Berlin merkezli sanat kolektifi Rimini Protokoll’den “Namevcut Konferans” Türkiye prömiyeri ile Kundura Sahne’ye geliyor. Gösterimlerden elde edilecek tüm bilet geliri, deprem bölgesindeki yardım çalışmalarına bağışlanacak.
Tiyatro ve teknolojiyi buluşturan tartışmalı ve ödüllü işleriyle 23 yıldır Avrupa sahnelerinin öncü grubuna dönüşmüş Berlin merkezli Rimini Protokoll’den “Namevcut Konferans” (Conference Of The Absent), 31 Mart akşamı Türkiye prömiyeri ile Kundura Sahne’ye geliyor. Seyirciyi oyunun bir parçasına ve oyuncularına dönüştürecek performans, iklim krizi endişesinin tartışılacağı bir konferansı sahneye taşıyor. Konuşmacıların karbon ayak izini azaltmak adına fiziksel olarak bulunmadığı bu konferansta tüm sunumlar, seyirciler tarafından canlandırılacak. Venedik Mimarlık Bienali’nin yanısıra, Brüksel, Lizbon, Lüksemburg, Madrid, Paris ve Roma gibi birçok Avrupa başkentinde sahnelenen “Namevcut Konferans”, sarsıcı hikâyeler eşliğinde iklim değişikliğinin yarattığı endişeyi yansıtırken, bu konuda çözümler de önerecek. Tiyatronun tüm performatif araçlarını kullanarak her gösteride yeni keşifler ve deneyimler sunan performans, 1 ve 2 Nisan tarihlerinde tekrarlanacak ve gösterimlerden elde edilecek tüm bilet geliri, deprem bölgesindeki yardım çalışmalarına bağışlanacak.
1 Nisan Cumartesi günü ayrıca; Rimini Protokoll’un kurucularından ve “Namevcut Konferans”ın yönetmenlerinden yönetmen ve sanatçı Stefan Kaegi de İstanbul’da olacak ve performans sanatına yönelik geliştirdiği yenilikçi formatları paylaşacağı bir atölye verecek.
Konuşmacıları seyirciler canlandıracak
Helgard Haug, Stefan Kaegi ile Daniel Wetzel’in birlikte tasarladığı, yazdığı ve yönettiği “Namevcut Konferans”, iklim krizi endişesinden yola çıkıyor ve izleyiciyi, krizin nasıl durdurulacağına dair tartışmaların konuşulup karara bağlandığı bilimsel bir konferansa dahil ediyor. Daha fazla karbon ayak izi yaratmak istemeyen konuşmacıların fiziksel olarak katılmadığı bu konferansta, sunumlar da seyirciler tarafından canlandırılacak.
Midilli Adası’ndan bir mülteci, uzay uçuşu hazırlığında bir astronot ve savaş suçlularını temsil eden bir avukatın da aralarında olduğu 9 kişinin salondaki seyirciler tarafından temsil edileceği performans, iklim değişikliğinin yarattığı endişeyi yansıtırken, bu konuda çözümler de önerecek.
Ayrıntı bilgi ve sınırlı sayıda biletler için tıklayın
Stefan Kaegi’den Performans Atölyesi
Ayrıca, “Namevcut Konferans”ın yaratıcılarından ve aynı zamanda Rimini Protokoll’ün kurucularından olan yönetmen ve oyun yazarı Stefan Kaegi’nin vereceği atölye olacak.
Sınırlı kontenjanla 1 Nisan tarihinde Kundura Sahne’de yapılacak atölye; “Tiyatrolar, çok fazla insan ve dekor taşımadan turneye nasıl çıkabilir ve bunu sürdürülebilir kılabilir”, “Daha az miktarda karbon ayak izi bırakarak uluslararası işbirliği formatları nasıl geliştirilebilir”, “Çevrimdışı tiyatronun seyircilere en kapsayıcı şekilde ulaşmasında teknolojinin rolü nedir” gibi soruların peşinde katılımcıları gerçeklik ve kurmaca arasındaki gri alanda buluşturacak. Geçmiş performanslarından örnekler de sunacak Stefan Kaegi, performansa yönelik geliştirdiği dijital aplikasyonları ve ‘katılımcı seyirci’ye yönelik yenilikçi formatları, atölyenin katılımcılarıyla paylaşacak.
Atölyenin biletleri beykozkundura.com adresinden satın alınabilir.
*
PERFORMANS: NAMEVCUT KONFERANS (CONFERENCE OF THE ABSENT) -
31 Mart 2023, Cuma | 21:00, 1 Nisan 2023, Cumartesi | 17:00, 2 Nisan 2023, Pazar | 17:00
Kriz var!
Ve küresel kriz zamanlarında her şey, küresel işbirliğini gerektirir. Ancak bu kez kriz; kimsenin uçuş rezervasyonu yapmasına veya trene binmesine gerek kalmadığı, tüm dünya adına yerelde gerçekleşen bir konferansta konuşuluyor.
Namevcut Konferans; davet edilen uzmanların ve konuşmacıların fiziksel olarak bulunmadığı, sunumlarının yerel halk tarafından canlandırıldığı bir performans. Seyirciler, kendi şehirlerinden insanların, orada olmayan bir konferans konuşmacısının kimliğine bürünmelerini gözlemliyor. Karbon (CO2) emisyonu yaratmadan ve kötü Skype veya Zoom bağlantıları olmadan -tiyatronun tüm performatif araçlarını da kullanarak-, küreselleşmenin sonuçlarına ilişkin katkılar ve çelişkili tezler, tiyatro mekânına taşınıyor ve burada çözüme kavuşturuluyor.
Orada bulunmamanın -ve her yerde bulunmak zorunda olmamanın- avantajı, her akşam yeniden deneyimlenebilecek ortaklaşa bir oyun haline geliyor. Namevcut Konferans’ın merkezinde; oyuncaklı bir şekilde, uzmanların hem hayatlarını hem de düşüncelerini sahiplenen ve fikirlerin taşıyıcısı haline gelen insanlar var. Böylece namevcutluk hâli, başka katılımlar ve farklı bakışlar için yeni bir alan yaratıyor.
Konsept / Metin / Yönetim: Helgard Haug, Stefan Kaegi, Daniel Wetzel
Video ve Işık Tasarımı: Marc Jungreithmeier
Ses Tasarımı: Daniel Dorsch
Araştırma / Dramaturji: Imanuel Schipper, Lüder Pit Wilcke
Nadja Stübiger’in sesi ile
Henriette Hölzel, David Kosel, Hans-Werner Leupelt ve Karina Plachetka’nın suflör sesleri ile
İş birliği, politik-kültürel eğitim: Dr. Werner Friedrichs
Prodüksiyon Yönetimi: Epona Hamdan
Turne Prodüksiyon Yönetimi: Vera Nau
Dramaturji Asistanı: Sebastian Klauke
Yönetmen Asistanı: Lisa Homburger ve Maximilian Pellert
Sahne Asistanı: Maksim Chernykh
Prodüksiyon Asistanı: Federico Schwindt
Turne Teknik Müdürü: Joscha Eckert, Bodo Gottschalk, Marc Jungreithmeier
Turne Ses Operatörü: Aaron Ghantus, Fabian Tombers
Bir Rimini Apparat prodüksiyonu ve Staatsschauspiel Dresden, Ruhrfestspiele Recklinghausen, HAU Hebbel am Ufer (Berlin) ve Goethe-Institut ortak yapımıdır. Konsept kreasyonu, Federal Agency for Civic Education tarafından desteklenmiştir.
**
ATÖLYE: STEFAN KAEGİ / RİMİNİ PROTOKOLL - 1 Nisan 2023, Cumartesi | 12:00
Şehir bir sahne, kodlama ise bir araç.
Tiyatrolar, çok fazla insan ve dekor taşımadan turneye nasıl çıkabilir ve bunu sürdürülebilir kılabilir?
Daha az miktarda karbon ayak izi bırakarak uluslararası işbirliği formatları nasıl geliştirilebilir?
Çevrimdışı tiyatronun seyircilere en kapsayıcı şekilde ulaşmasında teknolojinin rolü nedir?
Performanslar açısından kamusal alanın rolü nedir?
Gerçeklik ve kurmaca arasındaki gri alana hoş geldiniz. Belgesel materyalleri ve teatral girişimlerin sizi baştan çıkarmasına ve iklim değişikliği veya Avrupa politikaları gibi karmaşık konuların içine çekmesine izin verin.
Stefan Kaegi, Berlin merkezli sanat kolektifi Rimini Protokoll’ün, istatistiksel olarak seçilmiş 100 vatandaşın yanı sıra, uluslararası silah kaçakçıları ve hayatları sonlanmış insanların manevi miraslarını hatırlatacak kapsayıcı alanları içeren, yakın zamanlı prodüksiyonları üzerinden deneyimlerini paylaşıyor. Atölye ayrıca, bazı modüler prodüksiyon modellerini uygulamalı olarak deneyecek ve performansa yönelik dijital aplikasyonlar ve ‘katılımcı seyirci’ (performing audiences) için yenilikçi formatlar sunarak, sanatçıların katılımını da sağlayacak.
Stefan Kaegi: 1972'de İsviçre’nin Solothurn şehrinde dünyaya gelen Stefan Kaegi, Zürih’te F&F Sanat ve Tasarım Okulu’nda sanat eğitimi aldı. 90’larda okul yıllarında tanıştığı Helgard Haug ve Daniel Wetzel ile birlikte 2000 yılında Rimini Protokoll’ü kurdular. Almanya’nın en köklü tiyatro yayınlarından Theatre der Zeit, genç tiyatro sahnesinde güçlü bir etki yaratan grubu “Sahnede yeni bir gerçekçilik akımının kahramanları ve kurucuları” sözleriyle karşıladı. Kaegi’nin Rimini Protokoll çatısı altında hazırladığı projeleri, profesyonel oyuncular yerine farklı disiplinlerden yazar, yönetmen ve alanında uzman tasarımcıları bir araya getirdi ve etkileşim, bilgi aktarımı, haberleşme ve interaktif teknolojinin katmanlarını sorguladı. 2002’deki Theater der Welt Festivali’ne özel hazırladığı “Deutschland 2” adlı performansında, 200 Bonn vatandaşı ile birlikte Alman Parlamentosu’nun bütün bir oturumunu canlandırdı. Dönemin Alman Parlamentosu Başkanı Wolfgang Thierse’nin ‘evin mahremiyeti’ gerekçesiyle engellemeye çalıştığı performans, ülkede sanatsal özgürlük, siyaset ve sanat arasındaki ilişki üzerine ateşli bir tartışma başlattı. Politik im Freien Tiyatro Festivali’nde Jüri Özel Ödülü kazanan “Mnemopark” (2005), Bulgaristanlı iki kamyon şoförünün eşliğinde seyirciyi bir kamyon içinde yolculuğa çıkaran “Cargo Sofia” (2006) ve Marksizmin temel yapıtından uyarladığı “Karl Marx – Das Kapital, Band 1” (2007) projeleri dünyanın önemli festivallerinde sahnelendi. 2007’de Faust Tiyatro Ödülü, 2008’de Avrupa Tiyatro Ödülü ve 2010’da Avrupa Kültürel Çeşitlilik Ödülü’nü kazandı. Hüsnü Mübarek döneminde Mısır’da ezanın tek bir merkezden okunarak radyo aracılığıyla canlı olarak yayınlanmasından yola çıkarak dinin bir ritüelden teknik bir yönteme dönüşmesini konu alan “Radio Muezzin” projesiyle birçok ülkeyi dolaştı ve 2011’de Saraybosna Tiyatro Festivali’nde Jüri Özel Ödülü’nü kazandı. Aynı yıl, Venedik Tiyatro Festivali’nde Gümüş Aslan Ödülü ile onurlandırılırken, 2013’te yaptığı ve silah endüstrisini anlatan çok oyunculu video yerleştirmesi “Situation Rooms / Durum Odaları”, Japonya Medya Sanatları Festivali’nde Mükemmellik Ödülü’nü aldı. Hindistan’daki bir çağrı merkezinin çalışanı ile dünyanın farklı ülkelerindeki seyirci arasında canlı olarak gerçekleştirilen Atlantik ötesi telefon performansı “Call Cutta in a Box” (2012) ve Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nın bir similasyonu olan “Weltklimakonferenz” (2014) projeleriyle Avusturyalı kültür, eğitim ve bilim enstitüsü Ars Electronica’nın Onursal Mansiyon Ödülü’nü kazandı. 2013’te başlattığı ve gelişmekte olan şehirlere özel tasarladığı “Remote X” projesini Şangay, Moskova, New York’un olduğu 55 farklı şehire uyarladı. 2015 yılında bu projesiyle Rus Tiyatro Festivali’nin Altın Maske Ödülü’ne aday gösterilirken, aynı yıl, tiyatro dünyasında yılın etkin isimlerine verilen İsviçre Büyük Tiyatro Ödülü’nün sahibi oldu. 2018’de Alman yazar Thomas Melle’in klonuymuşçasına performans sahneleyen bir android (insansı robot) üreterek sahnelediği “Uncanny Valley / Tekinsiz Vadi” oyunu ile tiyatroda yapay zeka kullanımında yeni bir dönüm noktası yarattı. Kundura Sahne ile ortaklaşa hazırladığı ve “Remote X” projesinin İstanbul uyarlaması olan “Remote İstanbul”, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmaya devam ediyor.