Aydınlatma tasarımı ve danışmanlığı ofisi ONOFF'un kurucusu Ali Berkman, Frankfurt'ta düzenlenen aydınlatma fuarı ve ışık festivalini Mimarizm için değerlendirdi.
Günümüzde özellikle Türkiye'de, AVM ve karma işlevli yapıların kontrolsüzce çoğalması, öte yandan bilgisayar ve teknoloji çağının getirmiş olduğu asosyalleşme, insanların zamanlarının çoğunu kapalı alanlarda geçirmesine sebep olmaya başladı. Işığın, özellikle de günışığının, insanların biyolojik saatini ve dolayısıyla hormon salımı gibi metabolik işlemleri düzenleyen en önemli faktörlerden biri olduğunu varsayarsak, hayatımızdaki günışığı eksikliğinin ruh halimizi ve uyku düzenimizi son derece olumsuz şekilde etkileyeceğini kolaylıkla öngörebiliriz.
Light & Building Fuarı'na katılan birçok firmanın en önemli hedeflerinden biri de, iç mekanda LED ışık kaynaklarını kullanarak günışığını taklit edebilmekti. Bu hedefe en çok yaklaşanlardan biri, konuya farklı bir çözüm geliştiren İtalyan asıllı COELUX firmasıydı.
foto: COELUX
COELUX'un sunmuş olduğu çözüm, ürün tasarımından uzak, günışığından ilham alan ve mimariyle bütünleşerek mekanın parçası haline gelen bir sistem tasarımıydı. Günışığı almayan mekanların tavanına entegre edilen sistem sayesinde, mekanı deneyimleyen kullanıcılar, günışığının tavandaki ışık panelinden süzülerek içeriye girdiğini hissediyor, güneşin o anki konumunu dahi görme fırsatı bulabiliyorlar.
foto: Emre Güneş
Tavanda yer alan COELUX sisteminin yaydığı ışık hem mekanın hacimsel algısını güçlendiriyor, hem de deneyimleyenlere günışığı hissi vererek ruh hallerini olumlu yönde etkiliyor. Kullanıcılar tarafından direkt görünebilir olmasına rağmen; konumu, yapısı ve ışık kalitesi sebebiyle sistemi yakından inceleyenlerin tavandaki LED paneli günışığından ayırt etmeleri oldukça zor. Yakın zamanda Türkiye'de de tanıtımı yapılacak olan bu sistemi mutlaka deneyimlemenizi tavsiye ederim.
foto: COELUX
*
LED modül üretimi konusunda başarılı firmalardan biri olan XICATO , kendini diğer üreticilerinden biraz daha soyutlayarak, firmanın kurumsal hikayesini ve tasarladığı yeni modülleri ilham verici küçük odalar içerisinde deneyimsel mekanlar yaratarak sergiledi.
Bu odalardan birinde, Parsons tasarım okulu öğrencileri ‘Spot the Change' adlı bir deney gerçekleştirdi. Duvarlara 6 farklı Pantone renginden oluşan benekler, tavana ise renk sıcaklığı değişen ve LED ışık kaynakları içeren ışıklı bir gergi tavan uygulanmıştı. Mekana girenler, duvarlardaki benekler arasına gelişigüzel yerleştirilmiş renkli butonlara basarak renk sıcaklığı değişen farklı ışık senaryolarını etkinleştirebiliyordu.
foto: XICATO
İnteraktif bir deneyim tasarlayan öğrencilerin asıl hedefi, kullanıcılara farklı renk sıcaklıklarında renk algısının ne derece değiştiğini göstererek aydınlatma tasarımının renksel ve mekansal algıdaki önemi hakkında akılda kalıcı bir fikir vermekti.
>>>>>