Viyana Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü son sınıf öğrencisi Zeynep Şanlı, üniversitenin öğretim görevlilerinden Dr. Arch. Rita Pirpamer ile “konut” temalı bir söyleşi gerçekleştirdi. “Viyana’da konut üretimi denemelerinin çok ve çeşitli, ortalama uygulama kalitesinin ise yüksek düzeyde olması” nedeniyle böylesi bir röportaj gerçekleştirmeye karar veren Şanlı, “Türkiye’de de bu alanda yeniliklere ihtiyaç duyulduğu aşikar” diyor.
Viyana Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü son sınıf öğrencisi Zeynep Şanlı, üniversitenin öğretim görevlilerinden Dr. Arch. Rita Pirpamer ile "konut" temalı bir söyleşi gerçekleştirdi. "Viyana'da konut üretimi denemelerinin çok ve çeşitli, ortalama uygulama kalitesinin ise yüksek düzeyde olması" nedeniyle böylesi bir röportaj gerçekleştirmeye karar veren Şanlı, "Türkiye'de de bu alanda yeniliklere ihtiyaç olduğu aşikar" diyor.
Daha önce Türkiye'de bulunmuş ve hatta Hasankeyf üzerine gerçekleştirilen bir projede yer almış olan Pirpamer, Şanlı'nın Viyana mimarlık ortamı üzerine sorularını yanıtlıyor:
Viyana Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü Bina Bilgisi Anabilim Dalı'nda asistanlık yapıyorsunuz ve aynı zamanda serbest çalışan bir mimarsınız. Sizce deneysel mimari tasarılar teoride kalmaya mahkum mudur? Ya da bunları gerçekleştirmenin mümkün olduğuna inanıyor musunuz?
Mimari alandaki deneyler, pek çok durumda başarısızlıkla neticelenir. Her şeyden önce finansal alanda, planlar yasa ve yönetmeliklerinde, ya da yalnızca yeniliklere açık olmayan zihniyet sebebiyle… Fakat bizi, daima biraz daha ileri taşıyan küçük adımlar atılıyor; tasarılarda yeni fikirler üretiliyor ve gerçekleştiriliyor.
Avusturya'da nitelikli mimariye yoğun bir ilgi var. Özellikle apartmanlarda bunun pek çok örneğine rastlanılabilir. Bununla birlikte Danimarka ya da Hollanda gibi ülkelerde gerçekleştirilen tasarımlarda daha deneysel olmak da mümkün…
Deneysel mimarlığın ve mimarlık teorisinin uzlaşmasını, yapı kültüründe devamlı ilerleme kaydedilmesi ve çağın taleplerinin karşılanması açısından hem öğretim hayatında hem de iş hayatında zaruri bir mesele olarak görüyorum. Zira konstrüktif, biçimsel, formal deneylerin yapıldığı tasarım süreçlerinde, var olan çerçeve sorgulanabilir ve yeni mimarlık tanımları/tanımlamaları oluşturulabilir. Biz de bu amaçla, "Konut ve Tasarım Bölümü"ndeki öğrencileri daima deneysel tasarılar üretmeye yönlendiriyoruz.
Viyana Belediyesi için bir proje değerlendirmesinde öncelik, yapı yönetmeliğine riayet edilmiş olunması mıdır?
Yapı yönetmeliği her durumda yapısal tedbirlerin temelini teşkil eder ve uygulanması zorunludur. Aynı suretle Viyana Belediyesi, yüksek düzeyde mimari kalitenin sağlanması adına yönetmeliklerle ilgilenir. Biçim Danışma Kurulu veya Arazi Danışma Kurulu gibi çeşitli kurullar, söz konusu projenin yönetmeliklere uygunluğunu kontrol ederler, raporlandırırlar ve her şeyden önce projelerin mimari kalitesini mütâla ederler. Viyana'da desteklenen/teşvik edilen konut projelerinin Biçim Danışma Kurulu'na sunulmuş olması gerekir. Bu kurul, mimarlardan ve şehir ve bölge planlamacılarından oluşur ve projede plansal, ekonomik ve ekolojik açıdan şehir ve peyzaj planlamasının kalitesini değerlendirir.
Viyana'da gerçekleştirilecek konutlarda talep edilen "kalite" nedir?
Mekan tasavvuru tabi ki bireyseldir; yani farklı bireylerce farklı algılanabilir. Diğer taraftan ise bizler, tarihi seyir içerisinde toplumsallaşıyoruz. Bu hususta muayyen bir konut tasavvurunda ve belirli bir yaşam alanında şekilleniyoruz. Konut mimarisinde arz derecelerimizde bazı biçimsel kriterler vardır: Mesela doğal ışıklandırma ve havalandırma, balkon ya da teras ile evin dışında özel bir alanın sağlanması, mutfak tandansı –yani mutfak ve oturma odasının aynı alanda olması, ayrı bir yatak odası, ıslak alan ve kiler… Uygulamada ve kullanımda ekonomik, malzemede ise ekolojik oluş çok önemlidir.
Öte yandan kat planlarında dikkat edilmesi gereken, taleplere günlük hayatın akışı hususunda riayet edilmesidir. Toplumsal değişimler ve sosyal strüktür, konut tasarımları için belirleyici faktörlerdir. Mesela "patchwork aile"ler veya -daha yüksek ortalama yaşam süreleri ile- yaşlı evleri gibi güncel konular, konut planlarında yeni soruların sorulmasını gerektiriyor. Veya kat planlarında yapılacak ufak tefek müdahaleler ile –değişime elverişli esnek alanlar, daha uygun oda yükseklikleri, ikmali mümkün boş alanlar vb- konutta ikamet edenin psikolojisinin olumlu anlamda etkileneceği biliniyor.
Viyana'da yaşayan mimarların düzenli buluşmaları ya da münazara toplulukları var mı? Bu tür buluşmalar Viyana Mimarlık Merkezi (AZW) tarafından organize ediliyor mu? Mesela siz, mimarlık alanındaki aktüel konulardan nasıl haberdar oluyorsunuz?
Avusturya'da ve özellikle Viyana'da mimari alanda çok çeşitli ve muazzam fırsatlar bulunuyor. Tüm yıl boyunca sergiler, münazara toplulukları, mimari turlar, araştırma gezileri, konferanslar ve hatta anma toplantıları/törenleri ve büro partileri düzenleniyor. Zira Viyana'da yapı kültürü ile iştigal eden pek çok kurum var. Mesela IG Architektur (Interessensgemeinschaft Architektur), Avusturya'da yaşayan mimarların temsil platformu olarak düşünülebilir. Ve mimarlık ile meşgul olanlar için politik ve ekonomik konularda paneller düzenler. Viyana Mimarlık Merkezi (Architekturzentrum Wien) ise mimarlık ve şehir planlaması üzerine sergiler ve münazaralar düzenleyen, kamuya açık ve zengin bir kütüphane de sunan bir kurum. Öte yandan ÖGFA konferansları, münazaraları, sempozyumları ve gezileriyle çok yönlü bir program sunan diğer bir Avusturya mimarlık topluluğu.
Bir de harikulade programları, mimarlık ödülleri ve daha pek çok imkanlarıyla Avusturya Mimarlar Merkez Birliği (Zentralvereinigung der Architekten Österreichs) var. Bunlar Viyana'da yapı kültürü ile iştigal etmekte olan kurumlara yönelik olarak verilmiş sadece birkaç örnek…
Viyana'nın iki farklı günlük gazetesinde de sürekli olarak mimari konulara yer verilir, aktüel yapılar irdelenir ve eleştirilir. İtiraf etmem gerekir ki, sene içerisinde bu etkinliklerin yalnızca birkaçına katılma imkanı buluyorum. Fakat katılması halinde, mutlaka meslektaşlarla karşılaşılıyor veya yeni bağlantılar kurulabiliyor. Ancak mimarların özel olarak buluşup buluşmadığına dair bir fikrim yok. Fakat yakın çevreniz zaten genellikle meslektaşlarınızdan oluşur ve sohbetlerde mimari konulara değinmek ise kaçınılmazdır.
Mimari gelişim süreci hakkında fikrinizi merak ediyorum: Mimarlık yalnızca gelenek ve göreneklere, geçmişe demirlenmiş bir disiplin midir sizce, yoksa hedeflerini yalnızca geleceğe mi konuşlandırır? Bir orta yol olduğuna inanıyor musunuz? Bu sorum, tabi daha çok konut mimarisi üzerine…
Pekala bir orta yol olduğuna inanıyorum. Toplum hayatı ve tabi mimari gelenek, tarihi sürecin bir getirisidir; mimarlık ise gelenekleri yoğurabilen, yenileştirebilen bir disiplindir. Mesela kenar blok yapılar, yüzyıllarca şehir planlamasında ve konut mimarisinde denenmiştir ve bugün hâlâ kullanılmaktadır. Günümüzde konut mimarisine ve şehir planlamasına dair talepler ve değişimler göz önünde bulundurularak, blok yapılara da yeni yorumlar getirmek mümkün. Benim naçizane fikrim, her inşa sürecinin konuya, araziye ve kullanıcı grubuna dair esaslı bir inceleme ve hususi çözümler ile yepyeni bir vazife olarak görülmesi gerektiği yönündedir. Mimarlığın nabzı, zamanın değişiminde atar ve bu suretle daima yeni sorulara ve planlara gebedir.