulukların ve kentsel yayılmanın hızlı gelişimini inceliyor. Bu topluluklarda bireyselliğe çok az yer kalmasına rağmen, İstanbul'un zengin kesimi tarafından temiz ve güvenli birer cennet olarak kabul ediliyorlar. Bonvin, On the Edges of Paradise ve Istanbul Peripheral (Cennetin Kıyılarında ve İstanbul Çevresi, 2005-6) adlı çalışmalarıyla, yapay olarak oluşturulan bu mahallelerin sakin sertliğini vurguluyor. Bu yapay mahallelerin sınırları, oluşturulan cennet kavramı ile bunun etrafında büyümeye devam eden coşkun şehir arasında birer ayrılık çizgisi oluşturuyor.
Cennetin Kıyılarında ve İstanbul Çevresi, 2005-6, Laurence Bonvin
Antalya'daki yeryüzü cenneti
" Sonsuz bir düşe, sınırsız mutluluğa hazır olun. Tasarımı, mimarisi, üst düzey hizmeti ile dünyanın en özel mekânlarından birindesiniz. Burası: Adam&Eve.."
2007 yılında Antalya'da inşa edilerek hizmete sokulan "Akdeniz'in En Büyük Design Oteli" Adam&Eve, ‘sonsuza giden bir mekan hissi veren aynaları, beyaz ağırlıklı, yalın ve duru atmosferi, ruh halinize ve isteğinize göre renkleri değişen kişisel bir ışıklandırma sistemi' gibi özelliklerinin yanı sıra adı ve logosuyla (küp elma) adeta Cennet'in Antalya şubesindeki modern bir yeryüzü işletmesi. Otelin ve odaların girişlerinde sağda solda yerde kümeleşmiş bulutumsu pamuklar da bunun doğrudan bir göstergesi.
Cennet otelden görünümler
Adam&Eve ‘en'leri' ile de görülmeye değer:
Adem&Eve her şeyden önce dünyanın "en" seksi oteli olma iddiasındaki bir otel.
Ayrıca dünyanın "en" geniş lounge'u (10.000 m²), dünyanın "en" uzun havuzu (iki olimpik havuzu büyüklüğünde), "en" geniş atrium (22metre yüksek,175metre uzunluğunda), dünyanın "en" uzun bar'ı (Bluetooth Bar 96m uzunluğunda), "en" dekoratif mekanlar (5×5cm boyutunda 4 milyon 980 bin küçük ayna ile donatılmış), "en" seçkin işletmeler ( Akdeniz, Asya ve Osmanlı mutfağı restoranları, 4 bar, 8 mağaza), "en" ünlü DJ'ler ve "en" ilginç ışık şovları ile muhteşem bir parti mekanı sizi bekliyor' diyor. Bitmedi… Eğer ‘deluxe' bir odada kalacaksanız, o dahi dünya standartlarının çok üzerinde bir genişliğe sahip, her biri aynı zamanda kişisel spa özelliği taşıyan deluxe odalar tam 64m². Burası dünyanın "en" büyük odası. …Acaba boyut bu kadar da önemli mi??
‘Bu kadarı da olmaz!' dedirtecek ‘Angel Servisi'
"Sadece Adam&Eve'de bulacağınız Angel ve Buttler Hizmeti: Suite'lerde kalan konuklar için Angel ve villalarda kalan konuklarımız için Buttler (kâhya)...Onları 24 saat, her an ulaşabileceğiniz tatil asistanınız gibi düşünebilirsiniz. Tüm suit ve villa konuklarımız için, en az bir yabancı dil bilen, kendi alanında eğitim almış, deneyimli, insan ilişkileri ve organizasyon konularında uzman bir Angel'ımız ya da Buttler'ımız var.
Angel;
- Sizi havaalanında karşılar.
- Gelmeden önce odanızdaki son kontrolleri yapar.
- Villa ya da suite'niz ve tatilinizle ilgili her türlü konu ve ihtiyacınız ile ilgilenir.
- Restoran ve Spa Suite rezervasyonlarınızı yapar.
- Doğum günü, evlilik yıldönümü ya da özel kutlamalarınızı, talepleriniz doğrultusunda organize eder.
- Villadaki içki, kahvaltı, öğlen ve akşam yemeklerinizin siparişlerini alır, servis hizmeti verir.
- Varsa çocuklarınızla ilgilenir, onların otel içindeki aktivitelerden yararlanmasını sağlar.
‘Ve son olarak bir otel müşterisinin cennet oteldeki deneyimine dair yazdığı şiir;
ADEM & EVE RÜYASI
Bir yerde yaşadım dört gün dört gece,
Anlatılır her anı her hecede.
Cennette yaşadım sanki her gece,
Kum tanecikleri ince ince.
Oranın adı Adem Havva'ydı,
Orada her çeşit insan vardı.
Palmiye ağaçları sıra sıraydı,
Deniz çok güzeldi, güneş de vardı.
O beyaz hamakları hiç unutmadım,
Ben orada her anımı mutlu yaşadım.
Dalgalarla sarmaş dolaştır,
Ben orada kendimi aştım.
Unutulmaz eğlenceli geceler,
Her köşede vardı el ele sevgililer.
Oskar ile Givi dans ettiler,
Buraya gelenler eğlenmeyi bilirler.
Elma ağaçları tablo gibiydi,
İlgilenen kızlar huri gibiydi,
Yemekler çok güzel lezzetliydi,
Hiç kusuru yok cennet gibiydi.
Adem ile Havva geri gelseydi,
Keşke bu güzellikleri görselerdi.
Odaların her yanı ayna ve bembeyaz,
Harika geçti benim için bu yaz.
Adam Eve' den aldım büyük haz,
Kısmetse oradayım yine bir dahaki yaz.
Meliha Demire
Cennet temsilleriyle yeryüzünde yaşam
Bu çalışma çerçevesinde bir araya getirilmiş "cennet" modeliyle öyle ya da böyle ilişkili, özellikle de Türkiye coğrafyasında üretilmiş olması dolayısıyla seçilen üretimlerin her biri tekil olarak son derece özgün ve zengin olmakla beraber, anlamsal kesişmelerin örtüşmelerin varlığı da göze çarpıyor.
Üretimler hakkında genellemeler yapmaya çalışmadan bazı örtüşen durumlar hakkında konuşulabilir.
Bunların en belirgin olanı cennete ait ilişkiler ve imgelerin dünyevi olanlardan çok da başkalaşmamış olmamalarıdır. Hatta çoğunda aynı modelin orada ve burada kopyalanmış ve cennete ait diğer imgelerin üzerlerine yapıştırılmış olduklarını görüyoruz. Yeryüzündeki referanslarını kaybetmemek ve kalıplaşmış imgeleri doğrudan yakalamak için bu sözde bütünsellik aranıyor. Bir diğer sık karşılaşılan durum, cinsellik imgesinin "cennet" imgesi ile çokça ilişkilendirilmektedir. Hatta haz'la tarif edilen deneyim çoğu zaman doğrudan cinsel haz olarak anlamlandırılıp öyle işleniyor. Bir diğer saptama ise cennet modelinin sağladığı iyi referanslar sebebiyle mekansal tüketimle ilgili herhangi bir kullanıma ve üretime çok uygun bir model teşkil ediyor olması. Zaten örneklerden de görüldüğü üzere bu uygunluk çoktan mekansal tüketim pratiklerinin bir güvenilirlik sağlayıcısı aracı haline gelmiş bile.
Türkiye'deki imgesel üretimin batıdaki üretimle karşılaştırıldığında oldukça sınırlı olduğunu, tabuların bu yolla sorgulanmasına ve kavramların yeniden üretilmesine o kadar da açık olunmadığını söylemek mümkün. Bunu İslam'ın imge yasağının tarihsel süreçlerdeki etkisi ile de bağdaştırmak mümkün. Yine de günümüz iletişim teknolojileri ve üretim araçların erişilebilirliği, kullanım alanlarının açılımları sebebiyle, niyeti ne olursa olsun her türlü üretimin aslında tabuları çözmeye ve onlardan yeni olasılıklar üretmeye istemese de aracı olduğunu yinelemek isterim.
Cennet imgesi artık sadece kurulu sosyal veya dini sistemlerin öngördüğü anlatıyı temsil etmiyor, onun yerine imgeyi kullananın kendi inşa ettiği cenneti sunuyor (represent x present). Her yeni temsil ile Cennetin yeniden inşa ediliyor, yeniden sunuluyor, yeniden inşa ediliyor ve bu süreçler eş zamanlı olarak devam ediyor.
İdeal olana (mimari olarak söylemek gerekirse ‘ideal mekana' ) ulaşabilme çabasının aracı haline gelen "Cennet" imgesinin inşaatı, bu vesileyle "ideal" olanı, "en"i, "hayal tartışmaya açan, sorgulayan ve yeniden üreten bir araç haline gelmektedir.
Donuk bir resim, bitmiş bir cümle olmak yerine, cennet bitmeyen bir şantiyedir.