Her yıl Kasım ayının ikinci Pazartesi günü başlayan hafta kutlanan “Dünya Çocuk Kitapları Haftası”na özel, mimarlar hem kendi okuma zevklerini hem de çocuklarıyla birlikte keşfettikleri dünyayı paylaştılar.
UNESCO tarafından 1972 yılından bu yana her yıl Kasım ayının ikinci Pazartesi günü ile başlayan hafta “Dünya Çocuk Kitapları Haftası” olarak kutlanıyor. Bu haftanın kutlanmasını ilk kez, 1917 yılında Amerikan izcilerinin kitaplık yöneticileri önermiş ve 1918 yılından itibaren Amerika’da, ülkemizde ise 1947 yılında kutlanmaya başlanmıştır.
Çocuklara kitap okuma sevgisini kazandırmak, kaliteli çocuk kitabı yazılmasını ve yayımlanmasını sağlamak, anne, baba ve çocukları kitap almaya yönlendirmek, çocukların evlerinde kitaplık kurmalarını teşvik etmek, ders kitabı dışındaki kitapların da okunmasını sağlamak haftanın amaçları arasında.
Çocuk kitaplarının kutlandığı bu haftada mimarlar da; çocuklarıyla olan tecrübelerine kendi okuma zevklerini de katarak kitap önerilerinde bulundular.
Dünya Çocuk Kitapları Haftası kutlu olsun!
Berna Ocak Dündaralp; Mimar, ddrlp Mimarlık ve Tasarım Kurucu Ortağı
Kitapların bize açtığı yeni dünyaları keşfetme ve tanıma fırsatının, içinde bulunduğumuz yaşam ve koşulları çerçevesinde çok önemli ve kritik olduğu gerçeği her geçen gün daha görünür oluyor benim için. Buradan hareketle çocukların tanışacağı her kitabın özenli ve titizlikle seçilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Çocuk kitaplarıyla gerçek ilişkim çocuğum olduğunda başladı, bu konuya mimar ve anne olarak başka gözle bakmaya başladım. Çocuklarıma okuyacağım kitaba; konusu, yaşına uygunluğu, içeriği ve görselliği kapsamında, bütününde benim ve çocuğum için ifade ettikleriyle birlikte bakıyorum.
Bu vesileyle çocuklarımla okumaktan keyif aldığımız kitaplardan birkaçını paylaşmak istiyorum:
Korkuluğun Kalbi; Yalvaç Ural, Sakar Cadı Vini’nin Maceraları Serisi; Laura Owen, Kourky Paul, Rüzgarın Üzerindeki Şehir; Behiç Ak, Mutlu Suaygırı; Richard Edwards, Carol Liddiment, Uğur Böceği Sevecen ve Salyangoz Tomurcuk Serisi; Erika Bartos.
Cem Cemal Çobanoğlu / İç Mimar, ABRA Design Studio Kurucu Ortağı
Çocukluğum bolca kitap okunan bir evde geçti. Babam, annem ve ablam sürekli kitap satın alırdı ve ilgi alanlarının çeşitliliği sayesinde de evimizde her türden kitap olurdu. Bana da sadece onların kitaplığımıza kazandırdığı kitaplardan seçip okumak kalırdı. Bazen seçtiğim kitap yaşım için çok ağır olur, hiçbir şey anlamazdım ve o kitabı ablamın benden dört yaş büyük olması sebebiyle, dört sene sonra okunacaklar listeme not ederdim. Bazen ise, “Şansa bak, hayatımın kitabını buldum” dediğim kitaplar çıkardı karşıma.
Önereceğim liste de, “Şansa bak, hayatımın kitabını buldum” dediğim kitaplardan oluşuyor. Bu arada, listemdeki kitapların hepsini, acaba neden çocukken bu kadar etkilenmiştim diyerek, 20’li yaşlarımda tekrar okudum ve çocuk aklıma hak verdim. Şimdi de, 30’lu yaşlarımda, ilk fırsatta hepsini tekrar okuyacağım. Çocuklara da bu kitapları önce bu yaşlarında, sonra da ilerleyen yaşlarında tekrar okumalarını tavsiye ediyorum. Tekrar okuduğunuzda, yer yer, çocukluk anılarınız, hayalleriniz ve o zamanki düşünme biçiminiz de aklınıza gelecek.
Küçük Prens; Antoine de Saint-Exupery, Kuyucaklı Yusuf; Sabahattin Ali, Şeker Portakalı; Jose Mauro de Vasconcelos, Küçük Kara Balık; Samed Behrengi, Puslu Kıtalar Atlası; İhsan Oktay Anar, Dünya Çocukların Olsa; Gülten Dayıoğlu, Momo; Michael Ende, Seksen Günde Devri Alem; Jules Verne, Martı; Jonathan Livingston, Richard Bach, Şimdiki Çocuklar Harika; Aziz Nesin, Beyaz Gemi; Cengiz Aytmatov.
Hakan Tüzün Şengün / Mimar, PARCH Kurucusu, İTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Görevlisi
Çocuklara kitap önermek onları hülyalı ve büyüleyici eski zaman konaklarının yüksek duvarlı bahçelerine hapsetmek gibi geliyor çoğu zaman. Evet, belki hazırlıksız oldukları, gafil avlanacakları ve üstlerinde gereksiz yükler oluşturabilecek alanlara yelken açmaları onlara da haksızlık şüphesiz ki ama yine de o bahçelerin duvarlarını biraz kırmak dökmek, çeperleri biraz daha geniş ufuklu bakışlara açmak gerek diye de düşünmeden edemiyorum.
Çocukları gizli dehlizleri olan, evrene ve genelde hayata kucak açan gizemli bir gözlemevinde tutmak gerek belki, gözlerini alabildiğine uzak ufuklara doğrultmak gerek! En azından bir süre - sınırsız meraklarını beslemek ve aç zihinlerini büyütmek için.
Bahçenin duvarlarına ilk kontrollü tırmanış için ise çizdiği çocuk kitapları ile de ayrı bir ün sahibi olan Fransız karikatürist Jean-Jacques Sempé’nin Türkçeye de çevrilmiş üç kitabını önerebilirim: Çocuklar ve diğer şeyler, Küçük Pıtırcık, Elma Surat'ın Akılalmaz Hayatı.
Çizgiye yüklenmiş düşünceyle bir ilk karşılaşma ve belki de ileride ‘çizerek’ düşünen meraklı genç zihinler üretmek için.
Heval Zeliha Yüksel / Y. Mimar, Editör, Öğretim Görevlisi
Çocuk kitapları ile aram hep iyi olmuştur ama gerçek anlamda çocuk kitapları ile tanışma serüvenim şu anda 6 yaşında olan oğlum Ali Dara’nın bebeklik dönemi itibariyle kendisine düzenli kitap okumam ile başladı ve her yeni kitap ile benim de duygu dünyamı derinden etkileyen hikayelerle karşılaştım. Hepsinin özünde, temel insani ahlak özelliklerini çocuklara hikayeler yoluyla anlatmak olsa da, biz yetişkinleri de en çarpıcı şekilde yakalayan konularla bu kitap seçme ve okuma seansları; oğlumla aramızdaki kuvvetli bir bağ ve zamanla sırasını heyecan ile beklediğimiz bir ritüel haline geldi. Büyüme sürecinde yaş grubuna göre değişen tercihler ile kütüphanenin içeriği sıklıkla değişse de genel yönelimim, güvenilir yayınevlerinden çıkan farklı tür yazım dili ve olabildiğince farklı çizgi dilinin yer aldığı kitaplar oldu. Çizgi dili seçimindeki çeşitlilik tıpkı hikayeler gibi dikkat ettiğim özelliklerden oldu. Kitap seçkimiz ise kitapçıda geçirilen uzun zamanlar sonunda ortaya çıktı. Her yayınevi ve her kitapçıyı tercih etmemek gibi bir alışkanlığı da bu süreçte kazandım. Çünkü çocuğun duygularını yanlış yönlendirecek, dili doğru kullanmayan, abartılı hikayelerle dolu yüzlerce kitap ile çok karşılaştım ve refleks olarak seçici davranmak önceliğim haline geldi. Önce güvenilir kitabevi seçildikten sonra, sıra konu seçimlerine yerini bıraktı. Bazen günümüzün sorunları ve sorunlara dair yeni kelimeler kitapların dünyasından bulup çıkardıklarımız oluyor, bazen yetişkinler tarafından en sevilen yazarların çocuk kitabı denemeleri en severek okuduklarımız oluyor, bazen benim ilgi alanım olan mimarlık ve sanat birlikteliğini çocuklara anlatma çabasında olan seriler gündemimizde üst sıralarında yer alıyor. Elbette çocuk klasikleri ise vazgeçilmezlerim arasında yerini hep koruyor. Listem hep uzundur ancak yer kısıtından ötürü son dönemde çok severek okuduklarımızdan birkaçını paylaşıyorum:
Sarayda Orman Cücelerinin Sergüzeşt’inden; Nazım Hikmet Ran.
Bu kitabın arkasında sözlükçe isimli bir bölüm var ve “sergüzeşt” gibi nice zamandır kullanılmayan kelimelere yer veriyor. Ayrıca kitabın resimleri de maceranın kendisini yansıtıyor.
Çocuklara En Güzel Masallar; Aziz Nesin.
Aziz Nesin’in külliyat niteliğinde çocuk kitapları bulunuyor. Sıraya konulup okunabilir.
Soso’nun Kompost Kitabı; Sima Özkan.
Bu tür kitaplar son yıllarda hayatımıza giren konuları çocuğunuz ile konuşmanızı sağlıyor. Ekolojik bilincin temellerini atıyor ve çevre duyarlılığı tanımlaması içine çok başka eylemlerin de girebileceğini gösteriyor. Çocuk bu kitaplardan öğrenip meyve sebze çekirdeklerini ayırıp tohum biriktiriyor ve atıklardan kompost üretmeye çalışıyor.
Beklenmedik Misafir; Feridun Oral.
Feridun Oral’ın her kitabı çocuklar tarafından çok seviliyor. Kediler baş kahramanı hikayelerinin. Harika resimler ile süslenmiş kitap, arkadaşlığı, vefayı, unutulan değerleri usulca hatırlatıyor. Elbette hayvan sevgisi aşılamayı da ihmal etmiyor.
Şehirdeki Küçük; Sydney Smith.
Mimarlar, çizerler storyboard (film şeridi) stilini temsiliyet için sıkça kullanırlar. Bir atmosfer yaratmak için, mekanı hikayeleştirmek için storyboard hazırlarlar. Bu kitap küçük film şeritleri ile bir şehri gezen bir çocuğun hikayesinden oluşuyor ve kitabı okuyan çocuk için çizgi dili bambaşka bir dünya sunuyor. Çocuk farklı çizgisel ifadeler ile düşünme becerisini geliştirmiş oluyor.
Anna Sanat Müzesinde; Hazel Hutchins & Gail Herbert.
Bu tür kitaplar benim sanata olan düşkünlüğümün bir yansıması olarak listede yerini alıyor. Bu tür kitaplar ile çocuk küçüklüğünden itibaren sanat mekanı ve sergilenen ürün ile bir yakınlık kurmuş oluyor ve hayatının bir parçası haline gelmesi için bir izlek oluşturabiliyor.
N. Müge Cengizkan / Mimar, Araştırmacı, Editör, Kürator
Çoğunluk olarak, çocuklar için yazılmış / resmedilmiş kitapların zengin dünyasına ancak çocuğumuz olunca ya da yakınımızda çocuklar olunca sızmamız ne tuhaf! Doğal olarak yetişkinlerin gözünden önümüze serilen bir dünya bu. Henüz kısıtlanmamış, kalıplanmamış, gereksiz endişeler yüklenmemiş, temiz bakışlara sahip çocuk dünyasına seslenmeyi başarabilen yazarlar iyi ki varlar.
Kendimizi ifade etmenin en temel yolu dili kullanmak. Tasarımcılar olarak bizler, ürettiğimiz ‘şey’ler için geçmişten bugüne oldukça çeşitlenen ifade araç ve yöntemlerini ‘icat etmiş’ olsak bile, hâlâ üzerine konuşmaya ve yazmaya ihtiyaç duyuyoruz. İçine doğduğumuz dili bile tam anlamıyla kullanamıyor olmamız, şu iletişim çağında bile çektiğimiz iletişimsizliğin temel nedeni; birbirimizi anlamıyoruz. Ana dilimiz dışında öğreneceğimiz her dil için de okumak en temel eylem. Çocuklar için, içine doğdukları dünyayı ve kültürü anlamak, içine doğmadıklarını keşfetmek, kendisini ve ilgilerini sezmek ve bunun içinden kendini zengin biçimde ifade edebilmek için ihtiyaç duyacağı şeydir kitap. Dünya çocuk kitapları haftası kutlu olsun!
Bu dünyayı birlikte keşfe çıktığımız Derin’le yaptığımız küçük bir seçki:
- Değnek Adam; Julia Donaldson. Resimleyen: Axel Scheffler, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2008, 3+ yaş.
- Keşfedin: Gezegenimiz; Katie Daynes, Peter Allen, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2008, 7+ yaş.
- Keşfedin: Yerin Altı; Alex Frith, Colin King, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2008, 8+ yaş.
- Mavi'nin Mutluluğu; Simla Sunay, Resimleyen: Gökçe Akgül, Desen Yayınları, 2016, 8+ yaş.
- Feo ve Kurt; Katherine Rundell, Domingo Yayınevi, 2017, 9+ yaş.
- Savaş Atı; Michael Morpurgo, Tudem Yayınları, 2016, 9+ yaş.
- Kapiland'ın Kobayları; Miyase Sertbarut, Tudem Yayınları, 2016, 9+ yaş.
- Uçan Sınıf; Erich Kastner, Can Çocuk Yayınları, 2019, 9+ yaş.
- Son Adanın Çocukları; Zülfü Livaneli, Doğan Egmont Yayıncılık, 2015, 9+ yaş.
- Uzak; Shaun Tan, Desen Yayınları, 2014, 12+ yaş.
- Son Kara Kedi; Evgene Trivizas, Altın Kitaplar, 2012, 12+ yaş.
- Evimin İnsanı; Nurgül Ateş, Resimleyen: Uğur Köse, Çizmeli Kedi Yayınevi, 2015, 12+ yaş.
- Yarından Sonra; Gillian Cross, Günışığı Kitaplığı, 2019, 12+ yaş.
Sevince Bayrak / Mimar, SO? Mimarlık ve Fikriyat Kurucu Ortağı, Yazar
Çocuk kitaplarının, eğer ki yetişkinler tarafından da okunacaksa, çocukları maceradan maceraya sürüklerken, okuru da havaya sokması gerekiyor bana kalırsa. Liz Pichon’ın muhteşem serisi, Tom Gates öyledir mesela, gofret paketinin içinin ablası tarafından gizlice boşaltılmış olduğunu farkeden Tom’un yaşadığı hayal kırıklığı, o gün işyerinde yaşanılan tüm yetişkin aksiliklerini unutturur okuyana. Tom Gates gerçek bir karaktermiş de, biz de gizlice günlüğünü okuyormuşuz gibi, okuru çocukluk memleketine, ilkokul günlerine geri götüren, bazen kahkahalarla güldüren bir seridir. Okuma çağında ya da öncesinde, metinle içiçe geçmiş çizimleri ile çocukları büyüleyen, eğlenceli ve sürükleyici ama bir o kadar da basit hikâyeleri ile birini bitirip ötekine başlama isteğini körükleyen bir serüvenler dizisi.
Yazar Liz Pichon’un, disleksik olduğu için çocukluğu boyunca öğretmenlerinden duyduğu “çok parlak, coşkulu ama grameri, okuması, yazması feci…” sözlerine neyse ki aldırmayıp, hikâye anlatma tutkusunun peşinden gitmesi bu resimli roman serisini bize kazandırmış. Başta sözünü ettiğim denge, hikâyenin çocuklar kadar yetişkinleri de içine çekebiliyor olması, çok hassas ve sağlaması epey zor, ibrenin ucu azıcık kaysa çocuklar şıp diye anlayıveriyor.
Kumkurdu örneğin, Asa Lind’in, kumsalın kenarında bir evde büyüyen Zackarina’nın maceralarını anlattığı serisi, yazarın her hikâyeyi görünmez bölümlere ayırarak bu dengeyi kurduğu kitaplardan biri. Hikayelerin başında çocukların kolayca yakınlık kurabileceği olaylar olurken, orta kısım Zackarina’nın arkadaşı Kumkurdu’nun felsefi yaklaşımları ile zenginleşir. Yaz 3-4 yaşlarındayken bu kitabı okuduğumuzda Kumkurdu’nun Zackarina’ya hayatı öğrettiği kısımları çabucak geçip, olayların çözüldüğü albenili sonuç bölümüne atlamak isterdi, bense Kumkurdu’nun bilgeliklerinden kendime ders çıkarırdım, o zaman keşfetmiştim bu gizli dengeyi. Ders çıkarmak tam da yetişkinlere özgü bir eylemken, çocuk kitaplarına zerk edilen mesajlar, hayat dersleri, kıssadan hisselerin ölçüsü ve ana hikâyeye ne kadar iyi yedirildiği de çocukların kitapla kurduğu bağı etkiliyor.
Hem Yaz’ın (7.5) hem Güneş’in (2.5) bayıldığı Julia Donaldson’ın yazdığı Axel Scheffler’in resimlediği hemen hemen tüm kitaplar bu ölçüyü çok iyi tutturmuşlar, üstelik Ali Berktay’ın harika çevirisi ile melodili özgün hallerinden bir şey kaybetmemişler. Benim gözdem Çarli Maytap ve En Sevdiği Kitap, ama Zogi, Pırtık Tekir, Yayazula, Minik Balık, Bay Kuşyuvası ve Komşu Ev çocukların tekrar tekrar okumaktan bıkmadıkları arasında baş sıradalar.
Tülin Kozikoğlu’nun Dönme Dolap’ı yaşamın zorlukla kavranabilecek anlarından sahneler çerçevelediği ve onları sakin bir dille anlattığı için sanırım, çocukların tam olarak anlamlandıramasalar bile merakla okudukları bir kitap. Mimar yazar Erika Bartos’un yazdığı ve çizdiği, her böceğin kendi görüntüsüne benzeyen postmodern tasarımlı evlerde yaşadığı, hikayelerde cinsiyet ve yaşla ilgili rollerin bence biraz fazla keskin tanımlandığı ama yine de çocukların bayıldığı Tomurcuk ve Sevecen dizisi, Axel Scheffler’in çizerliği kadar yazarlığı ile de usta olduğunu gösterdiği Tavşancan ve Faresu’lar, ve son olarak kendi çocukluk kitaplığımdan bugünkü evimize taşıdığım tek kitap Nezihe Meriç’in Küçük bir Kız Tanıyorum 7 Yaşında’sı bizim evin her yaştan bireyleri tarafından severek okunan kitapları...
Kitap okumak bireysel bir eylemken, çocuk kitapları evin içinde yüksek sesle, tekrar tekrar okunduğu için, tüm karakterleri -hatta benim gibi stalker’lar için bazen yazarlarını ve çizerlerini de- hanenin bir parçası haline getiriyor.